Kavgadan Doğan (GAY) +18

2.Bölüm

İkinci bölüm ile karşınızdayım kitabın gidişatı ile ilgili yorumlar yaparsanız mutlu olurum sizleri seviyorum bye ♥️

Kapıya doğru uzanıp açınca hemen içeriye doğru geçtik. Salona doğru yürümeye başladık. Adam sanki hiç bir şey yaşamamış gibi çok soğuk kanlıydı. "Sen koltuğa otur ben hemen pansuman için malzemeleri alıp geliyorum."

Sözlerimi söyledikten sonra koltuğa doğru yürümeye başladı. Tek kolunu koltuğa doğru uzatıp geniş bir şekilde oturdu.

Üst kata doğru çıkıp hemen pansuman malzemelerini alarak aşağıya doğru iniyordum, son basamağa geldiğimde ayağım tökezleyip yere doğru yüz üstü düşeceğimi hiç hesaba katmamıştım.

Adam sesleri duyup hemen sesin olduğu yere doğru gelip önce bana doğru bakıp, ardından gülerek "sen ne kadar sakar birisin, bir merdivenden bile inemiyorsun!"

Ondan bu sözleri duyunca hemen kendime çeki düzen vererek ayağa kalktım. Karşısında dimdik durarak "Normalde bu kadar sakar değilimdir ama korkudan elim ayağım birbirine girdi."

Bu sözleri duyunca birden yüzünde hafif bir gülümseme oluştu "ne gülüyorsun be, hadi koltuğa geç, pansumanını yapayım." Sesimi duyunca önce bana ters ters baktıktan sonra hemen koltuğa doğru yürüp oturdu.

Eşyaları koltuğun sağ tarafına indirip elime bir parça pamuk alarak önce merminin sıyırdığı yeri temizledim. Sonra pamuğa bir kaç damla Tentürdiyot sıkarak koluna doğru uzattım "Şimdi biraz yanabilir" diyerek koluna bastırdım.

Galiba çok sert bastırdım ki birden ağzından bir sızlama çıkıtı.

Ondan bu çıkan sesi duyunca hemen elimi geriye çekerek "özür dilerim biraz sert olmuş olabilir" dediğimde yüzüme doğru bakıp "Önemli değil daha kötülerini atlattım."

Biraz daha yavaş yaparak yaranın etrafını iyice pansuman yaptım. Hemen solumda duran sargı bezini alarak kolundaki yarayı sarmaya başladım.

Ondan gelen ses ile birlikte yarayı sarmayı bırakıp "Bu kadar nazik olma, sıkı sar sargı bezini" dediğinde yaranın olduğu yeri biraz daha fazla sıkarak sardım.

Sargı işlemi bittikten sonra oradaki malzemeleri toplayıp masanın üzerine bıraktım. Hemen ardından koltuğa doğru oturup ona döndüm.

"Eee artık anlatmak istermisin?" Diye sorunca bilmemiş gibi yaparak "Neyi anlatmamı istiyorsun."

Bu sözleri duyduktan sonra "Bilmemiş numarası yapma, sen ne demek istediğimi anladın." Dediğimde önüne dönerek sessiz kalmayı tercih etti.

"O adamla neden kavga ediyordunuz?" Bir süre daha sessiz kalarak karşıya baktı. Ardından bana dönerek "Benden para almıştı, geri ödeyemedi ondan kavga ediyorduk." "O kadar büyük bir meblağ mıydı?" Diye sorduğumda "Evet büyük bir meblağdı." Ona doğru bakarak "Para mevzusu için insan insana zarar verir mi ya, ne kadar kötü bir şey!" Dediğimde önüne dönüp gülerek kafasını geriye doğru attı.

Bana döndükten sonra "Sen bunları anlayamazsın" dediğinde ona karşı sinirli gözlerle bakıyordum.

Birden gözleri yavaşça bacaklarıma doğru kaydı, gözleri orada duruyordu. Ardından gözlerinin gittiği yere bakarak bacaklarıma baktığını anladığım anda hemen kısa şortumu biraz daha ileri doğru iterek bakmamasını sağlamıştım.

Ama şortum o kadar kısaydı ki bacaklarımın büyük bir kısmı hala açıktı.

Yaptığı şeyin farkına varınca hemen önüne doğru dönerek tavana bakmaya başladı. Tavana bakarken yüzümde utanma duygusu belirdi. Yavaşca başımı kaldırdığımda onun gözlerine bakıyordum. Gözlerim onun gözlerinden aşağıya doğru kayarak dudaklarına doğru inmeye başladı.

Dudaklarından sonra biraz daha aşağıya inerek yırtılmış olan gömleğine baktım. Gömleği yırtıldığı için göğsü açık kalmıştı. Ve benim gözlerim birden orada durdu.

Göğüslerinin kaslı oluşu kalbimin hızlı atmasına sebep oldu. Gözlerim hala göğsündeydi, yavaşça gözlerim biraz daha aşağıya doğru kaydı ve karın kaslarında durdu baklavaları çok fazlaydı, ve o kadar kusursuz duruyordu ki resmen vücudu bir meremer ustasının elinden çıkmış gibiydi.

Adam kafasını tavandan indirdiği zaman hala gözlerim karın kaslarındaydı. Bana bakınca nereye baktığımı anlamış gibi dudakları belli belirsiz kıvrıldı. Oraya o kadar odaklanmıştım ki bana baktığını hiç fark etmemiştim.

Bana doğru dönüp "Nereye bakıyorsun sen öyle" ondan bu sözleri duyduğumda hemen önüme dönerek kendimi toparladım. Bütün kan sanki yanaklarıma gitmiş gibi kıpkırmızı oldu.

Karşımdaki adam bunu yaptığımın farkına varınca yüzünde belli belirsiz bir ifade yer aldı. Koltuktan kalkarak kapıya doğru yönelmeye başlayınca "Nereye gidiyorsun?" dediğimde bana doğru dönerek "Benim işlerim var gitmem gerek" dediğinde hemen önünü keserek "Bari telefon numaranı ver!" dediğimde elini bana doğru uzatınca ne istediğini anlayıp hemen eline doğru telefonu uzattım.

Telefonunu numarasını kaydedince kapıya doğru yürümeye devam etti. Ben hâlâ telefona bakıyordum. Kapıdan çıkmadan önce bana doğru dönerek olduğum yerde durduğumu görünce dudağı belli belirsiz kıvrıldı. Ve hemen ardından kapıdan çıkarak evden uzaklaştı.

Evet ikinci bölümümüz bitti bölüm hakkındaki fikirlerinizi sunmayı unutmayın diğer bölümde görüşürüz canlarım. 🥰♥️