"Bir kadın, öldüğünde hayalleri de onunla birlikte toprağa gömülür."
.
Her kadın, dünyaya kendi hayalleriyle gelir. Kimi doktor olmayı düşler, kimi sanatçı, kimi ise dünyayı değiştiren bir lider olmayı. Ama kadın cinayetleri yalnızca bir yaşamı değil, o yaşamın ardındaki hayalleri de yok eder. Her kaybedilen kadının ardında, yarım kalmış hayaller ve gerçekleştirilmemiş umutlar vardır.
İkbal'in de hayalleri vardı. Küçük bir çocukken büyük umutlarla büyüdü, ama yaşadığı dünya ona bu hayalleri gerçekleştirmesi için fırsat vermedi. Onun hayalleri, daha gerçekleşmeden solup gitti. Bir kadının hayalleri, yalnızca ona değil, çevresine de ilham kaynağı olur. Ama şiddet, bu hayalleri yok eder, bir kadının geleceğini ellerinden alır.
Dünya genelinde kaybolan kadınların ardında, sayısız hayal var. Kadın cinayetleri sadece bireysel değil, toplumsal bir kayıptır. Çünkü her kaybedilen kadın, topluma katkı sağlayabilecek bir potansiyele sahipti. Onların hayalleri gerçekleşseydi, belki dünya daha iyi bir yer olabilirdi. Ama şiddet, bu hayalleri acımasızca söküp alır.
İkbal'in kaybettiği yalnızca hayatı değil, aynı zamanda hayalleri ve umutlarıydı. Onun gözlerindeki ışık, şiddetin karanlığı tarafından söndürüldü. Ve onunla birlikte hayalleri de toprağa gömüldü. Ama bu kayıp, yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda toplumun da kaybıdır. Çünkü her kaybedilen kadın, toplumun geleceğine bir darbedir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ SESSİZLİK! (İKBAL)
Short Story"Bir kadının gücü, sessizce verdiği savaştadır." Bu söz, kitabının içeriğindeki temaları -kadınların sessiz mücadeleleri, şiddete ve adaletsizliğe karşı verdikleri savaş- yansıtarak kapağa uygun bir derinlik katacaktır.
