"Bir toplum, kadınlarını koruyamadığında aslında kendi geleceğini de yok eder."
.
Toplumlar, kadınlarına nasıl davranıyorsa aslında kendi değerlerini de o şekilde yansıtırlar. Bir toplumda kadına yönelik şiddet artıyorsa, o toplumun değerleri de zedelenmiş demektir. İkbal'in yaşadığı toplum, onu koruyamadı. Onun sesini duymadı, onun acısını görmezden geldi. Ve bu, o toplumun en büyük günahıydı.
Bir toplum, kadınlarını koruyamadığında aslında kendi geleceğini de yok eder. Kadınlar, bir toplumun temelidir. Onlar çocuklarını büyütür, toplumun değerlerini geleceğe taşır. Ama şiddet, bu temeli sarsar ve yıkar. İkbal gibi binlerce kadın, yaşadıkları şiddetle yalnızca kendi hayatlarını değil, aynı zamanda toplumun geleceğini de kaybettiler.
Dünya genelinde kadınların maruz kaldığı şiddet, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Bir toplum, kadına yönelik şiddete göz yumduğunda, aslında kendi varlığını sorgulamalıdır. Çünkü bir toplumun gerçek yüzü, kadınlarına nasıl davrandığıyla ölçülür. İkbal'in toplumu, ona sırtını dönmüştü. Ve bu sırt çevirme, o toplumun en büyük günahıydı.
Toplumlar, kadınlarını koruyamadığında yalnızca bir bireyi kaybetmezler; aynı zamanda kendi ahlaki değerlerini de kaybederler. İkbal'in hikayesi, yalnızca onun değil, bu günahı işleyen her toplumun hikayesidir. Kadınları koruyamayan bir toplum, kendi geleceğini de karanlığa mahkum eder.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ SESSİZLİK! (İKBAL)
Kısa Hikaye"Bir kadının gücü, sessizce verdiği savaştadır." Bu söz, kitabının içeriğindeki temaları -kadınların sessiz mücadeleleri, şiddete ve adaletsizliğe karşı verdikleri savaş- yansıtarak kapağa uygun bir derinlik katacaktır.
