Deniz [Bölüm~19]

181 6 16
                                    

Selam herkese, yeni bölüm ile karşınızdayım, keyifli okumalar dilerim 💚

Güneş ışıkları ile yavaşça gözlerimi kırpıştırarak açtım. Dün gece çok güzel uyumuştum. Sol tarafıma baktığımda Semih yoktu. Şaşırmadım. Büyük ihtimalle banyoda üstünü falan değiştiriyordur. Çünkü banyodan sesler geliyordu. Yavaşça yataktan kalktım. Yatağı toplama gereği yoktu. Çünkü kat çalışanları olduğu için onlar topluyordu odayı.

Tahminim doğru çıktı ve Semih banyodan çıktı kafasındaki havlu ile. Sabah sabah duş almıştı. Alabilirdi de bu normal bir şey. Fakat bugün denize gireceğiz ve yine duş almak zorunda kalacaktı. Neyse bu beni ilgilendirmez. Belki de Semih bugün denize girmeyecekti.

Semih üstüne koyu yeşil polo yaka tişört giymiş, alt olarak da krem renginde eşofman tipi birşey giymişti. Saçları da dağınık, alnına dökülüyordu. Saçları hala hafif ıslaktı.

 Saçları hala hafif ıslaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Semih'in giydiği)

Benim uyandığımı görünce sırıttı, "günaydın, Güneş" dedi imalı ses tonuyla.

"Günaydın" dedim sadece bende karşılık olarak.

Yatakta hala boş boş otururken Semih tekrardan konuştu;
"Hazırlan hadi kahvaltıya ineceğiz birazdan" dedi.

Yataktan doğruldum yavaş hareketlerle. Başımı salladım sadece. Bavuluma yöneldim. avulumun tam fermuarını açıyordum ki Semih'in kısık sesi beni durdurdu;

"Açma boşuna, ben seçtim sana" dedi kısık sesiyle, dedikleri Şiir gibi gelmişti bana

Bavulumu tekrar kapattım. Ona doğru döndüm, "hayırdır sen, ne bu bana kıyafet seçmeler falan" dedim sorgular gibi.

Sağ eliyle ensesini kaşıdı. Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi şuan da. Ve çok çocuksu gözüküyordu. Ben ona bakarken o da sonunda konuştu,
"Zaman kaybetmeyelim diye erkenden seçtim işte" diye kestirip atmak istedi.

Aynen kesin zaman kaybetmeyelim diye seçmiştir kesin!

Başımı aynen aynen der gibi salladım. Bunu fark etmiş olmalı ki;
"İnanmıyor musun bana" dedi beni inandırmak için çabayla.

Başımı aşağı yukariisalladım tekrar,
"İnanıyorum tabiki de," dedim yalandan bir sesle.

"O zaman neden öyle, inanamıyormuş gibi bakıyorsun bana" dedi tekrardan.

"Semih izin verirsen üstümü değiştireyim, malum zaman kaybetmeyelim değil mi?" dedim imayla.

"Tamam, peki, kıyafetlerin orada" dedi, ilk başta ne diyeceğini bilememişti sanki. İşaret ettiği yere doğru yürüdüm. Aynı yere koymuştu. Bordo renginde ki koltuğun üzerinde duruyordu giyeceğim şeyler.

MAFYANIN DOKTORUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin