Akmayan,akamayan gözyaşlarınız bazen sebebsizce akar ya içinizden dışarıya işte öyle anlarda hele bir de yalnızsanız yaşam daha bir zor daha bir manasız ve isteksiz gelir belki de size. Lanetler yağar içinizden bir anda her şeye kötü , çok kötü hisler ele geçirir benliğinizi psikolojiniz aniden darbe alır ya hani bazen işte o zaman bi yağmur gerekir bana . Aksın dursun karşımda gözyaşlarım eşlik etsin yağışına .
Bazense ağladığımda sussun isterim içim konuşmasın daha ne var ne yoksa dağıtmasın etrafa saçılmasın her hücrem birer birer dehlizlerimden çıkmasın isterim acılarım hüzünlerim kederlerim ve kırıklıklarım .
Bazen biri olsun isterim yanımda ağlarken sarılsın teselli versin geçecek desin avutsun asla ona kanmayacak olan beynime rağmen kalbimi. Acımasın isterim daha fazla yakmasın canımı.
Ve bazen öyle anlar olur ki kimse görmesin isterim ağladığımı kimse duymasın bilmesin isterim nedeni belirsiz attığım çığlık ve feryatları.
Güçsüzlük müdür ağlamak yoksa güçlü mü kılar bilmem. Boş bir duygudur belkide gülmek gibi peki gülmek bu kadar abartılıp tepki görmüyorken nedir ağlamayı bu konuma iten .
Bir şeyin hakkında yorum yapıp ileri geri konuşabilmek için o şey hakkında yeterli kanıya sahip olmak gerekir gülmeyi herkes olduğu gibi bilir fakat ağlamak herkesçe aynı bir paydada birleşilebilen bir durum mudur ki?