y/n: sizi çok seviyorum kızlarım ve her zaman yanınızdayım. asla yalnız değilsiniz bunu sakın unutmayın. birbirimize sahibiz ve iyi ki varız.
biraz kafamızı dağıtmak için bir bölümle geldim. sosyal medyadaki çabalarımızın, çıkardığımız sesin karşılığını alırız umarım
"Zam yapmazsanız götümü açarım dedim işte ben de."
Gürcan yoğun yeşilleriyle daha da yoğun bir şekilde İlkut'u izlerken İlkut adamın onu dinlemediğine yüzde yüz emindi. Çünkü adam eğer onu dinliyor olsaydı, bu anlattıklarıyla çok büyük dalga geçerdi. Şu an suratındaki güzel gülümsemeyle başını hafifçe sallıyor, boğazından da onaylama sesleri çıkarıyordu. Yani apaçık İlkut'u dinlemiyordu.
"Sonra birden kafenin ortasındaki direğe atladım başladım dönmeye. Çılgınlar gibi dönüyorum. İnanabiliyor musun Gürcan, o gün de şansa içimde kırmızı tangam varmış."
"Çok iyi yapmışsın."
Yine aptalca bir gülümseyle adam mırıldandığında bu sefer gerçekten sinirlenmiş, sert gözleriyle hülyalı hülyalı ona bakan adama bakmıştı İlkut.
"Dinlemiyorsun."
"Evet. Ne güzel olmuş yeni saç kesimin."
"Çok kısa oldu."
Kara gözlünün gerçekten de siyah saçları baya kısalmıştı. Berber Musti, bana bırak seni manyak bir şeye çevireceğim kardeşim minvalinde bir şeyler dediğinde gerçekten de bu kadarını beklememişti esmer. Berber sözünün eriydi, başarmıştı. Üstelik utanmadan bir de kaşına çizik attığından her şey oldukça birbirine karışmıştı. Haksız bir mahçubiyetle doluydu İlkut'un içi. Sokaklarda hiçbir cinsiyeti ve bir cinsiyete mensup olmayan bireyleri korkutmamak adına gezmemeye, gezdiğinde de başını yerden kaldırmamaya karar vermişti. İnsanın içine korku salan bir imajı vardı artık. Çiçeksu sürekli suratına bakıp kahkaha atıyor, piyasadaki iğrenç rap şarkılarını bağıra bağıra yüzüne söylüyor, İlkut da Trendyol'dan cebinde kalan son parayla biberiye yağı sipariş ediyordu saçları hemen uzasın diye.
"Gerçekten çok güzel olmuşsun. Azıcık sert göstermiş seni sadece."
"Sanki yeterince sert durmuyormuşsum gibi." Gürcan suratında içi içine sığmayan bir gülümsemeyle İlkut'un bu dediğine güldüğünde ve beyaz elleriyle esmer yüzü şefkatle avuçladığında içinin eridiğini hissetmişti kara gözlü çocuk. Duygularını yansıtamadığının farkındaydı, muhtemelen şu an balık gibi bakıyordu adama. Allah'a bu seferlik de olsa gözleriyle hislerini belli edebilmesi için dua etti ve o da yeşillere Gürcan'ın ona hissettirdiklerini yansıtmaya çalışarak daldı. Yanakları sıkıştırılıp gözlerinin altındaki çizgilerden sıkı sıkı öpüldüğünde heralde başardım diye düşündü, dişlerini ve parmaklarını aşktan sıkmak zorunda kalmıştı. Hep adam ona adım attığından kendisini kötü hissediyordu son zamanlarda. Yüreğini cesaretlendirmeye çalıştı ve korka korka kollarını Gürcan'ın boynuna doladı. Onun için çok büyük bir adımdı bu. Adam onu iterse ne yapacağını düşünüyordu şimdi, suratında sıkıntılı bir ifade vardı. Anında Gürcan da çocuğun yüzündeki ellerini beline kaydırmış, hızlıca çocuğu kucağına çekmişti. Sanki bu anı bekliyordu. İlkut'un tükürüğü boğazına kaçtı. Sonra Gürcan bu öksürükle panik olup aptallığına kendi kendine küfretti ve utanarak çocuğu geri koltuğa indirdi. Bu sefer izin almış, taze boğulmuş ilkut da izin verdikten sonra esmeri yeniden kucağına çekmişti.
"Sen de sevdin bu kucak işini. İkinci oluyor Gürcan efendi."
"Sen sevmedin mi?" Gürcan tedirgin tedirgin sorduğunda İlkut onun bu gerginliğine güldü ve adamın kucağında yükseldi. Kollarını daha güzel Gürcan'ın boynuna dolayıp, daha rahat bir şekilde de kucağa yeniden yerleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
operasyon komşu avı [gay]
ChickLitÜst komşularını kendilerine ayarlamaya çalışan en yakın arkadaşların operasyonu. !Texting!