[Ölümdeki Şans]

3

🗝

~~~

Bölüm Üç- UMUT

•—•—•—•—•—•

Lucas

Oturduğum yerde kollarımı birbirine bağlamış Markov'u izliyordum. Önümdeki iki adamımızı dövüyordu. İkisinin de vücudunda kırılan birkaç kaburga kemiği ve sayısız çürüme vardı artık.

Ama herifler konuşmamakta ısrarcıydı. İkisinden biri olmalıydı bilgilerimizin sızıntısı. Yaptıkları tek şey suçu  birbirlerine atmaktı.

Markov durdu ve iki adamı da saçlarından kavrayıp yüzüme bakmaya zorladı. Hem Markov'un yarım saat önceki temiz takımı, hem de adamların yüzleri kana bulanmış haldeydi. Markov'a üstünü değiştirmesini söylemeyi erteleyip adamlara döndüm.

"İspanyollara hanginiz sevkiyatın bilgilerini verdi?"

Rine Gerry'den önce davranıp suçunun olmadığını ve Gerry'nin zaten şüpheli davrandığını söyledi. Burada Gerry'e söz hakkı doğuyordu.

"Patron yemin ederim hiçbir şey bilmiyorum! Sana ihanet etmem. Sadakatim sonsuzdur, ben yapmadım!" Sadakati sonsuz olsaydı ikimizin bu şekilde karşı karşıya geleceğini hiç sanmıyordum. Süslü laflar lüzumsuzdu.

Rine, "yalan söylüyor! Geçen hafta onu üç kişiyle sevkiyat hakkında konuşurken duydum. Yeri ve zamanı birlikte ayarladılar." Diye patladı.

Markovla göz göze geldik. Anlaşılan o üç kişiyi de şimdi ki gibi misafir etmemiz gerekecekti.

Sandalyeden ayağa kalktım. Boris eldivenlerimin ve ihtiyacımız olan iki aletin bulunduğu tepsiyle yanıma geldi. Siyah eldivenleri giyip penseyi elime aldım.

Adamlara dönüp sertçe Gerry'nin kafasını tuttum ve kolumun altına sıkıştırdım. Ağzını zorla açıp dilini penseye kıstırdım. O acı çekerek bağırırken penseyle tuttuğum dilini kendime çektim ve Boris'in uzattığı bıçakla tek hamlede kestim. Ağzından fışkıran kan benim de takımımı kirletmişti. Markov'a söyledikten sonra kendiminkini de değiştirsem iyi olurdu.

Penseyi ve et parçasını Boris'e verip Rine'a baktım. "Üç kişiyi hatırlarsan iyi olur." Donup kalmıştı ve cevap verecek gibi durmuyordu. "Markov Rine'a hatırlaması için yardımcı ol. Aklına gelmezse Gerry ayıldığında bir kağıda yazmasını iste."

"Nasıl istersen." Markov'un cevabından sonra, "ve üstünü değiştirmeyi unutma." Dedim. Misafirlerimiz için kullandığımız evden çıkıp ofisime gittim.