BÖLÜM 22

113 18 1
                                    

Oylarınızı bekliyorummm! Yazım hatalarım için kusura bakmayın. İyi okumalar!

O mesajlaşmanın üzerinden tam 3 gün geçmişti. Ve hayatımda geçirdiğim en berbat 3 gündü.

Hem bir taraftan ona yazıp-yazmamak arasında kalıyorum. Hemde okula gidip-gitmemek.

Edebiyyat hocası olmadığım için bana kızmıştı. Ekstra olarak ailemede söylemişti.

Onlarda bana kızıp durdular. Her kafam dağıldı diye düşündüğümde, ona dokunamamak....

Hele kim olduğumu bilmemesi. Onun karşısına çıkıp, 'bendim' dermiyim?

Demem.

Azra:neden gelmiyorsun okula?

Ben:gelmek istemiyorum.

Azra:yalan söyleme bize. yanına gelmememizin sebebi ailen biliyorsun. böylede söylemiyorsun.

Ben:tamam size anlatacağım.

Azra:çok şükür, bize güvenip şimdi anlatmayı seçtiğin içinde teşekkürler ayrıca!

Ben:bugün annemler akşam olmayacaklar, okulda sonra gelirsiniz.

Azra:tamam.
görüldü.

Sohbetten çıktım. Dudağımı dişledim. Yeniden gözlerim dolmaya başladı. Ne yapıcağımı, nasıl davranıcağımı bilmiyordum.

Boşluktaydım.

Akşam olduğunda annemler iş için eve gelmeyeceklerini söylediler. Bugün çarşambaydı.

Cumartesi ve pazar okul olmadığı için zaten gitmiyorduk. Böylede üç gün gitmedim. Aileme yalandan bel ağrılarım olduğu için gitmediğimi inandırmaya çalışmıştım. Her ne kadar zor olsada.

Kapı çaldı. "Ben bakarım, Fatma teyze" dedim ve kapıya yöneldim.

Kapıyı açtığımda Azra beni itip içeriye girdi, direk salona girdi. "Çabuk gel buraya ve herşeyi anlat" dedi salondan bağırarak.

Ceylin böyle tepki vermesine güldü. "Gel" dedim ve bizde içeriye geçtik. "Birşey iste-" lafımı böldü Azra. "Hiç gerek yok direk konuya gir" dedi.

Derin nefes aldım. "Anlatacağım ama beni yargılamayın" dedim. Çünki eşcinsel olduğumu söylersem, nasıl tepki alacağımı bilmiyordum.


"Söyle en fazla ne kadar kötü ola bilirki?" dedi Ceylin. Ondan gelen cesaretle, mutfağa baktım Fatma teyze burdamı diye, olmadığını görüp, "ben eşcinselim" dedim. Ceylin sanki, dediği şeyden pişman olmuş gibi, şok içinde bakıyordu bana.

"Komik diğil" dedi Azra, "şaka yapmanın sırasıda diğil" dedi ciddi sesle. "Nasıl yani, kızlardan mı hoşlanıyorsun?" dedi Ceylin.

Başımı salladım. "Bakın bende ilk başa yani öyle olmadığını zann ettim, hatta ben unutmak için düşüncelerimi toplama için o evre erkeklerle bile komuştum belki işe yarar, düşüncelerimi toplarım diye ama sonra gerçekten kızlardan hoşlandığımı anladım" dedim samimi bir sesle.


"Homofobikmisiniz?" dedim korkarak, ikiside kafasını yana salladı. "Hayır ama seni nebileyim, garibime geliyor, ailen öğrenirse seni mahv eder İkbal" dedi Ceylin endişelenerek.


"Onların kulağına gitmesin, lütfen sizden söz çıkmaz biliyorum ancak ağzınızdan kimsenin yanında kaçırmayın ve benden uzak durursanız anlarım sizi", Azranın bakışlarından korkuyordum.


Yerinden kalktı ve yanıma yaklaştı. Bileğimden tutup, kaldırarak bana sarıldı. "Salak bunu neden gizledin? Aşk aşktır, karışmazdık ki" dedi ve geri çekildi. "Hem ben sadece sana bir konuda kızgınım o da bize söylememen"dedi.


"Peki hoşlandığın biri varmı?" diye sordu Ceylin, Azranın arkasındayken, "var deme kalbime iner" dedi Azra. "Tamam demem o zaman" dedim bende.


"Allahım ikinci şok" dedi Ceylin. "Peki kim? Okuldan mı?" diye sordu ardından Ceylin tekrar. "Evet hatta sınıfımızdan" dedim.


"Ece filanmı?" dedi Azra, "hayır tabikide" diyip derin nefes alarak, "Kayra" dedim.


Salonda ölüm sessizliği oluştu. "Tepki vermeyecekmisiniz?" dedim çekinerek. "Hoşlana-hoşlana ondan mı hoşlandın? O seni üzer bir kere" dedi Azra keskin sesle.

"Çok denedim unutmayı zaten ilk o zaman anladım, gözlerim hep onu arıyordu, hani hatırlıyormusunuz neredeyse 5ay filan önce, hoca yine proje ödevi gibi birşey söylemişti o zaman üçümüzde onun yanina gitmiştik evet çok kısa konuşmuştuk ancak o an fark ettim onu, konuşmasını, davranışlarını, dış görünüşünü, ondan sonra çok değiştim." dedim.


Devam ettim, biraz durduktan sonra, "neden uzak durduğunu, niye pek konuşmadığını, hep tek takıldığını, yakından takip ettim, sonra yetmedi, bende telefon numarasını buldum ve ona belkide 1 aydır filan bilinmeyen olarak mesaj atıyorum" dedim itiraf ederek.


"Senin numaranı birine gösterirse, o zaman sen olduğunu anlamayacakmı?" dedi Ceylin kaşlarını çatarak. "Kimseye göstermeyecek, yani göstermedi, gösteren gösterirdi ilk başlarda. Hem onun kimseyle arası iyi diğilki" dedim sonra aklıma yine o ve onun hastalığı geldi.


Bana güvendiği için kızlara da söylemeyecektim. Gözlerim doldu. "Öyle işte" sesim biraz titremişti. İçimden kendime bir küfür savurdum ve tekrar kanepeye oturdum.


"Noldu? Yoksa homofobikmi? Ya da seninle olmak istemediğimi mi söyledi?" dedi Azra ve yanıma oturdu o da. İçimden 'keşke öyle bir şey olsa' diye geçirdim.


Belki o zaman canım bu kadar fazla yanmazdı? Belkide. Kim bilir, onun sevdasına düşmeseydim, şimdi böyle çaresiz hiss etmezdim.


Gözyaşlarımı akıtmaya başladım. Ceylin yanıma geldi ve diğer yanima oturdu. Aralarında oturmuş durumdaydım bende.


İkiside bana sarıldı. "Üzülme, yanındayız biz" dedi Ceylin. Azra da ona katıldı. Her şeyden habersiz bir şekilde.


Üzüldüm. Benim de başıma gelseydi, çaresiz hiss ederdim. Umarım bölümü beğenirsiniz!

TEMAS | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin