BÖLÜM 25

69 17 0
                                    

Ben bunları nasıl kavusturacagim ya, 😭

O kurtarici ses zil sesi çalmıştı. İyiki! diye geçirdim içimden.

Elifte hemen yanımdan kalkmıştı. Kalksındı da! Azra arkasını dönüp, "noluyor buna? neden senin yanına oturmuştu?" diye sordu.

Haklıydı tabi. Bende olsam, sorgulardım. O kızın, benim yanımda ne iş var diye?

"Yanımda oturmak istedi, geri çevirmedim bende" dedim. "Ne demek geri çevirmedim? Kızım görmüyormusun, niyeti bozmuş kız" dedi ciddi bir sesle.

"Benden hoşlandığını düşünmüyorum" dedim, düşünmüyordum gerçekten de. "Öyle birşey varsa da, umrumda diğil" dedim.

Sonra sınıftan çıkan Elife baktım. Benden 1-2cm kısa. Uzun dalgalı, kumral saçları. Kahverengli gözleri, dolgun dudakları vardı. Dış görünüşü kötü diğildi.

Ama benim tarafım belliydi. Kayrayı seviyordum ben. Artık kendime de itiraf etmiştim. Aşıktım ona!

Nasıl o dururken, başkalarına baka bilirdim ki, resmen gözümü boyamıştı. Ondan başka birşey düşünemiyordum.

"İkbal?" diyen Azranın seslenmesiyle beraber düşüncelerimden ayrıldım. "Efendim?" dedim.

"Kızım iki saattir seni çağırıyorum, daldım gittin" dedi Azra sonra tekrar konuşmaya başladı. "Kayra sabahtan beri buraya bakıyor, hatta bir kaç kezde göz-gözü geldik" dedi kısık sesle.

Kafamı onun tarafa çeviricekken, "çevire" dedi bana. 'Neden?' dermiş, gibi baktım. "Bırak bakma bir kere de" dedi.

Kafa salladım. "Hangi ders?" diye sordum. "Beden" dedi. "Ceylinle konuştun mu?" diye sordu bana o bu sefer.

"Evet hatta konuşuyordum, aptal sohbetimize bakıyordu, umarım Kayra'nın ismini görmemiştir" dedim yeniden sinirli bir sesle.

"Telefonu da komple kapattım" dedim. "Niye?" diye sordu Azra. "Niye olucak, sinirimden" dedim ve arkama yaslandım.

Birden, "gidelim mi?" diye soran sesle, birlikte kaskatı kesildim.

Yutkundum. Kayraya baktım. "Olur" dedim ve ayağa kalkıp,onu takip etmeye başladım.

Azra göz kırptı. Göz devirdim ona ve ilerlemeye başladık.

Edebiyyat hocasının odasına gelip, kapıyı tıklattık. Içeri den, 'gel' diye bir ses duyunca, Kayra içeriye girdi, ardından ben.

"Hoşgeldiniz kızlar" dedi gülümseyerek hoca. "Buyrun hocam" dedim kısa kesmesini isteyerek.

"Projenizi çok beğendim ve bu yüzden yeniden yapmanızı istiyorum ancak daha geniş bir şekilde, eyer yaparsanız tüm edebiyyat notlarınızı düzeltirim" dedi samimi bir sesle.

"Olur hocam" dedik ikimizde, sonra ikimizde bir-birimize baktık. Aynı boyda sayılırdık. Olsa olsa, 1cm falan küçük olurdum ben.

"Peki o zaman, bugünden itibaren 5 gününüz var, yetiştirmeye çalışın" dedi hoca gülümseyerek. Siktiğimin hocası!

"Merak etmeyin hocam" dedi Kayra ve bende kafa sallayarak odadan ayrıldık.

"Bu hocayı hiç sevmiyorum ya, ne zaman iyi birşey yapsa, soğutuyor kendinden!" dedim.

"Bence çok tatlı bir hoca" dediğinde, sanki tüm bedenim soğumuştu. Ne demek tatlıydı?! O mu tatlıydı! Ben ona tatlıydı gösterirdim ancak, neyse!

Göz devirmek istedim ancak kendimi tuttum. "Neyse" dedim ama bu sefer içimden diğil, dışardan söyledim.

"Elif yüzünden mi sinirlisin?" diye sorduğunda, o mu soruyor diye bir 15saniye falan yüzüne baktım.

"Biraz gerginim" dedim sadece.


'Tamam' anlamında kafasını salladı. "Peki o zaman, ben kantine iniyorum" dedi, "tamam" dedim bende ve yollarımızı ayırdık. Yine.


Sınıfa gidip, ona bilinmeyen olarak mesaj atıcaktım.


+90***:mesaj atmana ihtiyacım var. (09:28)

+90*** çevrimdışı.

TEMAS | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin