"abi bize iki bira yolla!" diye bağırdığımda Mehmet abi 'hay hay." dermiş gibi başını salladı.
Aral'a döndüğümde şaşkın bakışlarını üzerimde yakaladım.
"Ne bakıyorsun?" dedim ters ters.
"Erkek olduğundan şüpheleniyorum." Söylediği şeyde ciddi olduğunu yüz ifadesinden anlarken kaşlarımı çatarak ona baktım. "Her, birine seslenen erkek mi oluyor be!" Çirkef bir şekilde bağırmam onun umrunda bile olmazken, gülerek tekele doğru ilerledi.
Abi biraları poşete koyduğunda Aral'ın eline tutuşturdu. "Bugünlük benden.Kadir abiye selamlarımı ilet."
"Yok abi olur mu öyle şey." diyerek elindeki parayı biraz daha itti Mehmet abinin önüne.
Tam onların yanına gidecekken karşıdan gelen Mete'yi gördüğümde gülümseyerek elini sallaması bir olmuştu.
Yüzüme yalandan bir gülümseme yerleştirerek bende ona el salladım.
Mete'yi severdim fakat bazen dengesiz dengesiz hareketleri oluyordu.O bizim komşumuzun çocuğuydu.
Yanıma geldiğinde sırıtıyordu. "Seni burada görmek ne kadar hoş."
Gülümseyerek "seni de öyle." dediğimde yanımdan gelen adım sesleriyle o tarafa döndüm.
Aral, kaşlarını çatmış Mete'ye doğru bakıyordu.Bu iş hiç hayra alamet değildi.Kendini biraz daha zorlasa dövecek gibi hissediyordum. Yapmadığı şey mi sanki?
Mete gözlerini benden ayırmazken bir kere bile Aral'a dönmemişti.
Bir Aral'a baktım bir Mete'ye.
Burada kavga çıkmasına izin veremezdim.
"Aral bu Mete.Bizim komşunun oğlu.Mete bu da Aral.Babalarımız arkadaş."
Eliyle ikimizi gösterdi. "Sadece babalarınız mı arkadaş.Siz değil misiniz?"
"Hayır hayır.Değiliz hiçbirşey.Öyle babalarımız arkadaş işte." dediğimde Aral'a baktım.Düşen yüzü garibime gitmişti fakat sorgulamadan tekrardan Mete'ye döndüm.
Aral birden beni kendine cekerek belimden tuttu.Öfkeli bakışlarımı ona doğru yönlendirerek kulağına fısıldadım. "Aral napıyorsu-" sözüm konuşmasıyla kesildi.
"Bilmem.Belki arkadaşız belki daha ötesiyiz.Sanane aslanım." diyerek Mete'yi terslediğinde ona ölümcül bakışlarını göndermeyi de unutmadı.Yutkunarak Aral'a bakan Mete bozulmuştu.Sinirlendiğini görebiliyordum.
Gülerek bana döndüğünde ne diyeceğini merak ettim. "Aral'ın annesi nerde biliyor musun?"
"Mete!" diye gürledi Aral.Ne olduğunu anlayamamıştım fakat Aral benden birşeyler saklıyor gibiydi.
"Aral?" dedim şüpheyle. "Noluyor?" Bana hiç cevap vermeyerek sinirli bakışlarını Mete'ye yöneltti.Elleri yumruk olmuştu.Bedeni ise kasılmıştı.
Gözleri öfkeyle bakıyordu fakat ben öfkeden çok özlem ve hüzün görüyordum.
Bu konunun onu rahatsız ettiğini anladığım için onu sevmesemde boğazımı temizleyerek Mete'ye döndüm.
"Geçenlerde anneni bizim Faruk hocanın arabasına binerken gördüm.Yani, insanların özel hayatına girmeden önce kendi annene dönüp bakmanı öneririm." Söylediklerimi beklemediği barizdi.Bozulduğunu görebiliyordum.
"İkimizi arkadaş sanıyordum? Daha arkadaş olarak bile görmediğin bir çocuğu neden savunuyorsun?" Söyledikleriyle biraz daha sinirlendiğimi hissettim.
![](https://img.wattpad.com/cover/379674782-288-k414497.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAPUNZEL
Teen FictionOkyanus, kadınlar için okulda bir beste söyleyerek gösteri düzenler.Okulun popüler, herkesin aşık olduğu fakat bir yandan da korktukları Aral, alt komşusu olan kızı seven, onunla sevdiği kadar da uğraşan biridir.O gösteriden sonra kızın fotoğrafını...