4.KEDİ?

7 0 0
                                    

Yatağımda uzanırken gelen miyavlama sesleri kaşlarımı çatmamı sağladı.

Bizim bir kedimiz yoktu zaten annemlerde almazdı çünkü kediden veya başka bir hayvandan dehşet korkarlardı.Ben ise küçüklüğümden beri hayvan aldırmak için uğraşırdım.Sonuç, başarısız.

içeriye giren, beyaz tüylü mavi gözlü bir kedi gülümsememi sağladı fakat sonrasında farkettiğim şeyle gülüşüm soldu.

Odama bir kedinin gelmesi süper bir olaydı fakat bu kedinin Aral'ın kedisi olması fazla kötüydü!

Yatağımdan kalkarak yere çömeldim. "Gel minik kedicik." Yavaşça patileri bana doğru adımladığında onu kucağına alan kişiyle önünde bir engel oluştu.

Odama giren kişiye baktığımda gözlerim kocaman açıldı. "Aral! Odamda ne işin var!" tam ağzını aralamış, konuşmaya başlayacaktı ki tekrar bağırdım.

"İmdat! Sapık var! Odamda bir sapık var!" diyerek nerden geldigini bilmediğim oklavayı elime alarak Aral'a vurdum.

"Baba!" Acıyla bağıran Aral'ın feryadına babası yetiştiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. "Baba mı?"

İçeriden gelen Ömer amcayı görünce gülümsedim. "Merhaba Ömer amca izninle odama giren bu sapığı döveceğim." dediğimde hay hay dermiş gibi başını salladı.

"Kadir! Yetiş senin kız bizim oğlanı dövüyor!" Babam hızla yanımıza geldiğinde kahkaha attı. "Haketmiştir Ömer.Dövsün bizim kız da, aklı başına gelsin."

"Bayım!" diye bağırdı Aral babama.

"Lütfen kızınıza söyler misiniz vurmaması konusunda?"

Babamlara sinirle baktığımda ellerini yavaşça yukarı kaldırdılar ve odamdan çıkarak kapıyı kapattılar.

Kapı kapanır kapanmaz Aral, vurduğum sopayı kendine doğru çekti.Doğal olarak beni de.Şaşkınca ona bakarken sorduğum sorunun cevabını fazlasıyla merak ediyordum.

"Elimdeki sopayı alabiliyordun.Neden daha önce almadın?"

Kıkırdadı. "Canım öyle istedi." Yakınlığımızdan dolayı rahatsız olarak onu ittiğimde geriye sendeledi.

"Odama neden izinsiz girdiğini sorabilir miyim!" Öfkeyle suratıma baktı. "Babamlar oturmaya size gelmiş.Bende bir çıkayım şu Rapunzele bakayım dedim ama gelmez olaydım! O sırada kedimde odana girmiş işte! Ne var bunda?" Gözlerimi kısarak ona baktığımda salak salak sırıttı ve elleriyle bedenini kapattı. "Ne o çok mu beğendin beni?" Duyduğum şeylerle gözlerim kocaman olurken bağırdım. "Salak mısın sen ya!" Onu ittirerek kapıyı açtım ve salonda Ömer amcayla güle oynaya içki içen babama döndüm. "Baba ya! Şu çocuğa bir şey söyle beni fazla sinirlendiriyor!" Ne kadar öfkelendiğimi gören babam, gülmemek için kendini sıktı çünkü ona bile dalacak güçte olduğumu biliyordu.Babam beni kendi gibi yetiştirmişti.Aynı durumda o olsa aynısını yapardı çünkü.

"Marketten iki bira alıp gelir misiniz?" diyen babama burnumdan soluyarak baktım.

"Baba bilerek mi yapıyorsun?"

Gülmemek için kendini sıktığı fazlasıyla barizken "neyi bilerek yapıyorum?"

Aral'a döndüğümde güldüğünü farkettim.Gözüm yavaşça yanağına kaydığında, gamzesini ilk defa gördüğümü farkettim.Daha önce hiç dikkat etmemiştim.

Neye baktığımı anlamış olacak ki, gülüşü biraz daha büyüdü. "Gidip alalım mı Rapunzel?"

Gözlerim gözlerine yavaşça tırmandığında yüzümde sahte bir gülümseme belirdi. "Olur.Gitmişken seni de evine bırakırız ne dersin?"

"Ben zaten evimdeyim." Yaptığı imayı farkettiğimde, neden böyle söylediğini anlayamamıştım fakat utandığımı farkettim.

Gözlerimi kaçırarak kapıya yürüdüm.

"Boş boş konuşma da, benimle gel."

RAPUNZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin