Gay Site

-²⁶

-

Semih

Antreman bitimi hızlıca duşumu almış ve üzerimi değiştirmiştim. Yorgun bir hâlde soyunma odasından çıktığımda önümden ilerleyen Arda ve Kenan'ı gülerek izledim. Eskiye dönmüş olmamıza çok seviniyordum. Hâlâ birbiriyle atışıyor olsalar da bunlar ufak tartışmaların ilerisine gitmiyordu.

Herkes dinlenmek adına odalarına dağılırken tek kaldığımda kendi odama doğru ilerlemeye devam ettim. Yorgun bir biçimde koridorda ilerlerken gözlerim odamın önünde duran çakma sarışın ile buluştu.

Sırtını odamın kapısına yaslamış bir biçimde beni bekliyordu. Ne zaman duşunu almış da giyinip gelmişti hiçbir fikrim yoktu.

Kıvırcık saçları hâlâ ıslak olmasına rağmen normal görüntüsünden hiçbir şekilde ödün vermemişti. Hâlâ kıvırcıklığını koruyor ve zaten muhteşem olan yüze ayrı bir hava katmaya devam ediyordu.

Onu görmem ile yavaşlayan adımlarım, ona ulaştığımda tamamen durdu. Karşısına geçtim ve yüzümdeki gülümsemeyi bastırmaya gerek duymadım.

Gözleri, gülen yüzümde dolanırken dudağının kenarı kıvrıldı. "Neye gülüyorsun sen?"

Bir adım daha yaklaşıp elimi ıslak saçlarına götürdüm. "Koşa koşa odama gelmişsin, ona gülüyorum."

"Hep böyle güleceksen, bundan sonra senin odanda yaşarım." Ben onun kıvırcık saçlarını dağıtmak ile uğraşırken iki eli belime doğru yükseldi. Belimi kemikli elleri ile kavradığında hafifçe yutkundum. "Odama sürekli gelmek için bahane üretiyorsun."

Söylediğim ile kaşları havalandı. "Sevgilimin odasına girmek için bahaneye ihtiyacım olduğunu zannetmiyorum."

Karnımda olan karıncalanma ile gülümsemem genişledi. Aptal aşık gibi güldüğüme emindim fakat engel olamıyordum buna. Her hareketi içimde büyük bir heyecana sebep oluyordu.

"Sevgiliyiz yani?" Aldığı soru ile belimi okşayan elleri yavaştan sıkılaştı. "Semih yine aynı şeyi yaparsan-"

"Şşt, tamam şaka yaptım." Hafifçe kahkaha atarak boynuna sarıldığımda bacaklarımdan tutarak kucağına aldı beni.

Koridorda olduğumuz için bu hareketi anlık olarak korkutsa da kapıyı açıp bizi hızlıca içeriye sokmuştu.

Üzerimize kapıyı sertçe kapattığında artık odamdaydık ve ben onun kucağındayken yatağa doğru hızla ilerletiliyordum. "Antreman boyunca o kadar zor dayandım ki.." Derince iç çekip boynuma minik öpücükler bıraktığı sırada bacaklarımı ona daha sıkı doladım. "Çok mu sabırsızlandın?"

Ellerim ensesindeki saçlarda dolanırken boğazından çıkan hırıltılı ses ile kucağında hareketlendim ve bedenimi aşağı yukarı hareket ettirerek sabrını daha fazla zorlamaya başladım.

"Sabahtan beridir, aklımda sen varsın." Bunu söylerken boynumu serbest bırakmamış ve dişleri arasına aldığı yerleri morartmaya devam etmişti.

Önce kendine ait izler bırakıyor, hemen sonrasında dil darbeleri ile aklımı başımdan alıyordu. Sanki bedenimi tamamen tanıyor ve nelerden zevk aldığımı çok iyi biliyordu.

Hareketlerini hızlı mı, yavaş mı yapıyordu bilmiyordum çünkü bu ilk deneyimimdi fakat beni delirecek kadar etkili olduğu aşikardı.

Sırtım yatak ile buluştuğunda bacaklarım hâlâ onun bedenine sarılıydı. Kollarını başımın iki yanına koyup üzerime eğildiğinde kasıklarımda oluşan ağrı ile aletimi ona doğru ittiriyordum.