17.Bölüm

376 20 1
                                    

İstemenin üzerinden 1 ay geçmişti bu 1 ay içinde nişan için elbise ve kına içinde bindallı alınmıştı Gülcihan için tabi bu arada pusat ikide bir gülcihanı sıkıştırmadan duramıyordu ikide bir bala kardeş yapalım diyip duruyordu gülcihan ise kesin bir dille
'evlenmeden olmaz hem bal daha küçük'diyip kaçıyor du pusat ise somurtarak odasına gidiyordu herseferindede
'arkadaş nikahlı karımsın lan sadece bir kere öptüm bal dudaklarından bir kere daha öpsem nolur sanki aslında olur birşeyler ama neyse' deyip sırıtıyordu

bugün pusat bal ve gülcihanı alıp lunaparka götürecekti hazırlanıp kapının orda ikiliyi bekliyordu
kafasını kaldırıp merdivenlerde ikiliyi dörümce bi dondu çünkü karşısında iki melek ona doğru geliyordu ve sanki kalbi hızlanmamış gibi daha fazla atmaya başladı
sonra seslice
"Allahım ben kafayı yemek üzereyim bune bukadar güzel olmak zorundalarmıydı ikiside ayrı melek sizi bana veren Allaha kurban olayım"dedi ve elini gülcihanın beline attı kendine çekip saçının tepesinden koklayarak öptü balıda aynı şekilde öpüp yola çıktılar.

Parka geldiklerinde gülcihan balı yere indirdi ama gözü üzerindeydi içeri girdiklerinde bal etrafa merakla bakıyordu annesine dönüp
"anne mak mak sayınşak(salıncak)"dedi
"Evet kızım salıncak"deyip elini tuttu o sıra pusatta elinde iki tane pamuk şeker ile geldi biri bala birinide gülcihana verdi.
gülcihan kızaran yanağı ile
teşekkür etti pusat ona bakıp iç çekti sessizce 'ah be güzelim yaktın beni' dedi
bala bakıp yerde oturmuş pamuk şekerle boğuşuyordu açamadığı için ağlamaklı bir sesle
"baba aj"dedi elindeki şekeri uzatarak
pusat gülümseyerek alıp açtı geri eline verdi yanındaki kadına da bakınca onunda açamadığını gördü gür bir kahkaha atıp "resmen benim iki tane bebeğim varmış ta haberim yokmuş"dedi
gülcihan duyduğu şeyle küskünce omuz silkti dudağını sarkıttı pusat hızlıca dudağından öpüp şekeri açtı eline verdi balıda kucağına alıp yürümeye başladı arkasına baktığında eli dudağında donup kalan kadına baktı yanına gidip elini tuttu gülcihan kendine gelince utanıp gözlerini kaçırdı bal eliyle atlı karıncayı gösterdi
pusat onu kırmayıp hem kendi hemde gülcihanı bindirdi balıda kucağına oturtup beklediler atlı karınca hareket etmeye başlayınca bal ellerini çırpıp
"jok güsey"dedi gülcihansa onları gülerek izliyordu pusat telefonunu çıkarıp fotoğraflarını çekti inince birlikte tekrar çekindiler farklı farklı oyuncaklara binip eğlendiler hatta zamanın naaıl geçtiğini bile anlamadılar eve geri dönmek için arabaya giderken bir silah sesi duyuldu ve bir çığlık bir annenin feryadı duyuldu çünkü onları uzaktan kinle hırsla izleyen adar pusatı vurmak isterken kucağındaki balı vurdu.
balın sırtına gelen kurşun yüzünden nefes alamadı sonkez annesine bakıp
"anne"dedi ve gözlerini kapattı gülcihan öyle bir çığlık attıki donup kalan pusat kendine geldi ve kucağında sırtından oluk oluk kan akan kızına baktı son gülcihana
gülcihan çöktüğü yerden hızlıca kalkıp balı pusattan aldı
"bebeğim uyan güzel kızım aç mavilerini göster bana nolur sen daha çok küçüksün bal kızım çok küçüksün sana kırmızı yakışmazki olmaz!! olmaz yardım edin bi şey yapın nolur!!"dedi bağırarak o sıra ambulansa haber veren insanlar geri çekildi yol veemek için hızla gelen ambulansdan görevliler inip balı annesinin kucağından zor bela alıp ilk yardımı yapmaya başladılar osıra görevlinin dediği son kelime "nabız yok" oan sanki dünya durdu gülcihan için onun yaşamak için sevinci olan umut olan kızı öldümü? sonra birden pusatın yakasına yapıştı
"uyandır onu pusat uyandır kızımı geri getir bana kızımı ver"dedi ve bayıldı.
pusat onu kucağına alıp ambulansın arkasından takip etti o sıra ısrarla çalan telefonu açtı ahizeden
"abi nerdesin hadi gelin artık annem döktürmüş bugün" dedi Asrın ses gelmeyince "abi,ses versene noldu"
pusat"Asrın has..hastaneye gelin hemen bal,bal vuruldu oğlum kollarımda vuruldu lan acil gelin ben hiç bir şey yapamadım lan!"deyip direksiyona vurdu.
Asrın ise duyduğu kelime ile dondu telefon elinden düşünce mert yanına gelip
"asrın noldu bembeyaz olmuşşun lan kendine gel söyle" asrını omuzlarından sarsmaya başladı
asrın mertin gözlerine bakıp
"Abi b..bal"
"nolmuş lan bala söylesene"
"abi bal vurulmuş has..hatahaneye gitmemiz lazım hemen" dedi
o sıra terasa çıkmakta olan Yasmin hanımın çığlığı duyuldu konakta hizmetliler bile çığlığı duyup terasa gelmişlerdi Hakan bey ve Eşref bey de gelmiş donmuş halde duran merte baktılar Alide duymuş arabayı hızla parkedip konağa girmişti terasın merdivenine geldiğinde eli göğsünde ağlayan annesine baktı önce sonra diğerlerine
"noluyor burda anne noldu niye ağlıyorsun?"
Asrın hemen
"acil hastahaneye gitmemiz lazım abi senin şu doktor arkadaşın vardı ya yurt dışında olan onu ara hemen gelsin yolda anlatırım abi hadi çabuk" diyip arabaya koştu diğerleride binice hareket etti
Asrın biliyorduki bu ailede bala ençok ali bağlıydı ve ona nasıl söyleyeceğini bilemiyordu.
Asrın söylese oğlum noldu aradım 2 saate burda türkiyede direk buraya mardine gelecek"dedi
"abi sakin ol tamammı"dedi
"oğlum söylesene"
asrın yutkunup
"abi bal vurulmuş" dedi bir çırpıda aliden ses gelmeyince yandan bir baktı ve ağladığını gördü
sessiz bir çığlıktı gözlerindeki alinin elini kalbine götürüp
"canımın canı ruhumun şifasını kim vurmuş"
dedi içli içli
Asrın"bilmiyorum abi gidince öğrenicez"dedi ve önüne döndü.

osıra ameliyata alınan bal ile gülcihan başka bir odada uyuyordu pusat ise ameliyathanenin önünde duvar kenarında çökmüş halde beyaz kapıya bakıyordu
hastahaneye gelen aile pusatı çökmüş gözleri kızarık görünce yasmin hanım hemen yanına koştu
"oğlum noldu bak bana naaıl oldu kim yaptı kim kıydı benim ciğerime söyle" dedi
pusat kapıdan gözlerini çekmeyince gülcihanı aradı gözleri az ilerde ağır aksak tükenmiş halde yürüyen kadını gördü Mert onu kolundan destek olup koltuğa oturttu gözyaşı dinmiş ama gözlerindeki boşluk işte o daha da yıktı aileyi yanakları kurumuş gözyaşı ile bezenmişti yasmin hanım gelip sarıldı ses etmedi kimse konuşmadı o sıra ameliyathane kapısından telaşla çıkan hemşire ile ayapa kalktı pusat hemşire
"acil kan lazım AB+ acil çok kan kaybetmiş" dedi
pusat gülcihana baktı kendinde değildi öylece boşluğa bakıyordu
"tamam,tamam baba! acil bizim akrabalara çevreye haber sal kan lazım de hadi acil bende bunu yapan şerefsizle ilgileneyim"dedi bir anda bastıran öfkeyle
gülcihanın yanına adımlayıp önünde diz çöktü
"söz veriyorum bebeğimize bunu yapanı ölmekten beter edicem sana söz gül goncam sana söz bekle beni" dedi ve alnından öpüp ayağı kalktı bir tepki almadığında annesine dönüp
"anne sana emanet" dedi
o sıra hastaneyi akrabalar doldurmuştu bile
mert pusatın yanına gelip
"abi bende gelicem seninle canımıza kıyana bende kıyıcam" dedi pusat kafasını salladı ali arkalarından "abi! bekle kim yaptı bunu söyle bana" dedi
pusat "Adar Ateş"dedi dişlerinin arasında sonra herşey hızlı gelişti
Adarı mardinden kaçarken bulan pusat onu depoya götürmüştü ilk darbe mertten gelirken pusat sessizce izliyordu adar bayılınca kafasından aşağı soğuk su döküp ayıktırdılar pusat tam karşısına gelince
"hangi elinle ateş ettin!" dedi ürpertici bir sesle
adar sustu ve güldü
"noldu pusat benim olanı elimden aldın bende bedelini ödettim" dedi gülerek
pusat dişlerini sıkıp iki elinede ateş etti depoyu adarın çığlığı doldurdu
yermedi bacağına sıktı en son kafasına sıkıp ateşe verdi ve depodan çıktı işte şimdi ağlayabilirdi çalan telefonu ile kendine gelip
açtı ekranda asrın yazısını görüp açtı
"asrın noldu bal,bal iyimi
iyimi benim kızım"dedi
"sakin ol abi iyi yoğun bakıma aldılar yengemde kendine geldi seni sordu gelecek dedim ama çabuk gelsen iyi olur heran yıkılacak gibi bir şey de yemedi annem diretiyo ama yemiyor bide abi polisler geldi seni sordu ben-" demeye kalmadan kapattı telefonu arabaya binip hastahaneye geldiler
yoğunbakım kısmına geldiğinde camın önünde gözünü kırpmadan yavrusuna bakan bir anne gördü işte o an kalbinde öyle bir ağrı hissettiki ister istemez kendini suçladı
'koruyamadım onları koruyamadım' dedi içinden
gülcihan sanki hissetmiş gibi kendini suçladığını kafasını camdan çevirip pusata baktı çoşkulu bir sesle "bal bak kızım baba geldi uyan kızım baban geldi!" dedi tekrar cama baktı ama uyanmadı
"pusat gelsene bak ne kadar güzel uyuyor melek gibi" pusatta cama yaklaşıp bir elini beline bir elinide cama koydu
"evet güzelim melek gibi uyuyor ama uyanacak inanıyorum güçlüdür bizim kızımız"
gülcihan onu onaylayıp
"evet güçlü benim kızım herzaman güçlü hem ona daha kardeş yapıcaz abla olacak benim kızım" dedi
pusat buruk bir tebessüm etti "evet abla olacak kızım" dedi
sonra gülcihanı iyice kendine yasladı ve balı izlemeye başladılar onları izleyen aile ise gözyaşlarını zor tuttular
tam osıra tiz bir ses duyuldu gülcihan ağlayarak yere çöktü "gitti benim kızım canım gitti yüreğim gitti!!" diye bağırdı doktorlar hızla gelip yoğunbakım odasına girdiler.
kalp masajı yapmaya başladı doktor hemen
"hasi küçük hanım sen daha küçücüksün daha yaşayacak güzel günlerin var bak annen dışarıda seni bekliyor hadı küçük hadi" onu dinleyen hemşirelerin bile gözü dolmuştu ve işte o ses "hasta döndü hocam döndü yaşıyor bırakmadı küçük bırakmadı" dedi hemşire çoşkuyla
bir süre sonra odadan çıkan doktor
"çok güçlü bir kızınız var bırakmadı ailesini bırakmadı annesini" dedi ve alinin omzunu sıkıp gitti
Tüm aile sevinçle birbirlerine sarıldı yerde oturan pusat ve fülcihan birbirlerine bakıp "bırakmadı bizi bırakmadı" dediler pusat alnından öpüp sakladı sinesine
o sıra dışarda güzel haber bekliyenler ise  derin bir nefes alıp şükrettiler.

1428 Kelime

Bu bölüm biraz duygusal oldu sanırım nasıl buldunuz peki?

YILDIZI PARLATMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN

SİZİ ÇOK SEVİYORUM
KENDİNİZE İYİ BAKIN

AİLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin