İnsan Müzesi/yarı texting +18

3

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar 🫶🏻🫶🏻

'Ben senin hep cesaret aldığın ama hiç cesaret edemediğin tarafınım.'

Serkan:Evde kimse yok.

Sen: Ceset?

Serkan: Aynı şekilde duruyor ama kötü bir haberim var

Sen:?

Serkan: Kasanın içindekiler yok.

Sen: Sikeyim ya

Serkan: Giren kişi teknoloji ile haşır neşir belli

Serkan: Kapının kilidini açmış,kasanın kilidini açmış

Serkan: Zindanlarda ki cesetlerde öylece duruyor

Sen: Kim bir anda bir katile bulaşmak ister ki?

Serkan: Bana bak seni uyarıyorum karşında ki kimse mal olmadığı belli. Sataşmak istese bile böyle sataşmaz. Sonunun ölüm olduğunu bilir çünkü.

Sen: Kim bir katille oyun oynar olum?

Serkan: Bir katil.

Sen: Bir katil bir katille oyun oynar.

Serkan: Aynen öyle.

Sen: Eve nasıl girmişler peki?

Serkan: İnanır mısın onu bende hala bulamadım.  Her şey sapasağlam.

Sen: Sence düşmanlardan birinin oyunu olabilir mi?

Serkan: Sanmıyorum. Hiç bir düşmanın hakkında bu kadar bitirici darbeler öğrenemez. Karşında ki kadın hayatına daha önceden girmiş biri olabilir mi?

Sen: Bilmiyorum. Bana daha önceden karşı karşıya geldiğimizi ve konuştuğumuzu söyledi. Ki yüksek ihtimalle onunla bir davette konuşmuşumdur.

Serkan: Bir polis olabilir mi?

Sen: Hem katil hem polis?

Serkan: Bak bu bişeyleri değiştirmez.

Sen: Bence polis değil Serkan eğer polis olsaydı lafı bu kadar uzatmazdı ayrıca eve girip cesedi gördükten sonra da işleri böyle ilerletmezdi.

Sen: Her yerde beni ararlardı,araştırmalar baskınlar falan filan

Serkan: Mantıklı. Neyse geliyorum yanına şimdi bu işi daha detaylı konuşalım.

Sen: Bekliyorum.

⚔️

"Sence bunu yapman doğru mu?" Kızıl elinde ki kahve ile karşısında ki manzaraya bakarken Gölge bir müddet sustu.

"Onun yaptıkları doğru mu?"

"Doğru olduğunu söylemiyorum Gölge. Ama karşında ki salak bir adam değil unutma."

"Bende salak bir kadın değilim Kızıl."

"Onu demek istemedim-"

"O zaman ne demek istiyorsun Kızıl?"

"Karşında ki normal bir seri katil değil Gölge. Adamın nasıl biri olduğunu unuttun mu? Bu baktığın diğer vakalara benzemiyor."

"Bu zamana kadar kaç seri katili hak ettiği yere postaladım Kızıl?"

Kızıl dudaklarını büzdü ve karşısında ki kadına baktı.

"Binlerce."

"Peki kaç tanesi bu adam gibi kırmızı listede aranıyordu?"

"Yüzlercesi."

"O zaman?"

Gölge'nin alayla söylediklerine karşı Kızıl derin bir nefes verdi. Koltukta oturan kadının sert çehresini izledi.

"Acaba niye öldürdü?" Gölge'nin sorduğu soruya karşın kaşları çatıldı Kızıl'ın.

"Nasıl niye öldürdü? Adam mafyanın,katilin teki. Öldürmemesi için bir sebep olmasına gerek yok."

"Onu seviyordu."

Kızıl bir anda kahkaha atmaya başladığında Gölge yüzünü buruşturdu.

"İnsan sevdiğini öldürmez Gölge."

"İnsan her sevdiğini öldürür Kızıl. İster gerçek manada olsun ister mecaz. Her insan sevdiğini katleder."

"Bu sevgi olmaz Gölge. Bu takıntı olur,pislik olur."

Gölge olumsuz anlamda kafasını salladığında Kızıl konuşmaya devam etti.

"Ne yapacaksın?" Kızıl'ın sorusuna karşılık dudaklarını büzdü Gölge.

"Kendi halinde biriydi. Zengindi,ünlüydü,çok güzeldi ve mankendi. Manken olmayı da hep sevdi. Rusya'ya her geldiğimde buluşurduk. En son iki yıl önce beni aradı. Çok mutluydu hatta fazla mutluydu. Evleniyordu çünkü ve beni o zaman düğününe davet etmişti."

Gölge derin bir soluk verip Kızıl'a baktı.

"O zaman gidemedim düğününe. Gitmeyi çok isterdim ama olmadı işte. Şimdi iki yılın ardından gidiyorum ve bana öldüklerini söylüyorlar."

Gölge bir anda oturduğu yerde dikleşti ve bağırmaya başladı.

"Öldüğünü bile geç bazıları öldü diyor bazıları kayıp diyor. Şimdi de arkadaşımın cesedini kendi gözlerimle görüyorum. Neymiş eşi çok iyi biriymiş,onu çok severmiş,çok başarılı bir avukatmış."

Gölge sinirini dizginlemek adına burun kemerini tuttu ve bir kaç saniye öyle bekledi. Kızıl sakince gelecek olan öfke nöbetini beklerken yine de Gölge'nin bağırmasına karşı yüzünü buruşturdu.

"Lan adam mafyanın teki çıktı. İt herif daha dün büyük bir vurgun yapmış. Başarılı adam dedikleri,saygılı adam dedikleri bu mu lan? Kendi annesinin ölümüne izin vermiş biri mi? Babasını da geçtim binlerce insanın ölümüne sebep olmuş bir piç mi adamın teki?"

"Bunu biz bilemeyiz Gölge. Adam hakkında daha tam anlamıyla bir şey bilmiyoruz. Sakin ol en başta. Bu gidişle patronun verdiği işi berbat edeceksin. Unutma patron senden onu elde etmeni istedi,bir müddet dayanacaksın."

"Ha bir de o vardı değil mi?"

Kızıl sadece olumlu anlamda başını salladığında Gölge surat asmakla yetindi.

Bir müddet ikisi de sessiz kalıp düşüncelere boğuldular. Sonunda Kızıl mantıklı olana karar verip Gölge'nin karşısına oturdu ve konuşmaya başladı.

"Planı yapalım ve yarın uygulayalım. Daha fazla vakit kaybetmeyelim."

Gölge olumlu anlamda kafasını salladığında her ikisi için de uzun soluklu saatler başladı. Gölge bu işi bitirecekti. Tıpkı bu zamana kadar ona verilen diğer işler bitirdiği gibi bu işi de halledecekti. Ama karşısında ki adamın salak bir adam olmadığını da biliyordu. Çünkü karşısında ki adam kırmızı bülütende yıllardır aranan bir seri katildi. Ama diğer  katillerden çok büyük bir farkı vardı ve Gölge bunu bilmeden hareket ediyordu.