1-Yakalanış

14 3 0
                                    


2018

"Harun abi, Erdal piçi kaçtı ama adamlarını hallettik." dedi koşmaktan dolayı sesi kontrolsüz çıkan bir adam sesi.

Harun sıkıntılı bir nefes verdi ve sinirli bir biçimde, "Bir boku da bensiz halledin be amınıza koyayım!" dedi sigarasının son dumanını üflerken.

Hızlı bir şekilde oturduğu kanepeden kalktı ve dışarı çıkıp arabasına bindi. Arabasını çalıştırıp son sürat arabasını kullanırken, telefonundan birisini aradı. Telefon, iki kez çaldıktan sonra açıldı. 

"Alo! Levent, yeni çömezler bir sikim becerememiş, sen bunları nasıl eğitiyorsun acaba?" diye sordu aşağılayıcı bir şekilde.

Telefonun diğer ucundaki, adı Levent olan adam, "Sorma, herif avucumuzun içindeydi. Son dakika bacağına sıktık bir tane, çok ilerleyememiştir." dedi soğukkanlılıkla. 

Harun derin bir nefes aldı ve "Madem bacağına sıktınız, bu siktiğimin çömezleri neden Erdal'ı yakalayıp işini bitiremiyor?" dedi.

Levent oflayarak "Çömezlerin neredeyse dörtte ikisi yaralı, dörtte biri ölü. Adam kaybetmek istemezsin diye düşündüm." dedi. 

Haklıydı. 

"Nereye doğru kaçtı?" diye sordu Harun. 

"Çok uzağa gitmemiştir, şirketin içine ve çevresine bak." dedi Levent. 

Harun bu durumdan dolayı oldukça sinirlenmişti. Hem çömezlere hem de kendisine.

Harun, telefonu kapatıp büyük bir hışımla gaza yüklendi. Erdal'ın şirketi kendi evine bir saat uzaklıktaydı. Harun'un tek gayesi Erdal'ı öldürmekti. Onun leşini görmek için her şeyi göze alabilirdi.
Harun şirkete, varması gereken saatten, yarım saat erken gelmişti ve hemen arabasının torpidosundan silahını alıp, dikkatlice arabadan indi. 

Erdal zeki bir adamdı, Akdemir Holding'in sahibiydi. Fakat Harun kendisini Erdal'dan daha zeki buluyordu. 

Kim bilir? 

Harun şirketin içine girdi. Yerlerde düzinelerce Erdal'ın adamlarının cesetleri vardı. Hepsinin üzerinde, yüzünü ekşiterek göz gezdirdi. Yüzünü ekşitmesi yerlerdeki kan gölünü veya cesetleri görmesinden dolayı değildi.

 Erdal'ın tarafında olan bütün insanlardan tiksiniyordu.

Bir eli belindeki silahtaydı, ani bir tehlikeyle karşılaşır diye tetikteydi. Oldukça yavaş hareket etmeye çalışıyordu. Amacı Erdal'ı hızlıca bulup, öldürmek değildi. Onu hiç ummadığı bir anda yakalayıp, acı vere vere öldürmekti. Zamanını kullanıyordu. 

Şirket, üç kısım ve on altı kattan oluşuyordu. Birinci kısım, zemin katta olan danışmanın ve diğer çalışanların ofisinin  bulunduğu geniş alandı. İkinci kısım, ilk kattaydı; cam merdivenlerden çıkılınca görülen kalite kontrol, asistan ve yetkili kişilerin bulunduğu yerdi. Üçüncü kısım, ikinci kattaydı; Erdal'ın odasının, asistanının odasının ve toplantı odalarının olduğu yerdi. Geri kalan katlardaki odalar ve alanlar işçilerin odaları ve toplu vakit geçirme alanıydı. 

Harun, direkt olarak Erdal'ın odasına gitmeyi düşündü. Ama sonra aklına Erdal'ın o kadar acemice düşünmeyeceğini öngörerek başka bir yer düşündü. 

Teras.  

Danışman masası, şirkete girildiğinde kapıya paraleldi, sağında ise iki tane asansör bulunuyordu. Yavaşça silahını belinden çıkardı ve asansöre doğru yöneldi. Asansöre binip, teras katına çıktı. Bir kaç dakika sonra asansör teras kapısına açıldı. Harun sessiz adımlarla teras kapısını açtı ve etrafına baktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 28 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HK | EhvenişerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin