Aslında daha yazacaktım bu bölümü ama gelen bildirimlerin çoğu yeni bölümle ilgiliydi. Deney raporu hazırlamam gerekiyor ama deneyi yaparken allah kahretsin ki birkaç bilgiyi eksik ölçmüşüz. Şimdi onları düşünürken kafayı yemeye çok yakın bir levele ulaştım.
AKLIMI DELİRİCEM.
Lütfen moral mesajlarınızı bekliyorum
Yorum sınırı: 130
——-
Jungkook gitmişti.
Dediklerinden sonra susmak dışında bir şey yapamamıştım. Ne diyeceğim, nasıl cevap vereceğim birbirine girmişti. Gözlerinde kırgınlık ve kızgınlık çok net bir şekilde vardı. Daha önce hiç böyle bakmamıştı ki bana. Adeta feleğim şaşmıştı bu tavrına. Bambaşka bir Jungkook'tu karşımdaki.
Reels kaydırmayı bırakıp ona mesaj atma kararı aldım. Zaten aklım izlediğim şeylerde değil ondaydı. Odaklanamıyordum. Omegam bile çok kızgındı bana onu kırdığım için. İç çekip ne diyeceğimi düşünmeye başladım. Telefondan mı özür dileyecektim? Bu hiç olmazdı. O, çiçekle gelmişti kapıma özür dilemeye. Sonra bayılmıştı orası ayrı konu. Yuvarlak sehpamın üstünde duran çiçeğe baktım. Kurumaya yüz tutmuştu. Dudağımı büktüm. Sanki o bile küsmüştü bana. Ayağa kalktım. Bir yerden başlamam lazımdı. Kıyafetlerimi hızlıca giyip anahtar ve cüzdanımı aldıktan sonra evden çıktım.
Evine gidecektim.
Flashback (Lise 4):
"Böyle mi?" Gözlerim çaktırmadan onlarda dolaştı. Jungkook katıldığı müzik kulübünde çok kısa zamanda popüler olmuştu. Şimdi ise kulüpten bir kıza gitar konusunda yardım ediyordu. Omegaya içimdeki sinirle baktım. Kendimi şu an çok tahammülsüz hissediyordum. Arada oflayarak Jungkook'a gitmek istediğimi belli etsem de sonuç olarak yeniden başarısız olmuştum.
"Evet ama serçe parmağını değdiriyorsun, onu değdirme." Yakın pozisyonlarına kızgınlıkla baktım. Bu lanet şeyi öğretecek başka biri mi bulamamıştı bu kız? Jungkook göz ucuyla bana baktığında hemen telefona baktım. Bi de onun diline düşmekle uğraşamazdım. "Sanırım asla başaramayacağım." Kız mırıldandığında bilmiş bir gülümsemeyle baktım ona. Evet, hadi şimdi git dememek için çok zor durdum.
Bir anda çalan telefonla Jungkook ayaklanıp kısa bir süreliğine yanımızdan ayrıldı. "O mükemmel biri değil mi?!" Kızın bana yönelik söylediği şeylerle kanımın kaynadığını hissettim. "Hmhm öyledir." Umursamamaya çalışmak şu an için en iyisiydi. Yoksa kan çıkabilirdi. "Kız arkadaşı var mı? Siz hep berabersiniz biliyorsundur." Sabırla nefes aldım. Tanrının 'bugün çok rahatsın biraz rahatın bozulsun' diye yolladığı bir insandı sanırım.
"Bence sen öğreneceğini öğren sonra da bas git." Sert sesim kızın bozulmasına sebep oldu. Sustu ve yeniden gitarına döndü. Jungkook geldiğinde yeniden onun yanına yerleşti. Onlara bakmamaya özen gösterdim. On dakika geçmiş olmalıydı ki nihayet yorulup bitirme kararı almışlardı. Kız şirin olduğunu düşündüğü bir gülümseme ile ona döndü. "Bir şeyler içmeye gidelim mi? O kadar yardımcı oldun ısmarlamak istiyorum." Dediğinde merakla Jungkook'un vereceği cevabı bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDOL ~ Jikook
FanfictionAlfa şarkıcı Jeon Jungkook ve arkadaşı omega Park Jimin. Zaman ilerledikçe ikisi de arkadaşlıklarının farklılaştığını hisseder.