Seni Severdim | texting

♡1.0

"Kızım senden korkulur valla." Yeliz yattığı yerden benim Yunus Emre'ye olan atağım hakkında yorumlama yaparken alt dudağını dişledi. "Ay acaba ne yapacak? Cidden biriyle gelir mi sence?"

"O beni sırf orada mors etmek için gider gerçekten nişanlanır bile." dedim kendimden emin bir tavırla. Onu bırakıp gidişimi 3 yıl geçmesine rağmen hâlâ sindirememişti. Konu artık aşk değil, gururdu ve söz konusu Yunus Emre'yse benim canımı yakmak için her şeyi yapardı.

"Yok artık." dedi Yeliz bir panda edasıyla yuvarlanarak. "Kanka belli etmiyor ama hâlâ seviyor sanki seni ya ama bir insan 3 yıl boyunca nasıl görmediği, konuşmadığı birine bağlı kalır ki?"

"Benim ondan sonra hayatıma biri girdi mi?" diye sordum yavaşça. "Girmedi. Ben de 3 yıl boyunca her gün onun sesini dinledim, her gün fotoğraflarımıza bakıp yüzünü hafızamda tutmaya çalıştım."

"Ah be canım arkadaşım," dedi Yeliz hüzünle. "Belki de şimdi evlenmiş çoluk çocuğa karışmıştınız. Değer miydi bir çırpıda her şeyi silip atmaya?"

Her şey keyfimin tuttuğu bir ayrılık gibi duruyordu fakat o dönemler Yunus Emre'nin ne kadar toksik bir insana dönüştüğünü ve ettiğimiz kavgaları yalnızca ben biliyordum. Yunus Emre de bunun farkındaydı fakat yine de ondan habersiz gitmemi kendine yediremiyordu.

"Ergendik Yeliz. Ben çekip gitmeseydim o er ya da geç gidecekti." dedim omuz silkip. "Biz birbirimizi sevmiyorduk Yeliz, biz resmen birbirimizi yiyorduk. O kadar toksik bir hâle gelmişti ki aramızdaki şey, ben ilişkimizi bitirmeseydim biz birbirimizi bitirecektik. Korktum."

"Napacağız peki şimdi?" diye sorarken ellerini çenesine koydu. "Plan ne?"

Şirince sırıttım ve kollarımı yavaşça yukarı sıyırdım. "Bak şimdi kanka sen de benimle geleceksin." dediğimde pür dikkat beni izliyordu. "Yemeğe geçtikten sonra da.." Tüm planı baştan aşağıya anlatırken Yeliz'in gözleri sonuna kadar faltaşı gibi açıldı. "Oha," dedi elini ağzına götürüp. "Kızım sen şeytana pabucunu ters giydirirsin."

"Madem konu can yakmaya kadar gitti o zaman biz de Yunus Emre Bey'in canını biraz acıtacağız." dedim yavaşça. Dünyanın kaç bucak olduğunu ona gösterecektim.