Temkinli adımlarla okul bahçesine adım atsamda ilk başta daha sonra kendimi bir şekilde korkmamaya ikna edip okula girdim. Tanrım umarım çok kalabalık olmayan bir yerde karşılaşırız
Fena utanıyorum.
Belkide gerçekten olabilecek şeyleri göz önünde bulundurmalıyım ve beni gebertecek değil ya!
İyi! Gelsin bakalım park sunghoon! Ne yapacak sanki?!
Biyoloji sınıfına girip acayip kararlı bir tavırla çantamı masaya koyup koridora çıkmıştım.
Dolabımımdaki kitapları alacağım esnada gözüme çarpan kağıt yüzünden elim yönünü değişmiş kağıda uzanmıştım.
Dikkatle baktığımda ise bunun bir kağıt değil dışarıda çekilmiş bir fotoğrafım olduğunu görmüştüm.
LAN! YÜZÜMÜ ÇEKMİŞLER
(götümü çekmişler)
BENİM LAN BU!Ulan bunu sunghoon çekmediyse beni de tam şu resmin çekildiği yerde siksinler.
Fotoğrafı kim çektiyse ustalıkla çekmiş.
Ulan sunghoon-Kağıdı da peşimde alıp kitaplarla beraber sınıfa girince yine sunghoonu bulamamıştım.
Ders başladığında gelecek o it oğlu iti!
Uykum ağır bastığından kafamı masaya hırkamın üzerine koymuştum. O gelene kadar uyuyayım bariUyku uyuyamadım tüm gece!
Birde babamın işi erken olduğu için beni yarım saat önce bıraktı okula. Çünkü geçen gün anahtarımı kaybettim ve annem ikimizden de erkn çıkıyor, babam da çıkarken beni de aldı işte.Neyse ders başlayana kadar uyuyayım en azından.
Gözlerim zaten benden bağımsız hareket ediyordu.
¤ ¤ ¤ ¤
"Aloo! Kalk artık"
"Ya jay bi siktir ol git başımdan!!" Çığırarak kafamı kaldırınca kimsenin olmadığı sınıfta sessizlik olmuştu.
"Derse beş dakika kaldı"
"Ya bana ne beş dakika kaldıysa!"
"Ne demek bana ne olm! Kalk ders dinle adam gibi yoksa yazı market kasalarında geçirirsin!"Son cümlesi yüzünden sadece susmuştum.
Aslında bir tık babam arkamda olsa da jay ile o şekilde sözleşmiştik.
Dört dersi 70 altında olan yazın markette çalışıp seneye taşınacağımız yurdun genel yiyecek masrafını karşılayacaktı. Çok saçmaydı ama bu anlaşma tamamen yapamazsın yaparım kavgasından sonuçla ortaya çıkmıştı.Derslerim de efsanedir ya! Yaptığım anlaşmaya bak. Hemde kiminle! Jay ile! Tekleyecek yemin ederim.
Kafamı kaldırıp sağa sola bakmış ve sınıftakileri kontrol etmştim ama sınıfta harbiden kimse yok.
"Sınıftakiler nerde?"
"Ders boş... bahçedeler"
"Bu soğukta bahçede ne işleri var tanrı aşkına!" Söylenerek masadan kalkmıştım ve hırkamı giyinmiştim."Sunghoonu hiç gördün mü bu gün?"
"Hmm.. bizimkilerle beraber bahçeye çıktı" göz devirip neden geldiğini sorgularken çoktan sınıftan çıkıp bahçeye inmiştik.
"Bizimkiler derken?"
"Jungwonlar işte" oflayarak bir banka oturunca uykum çok olduğundan kafamı jayin omzuna koymuştum.
"Jungwonlar bizimkiler mi geri zekalı"
"Yanında heeseung ve riki vardı, yeterli olduysa çocuğa bakarak soru sormayı bırak yanlış anlayacak"
"Tamam be" gözlerim kapansa da hem bahçedekilerin sesinden hem de soğuktan gözlerimi açıp açıp duruyordum.Tam dünya ile bağımı kesmiş uykuya zorlayarak da olsa dalmak üzereyken jay aptalı öyle hızlı kalkmıştı ki banktan başımı köşeye çarpmıştım.
"JAY SENİ GEBERTECEĞİM!!" Kalkıp peşinden koşar adımlarla ilerlerken gittiği yeri fark etmemle adımlarım yavaşlamıştı. Lan- lan bu jungwonların yanına gidiyor... Orda sunghoon da var
Şimdi yolumu değişirsem daha çok dikkat çekecek. Gideyim bari yanlarına."Jay aptal falan mısın! Kafamı banka çarptım sayende" kafamı tutarak tek boş yere jay in yanına oturunca sırtına iyi bir tane indirdim.
"Şiddet bağımlısı mısın oğlum sen! Dün de eline geçen ne varsa salladın üzerimize" niki anında bana çıkışınca ne diyeceğimi bilemeyerek sadece;
"Sinirliydim" dedim.
"Harika bir açıklama" diye isyan etmişti heeseung muhtemelen kendi haline acırken.Kafasına gelen şamdan yüzündendi muhtemelen bu tavrı.
"Hyung sen direk avustralyalı mısın?"
"Hayır amerika tarafları, çok karışık boş ver"
"Merak etmiştim aslında"
"Karışık olsa da dinleyecek miydin"
"Evet aslında ama boş ver anlatmak iatemiyorsan"Jungwon hep böyle mi yoksa jay'e özel mi gıcık davranıyor.
"Aynen... biz yokken heeseung ile ne konuştunuz... onları konuşmaya devam edelim" jay hyung da onun tavrıyla ona karşılık verince iyice saçmalamıştı konu.
Sunghoon ile göz göze gelmemeye çalışıyordum ama galiba az sonra benlerine tekrar bakacağım."Jake sen basket oynuyor musun" jungwon aniden tamamen ilgi alanım olan bir soru aorunca fazla yükselmeden konuşmak istemiştim.
"Evet- sende mi oynuyorsun"
"Hayır boyum kısa kalıyor" jungwona gülümseyen jay gülümsemeyi kesip kolunu tutmuştu."Çokta kısa değilsin aslında, bir kalk bakayım ayağa"
İkisi ayağa kalkınca hepimiz aralarındaki boy farkına bakmıştık
"Gözle görülür fark var ama aynı sayılırsınız. Jay ufacık daha uzun" sunghoon hemen farkı belirtmişti samimiyetle.
Ben ise göz göze gelmemek için çabalıyordum.İkisi de birbirine bakınca jungwon aşağıdan baktığı için jay gülmüştü bu duruma. Jungwonun yanakları elma gibi kızarınca bu görüntü bana şeyi andırmıştı.
Neydi la
Şey-
Evli çiftler?Kendime engel olamayarak sesli kahkaha atınca herkes sakince güldüğü için bana bakmıştılar. Abartılacak bir şey yoktu ama ben zaten farka değil onları benzettiğim şeye gülüyordum.
"Neye gülüyorsun... sende kısasın" niki duraksayarak soru yöneltince bende kahkahamı yavaş yavaş bastırıyordum.
"Hiç... aklıma bir şey geldi- ayrıca nerden kısayım ben. O kadar da kısa bile değilim!"
"Benden kısasın" heeseung da üstünlük sağladığında göz devirerek önüme dönmüştüm."Harbi.. sen en kısamızsın" jay farkındalık ile üstten başımı okşadığında eline sertçe vurmuştum
Haspama bak! Sanki dağlar kadar uzun!
Alt tarafı 4-5 cm var arada. Hallere tavırlara bak."Kısa insanlar sinirlidirler- aynı jake işte"
"Sen kes! Japon balığı... size kıyasla kısayım ben. Boyum gayet normal"Ders bitimine hala yarım saat olduğundan kalkıp gidemezdim. Zaten nereye gideceğimi de bilmiyorum ama sunghoona bakmamam lazım. Her an o konu açılabilir
Ama fotoğrafımı çekti..
Soracağım sana sunghoon!
Her halde ödeşme amaçlı çekti o fotoğrafı. Açıkçası ustalıkla çekmiş ve gayet mantıklı bir ödeşme. Onu sapık gibi izleyen birisinin apık gibi fotoğrafını çekmek... açıkçası aklıma gelmezdi ama mantıklı harbiden.Ama bu konuşsak ve şu gerginlik kalksa daha iyi.
Gerginlikten bahsettiğim şey ise yoğun bakışlarının sürekli tepemde oluyor oluşu. Bende az izlemedim ama şu an bilinçli yaptığına yemin ederim.
Kafamı kaldırıp baktığımda ise gözlerimiz buluşmuştu.
Nikiler kendi halinde şakalaştıklarından ikimizi önemsemiyordu tabi. Ama biz şu an resmen bakışıyoruz yani.
Bana bakıyor, bende ona bakıyorum.
"Bir sorun mu var? Dercesine kafamı salladığımda her insanın yaptığı gibi sağa sola kafasını sallayıp hayır sorun yok demesini istemiştim.
Ama evet anlamında yukarı aşağı sallamıştı kafasını.
HASİKTİR
BEN ASIL ŞİMDİ YARRA YEDİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Things/ Jakehoon
Fiksi PenggemarLAN BENİM BU! BENİ ÇEKMİŞLER JAY!! SUNGHOON YAPMADIYSA BENİ ŞU FOTOĞRAFIN ÇEKİLDİĞİ YERDE YATIRIP...