SIĞINAK

ikinci bölüm

İlahi bakış açısı

Nora saat dokuz gibi uyanmıştı öylece boş boş duvara bakıyordu ne yapacağını bilmiyordu tek limanı olan Alper'di. Onun Alper'den başka kimsesi yoktu ki herşeyini kaybetmiş bir haldeyken onunla tanışmış ve Alper onu o bataklıktan kurtarmıştı bu olanlar dün duydukları ne anlama geliyordu anlayamadı anlamak istemedi.

Belki bir saat öylece düşünüp öylece duvarı izledi sonrasında daha fazla vakit kaybetmek istemediği için hemen bir tişört geçirdi üstüne ve yukarıda ki katta olan çalışma odasına gitti kapıyı açtı ve derin bir nefes alıp sakin kalmayı denedi.

İki saat kadar odayı kurcaladı Nora, belki birşey bulurum umudu ile.
Bulmuştu da kendisinin dosyasını bulmuştu. Kalbini biri sıkıyormuş gibi hissetti nefes alamadı. Kendisinin, ailesinin ve birçok şey bu dosya da yazıyordu.

Ailesi yaşıyordu annesi Türkiye'deydi dönmüştü. Neden diye düşünüp durdu Nora. Eli ayağı titriyordu buradaki bazı dosyalarda silah, insan, uyuşturucu ticaretine kadar suç kaydı vardı bu adam da kim diye düşündü.

Çünkü Alper olamazdı yapmamış olsun diye Allah'a yalvardı Nora. Ama değişen hiçbirşey yoktu. Kanıt sayılabilecek birçok dosyalarda olan kağıtlarının tek tek fotoğraflarını çekmişti. İş anlaşmaları, sevkiyatların yapılacağı tarihler.

Elleri titriyordu kendine değildi Nora, yavaşça sanki hiçbirşey olmamış gibi mutafağa indi.

"Yasemin bana atıştırmalık birşeyler hazırla yanın da bira da olsun."

Yasemin, Nora'ya baktığında ondan korkmuştu çok kötü gözüküyordu ters çıkıp onu kızdırmak istemedi ve dediklerini yapmaya koyuldu.

"Salonda olacağım." Ruhsuz gibi dolaşıyordu evin içinde okuduklarını bir kenara bırakıp Yasemin'in getirdiklerini yiyip birasını yudumlarken yukarı çıktı.

Giyinme odasında gidebileceği kıyafetlere bakıyordu. Siyah dar mini bir elbiseye karar kıldı ve siyah postallı botlarını giydi. Üstüne deri ceketini aldığında kendini hazır hissetti.

Çantasını aldı ve evden çıktı. Korumalar ona dönünce "Alışveriş merkezine gideceğim." Nora bunca korumanın varlığını neden hiç sorgulamadığını garipsedi.

"Alper Beyin haberi var mı efendim?"

Nora konuşan korumaya baktı "patronun olarak sana emrediyorum Ali."

Ali, Alper'in yakın korumasıydı ama yurt dışına gittiği zamanlarda Alper onu burada Nora'yla bırakırdı.

"Tek koruma istiyorum Ali sadece sen."

Ali onu onaylayıp şehrin merkezine doğru sürmeye başladı. Nora ise düşünüyordu bu yaptığının geri dönüşü olmayacakdı başıma bir iş gelir mi diye düşündü çokta umursamadı.

Dünyadan bir pislik temizlensin istedi sadece. Çalınan yıllar söylenen yalanlar çok canı yanıyordu.

Alışveriş merkezine geldiklerinde iki katlı bir mağazaya girdi Ali'yi atlatıp  en yakın karakola gitmeliydi. Birşeylere bakıyormuş gibi yapıyordu Ali ise onu izliyordu.

Telefonu çalınca Ali uzaklaşıp ona arkasını dönünce fırsat bu fırsat dedi ve mağazanın alt katına gidip oradan da çıktı hızlı adımlar ile çıkışa doğru gidiyordu kalbi çok kötüydü krizi tutması an meselesiydi ama umursamamaya çalıştı.

Alışveriş merkezinden çıktı ve arkasından gelen biri olmadığını görünce sevindi. Hemen bir taksiye bindi.

"Abi en yakın karakola. Hızlı lütfen Acelem var."