Evden ayrılırken yanıma kıyafet almamıştım, o yüzden şimdi alışveriş merkezindeydik. Birkaç parça kıyafet aldıktan sonra tekrardan arabaya döndük.
"Peki bundan sonra ne yapacaksın?"
Ne yapabilirdim bilmiyorum açıkça konuşmak gerekirse düşünmek bile istemiyorum aklımda ki tek şey hesap sormak. Askerlerin onu almaya geldiği gün istediğimi alamamıştım.
"Galiba ananeme gideceğim, karadenize."
Tek kaşını kaldırıp bir saniye kadar bana bakıp sonrasında tekrar yola baktı.
"Ailen nerde? Bunları öğrendiğinde onlarla neden iletişim haline geçmedin."
"Annem yurt dışında, babam nerde bilmiyorum açıkçası bilmek de istemiyorum."
"Ne zaman gideceksin peki?"
Derin bir nefes almayı denedim ama bu durum beni oldukça zorluyordu. Kalbim acıyla kasılıyordu sık nefes alıp vermeye başlamıştım.
"Bilmiyorum, birkaç gün içinde çıkacağım."
"Eğer Alper ile son kez konuşup hesap sormak istersen görüşme ayarlayabilirim."
Alper ile görüşmek şuan için düşüncem değildi. Ali ile konuşmam gereken şeyler vardı ama cesaretim var mıydı bilemiyorum.
"İstediğimi sanmıyorum en azından şuan için."
Kafamı cama yaslayıp düşüncelerimi uzaklaştırmaya çalıştım. Alper ile konuşmak hesap sormak içimdeki yangını söndürür mu yoksa daha mı kötü olurdu bilmiyordum.
Yaklaşık beş dakika sonra Yüzbaşı Oğuz konuştu.
"Aç mısın bu arada? Yemek yemeye gidebiliriz eve gidmeden."
"Hayır aç değilim ben."
Gözlerimi yummuş derin nefesler alarak kalbimdeki ağrının geçmesini bekliyordum.
"İyi misin Nora?"
"Geçecek birazdan, hep böyle olur."
Anlamadığını düşünmüştüm bi an için ama açıklama yapacak durumda olduğumu sanmıyorum.
"Sikeyim! Hastaneye gidiyoruz iyi falan değilsin."
Dediğinde arabanın hızı artmıştı. Gözlerimi açacak gücü kendimde bulamıyordum, ne gözümü açabildim ne konuştum.
Benimle konuşup bilincimin yerinde kalması için çabalıyordu, on beş dakikanın ardından bir kapı açıldı kapandı sonra kapım açıldı ve beni kucağına alıp hızla yürümeye başladı.
Sesler uğultular duyuyordum. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi sınırlarını zorluyordu.
"Kalp yetmezliği kriz eşiğinde bilinci yarı kapalı."
Diye inletti Yüzbaşı acili. Hemşirelerden biri sedyeye yatırmasını söyledi sırtım yumuşak bir yere değince irkildim.
Sonrası yoktu bende bilincim tamamen kapanınca kendimi derin bir uykunun içinde gibi hissettim.
İlahi bakış açısı iki saat sonra
Nora'yı normal odaya almışlardı. Doktoru gerekli açıklamaları ona yapıp Nora uyandıktan sonra çıkabileceklerini söyledi ve gitti.
İki saattir bekliyordu ama uyanmamıştı tam bir sorun olup olmadığını sormak için ayağa kalıyordu ki Nora uyandı.
"Yine mi ya." Diye kısık sesle fısıldamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIĞINAK
Teen FictionOn dokuz yaşındaydım onunla tanıştığım da başta herşey çok güzeldi bir rüya gibiydi, çok aşıktım ya da o hissettiğim duygu tamamen de olmasa minnet duygusuydu. Hissettiklerim neydi bilmiyorum ama şuan tek hissettiğim duygu kindi. Ben beni korkunç bi...