Hiçliğin Kıyısında

99 6 0
                                    

Multimedia ; Vera. 


'' Anneeee! '' diye bağırdım çileden çıkmış halimle. '' Ya bunu nasıl yaparsın? ''

Kapıya yöneldim ama kilitliydi.Ellerimi saçlarımın arasından geçirirken odanın ortasında durdum. Gözüm duvardaki saate takıldı. Alarm çalmamıştı! Alarm!

Hızlıca giyinip gerekli birkaç şeyi çantama tıkıp en yakındaki büroya gitmek için taksi çağırdım. Saat üçe geliyordu ve neredeyse iki saatim kalmıştı. Banka dekontunu kontrol edip evden çıkmak için balkona yöneldim. İkinci kattan atlamayı düşünmüyordum elbette ama inmenin bir yolunu bulmalıydım. Yatağın üstündeki örtü aklıma gelince hemen içeri geçip örtüyü balkona sürükledim. Bir ucunu demirlere sıkıca bağlayıp eşyalarımı yere attım. Yavaşça inmeye çalışırken aşağıya bakmamaya özen gösteriyordum. Yükseklik korkum vardı ve kalbim gümbürdüyordu. Apartmanın kapısına çıkıp kısa bir süre bekledikten sonra taksiyi köşeden gördüm. Oturduğumda anneme karşı öfkemi dizginlemeye çabaladım. Titriyordum! Başka şeyler düşünmeye çalışarak bir süre kendimi oyaladım. Ağaçları say Vera.

'' Bunu bana nasıl yaparsın '' diye mırıldandım kendi kendime.

Taksi durunca verdiğim adrese geldiğimizi o an farkettim. İnip koşarak okula girdim ve görevliyi buldum. Derdimi anlattıktan sonra bana yeni bir form uzattı.

'' Yalnız yarım saat kaldı, biraz acele et. Sistem dolu olabilir ve bir sene kaybedebilirsin ''

'' Tamam ''dedim aceleyle tercihlerimi yazarken.

Onunla kalmak istemiyordum ama yurt parasını halledip halledemeyeceğim bile belli değildi. Burada en azından başımı sokacak bir evim vardı. Ankara'yı başa yazmamı söyleyen sesi bastıran İstanbul oldu.

Yaparsın sen Vera! Yaz boyunca çalışır, para biriktirirsin. Hadi Vera, yaz şunu!

İç sesimi susturamayınca ilk tercihlerime İstanbul'u yazmış bulundum. Eh, artık çok geçti. Görevli öğretmen bana saatin dolduğunu söyledi.

'' Sistem kabul etmiyor. Bankaya ücreti yatırdığından emin misin? ''

'' Evet, evet '' dedim telaşla. '' Bakın burada ''

Annem geçen iki gün önce yatırdığını söylemişti. Adam dekontu inceleyip '' üzgünüm ama bu ösym dekontu değil '' diyerek bana geri uzattı.

Kağıdı adamdan çekip gözlerimle kağıdı taradım. Lanet olsun bu bilmem ne para taksiti gibi şeylerden bahsediyordu!

Okuldan ağlayarak çıktım. Temiz havaya çıkınca daha beter ağlamaya başlamıştım. Bir ağacın altına oturup saatlerce orda kaldım. Bir insan, neden başkasının hayallerini çalardı ki? Üstelik öz kızının! Oradan kalktığımda saat altı olmuştu. Gözyaşlarımı kurulayıp sokaklarda yürümeye başladım.

Yarın avukatla görüşmem vardı ve bunun öncesinde düşünmem gereken çok şey vardı. Her ihtimale karşı bir iş bulmalı ve yazı para biriktirerek değerlendirmeliydim. Telefonumu çıkarıp Bilge'yi aradım. Bilge benim liseden en yakın arkadaşımdı.

'' Vera nerelerdesin sen? '' diye sitem etti açar açmaz. '' Tercih yaptığını söyle lütfen ''

'' Yapamadım '' dedim suçlanarak.

Babam gittiğinden beri okula doğru düzgün uğramaz olmuştum. Onu ihmal etmiştim. Ben aslında kendimi ihmal etmiştim. Şimdi toparlanma vaktiydi.

'' Özür dilerim Bilge. Ben dağılmıştım. Aslına bakarsan hala öyleyim ''

'' Biliyorum '' dedi yavaşça. '' Senin adına çok üzgünüm Vera ama yanında olmama izin vermek zorundasın. En yakın arkadaş olmak bunu gerektirir ''

Sevgili VeraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin