9.Bölüm

201 42 269
                                    

Selam cici bebelerim.

Nasılsınız bakalım, umarım hepiniz çok iyisinizdir.

Beklettiğim için gerçekten üzgünüm ancak tüm hayat sınavlarım resmen üst üste geldi, onlarla boğuşuyordum. Çok şükür az kaldı..

Bir karar aldım bundan sonra her bölümü önceki bölümde en çok yorum yapan kişiye adayacağım. (Önceki bölümlere de ekledim kosun bakın) Bu bölüm senin için bebeğim; @meneksecicegi18 🤍

Bölüm sonu medyaya bakmayı unutmayın diyeyim ve sizi hemen bölümle baş başa bırakayım.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn çünkü gerçekten yorumlarınıza bayılıyorum.

İyi okumalar <3

***

Sessizliğin hâkim olduğu yemek salonunda sakince oturuyordu Jungkook ve Taehyung. İkisi de konuşmuyor, biri önündeki boşalan tabağı izlerken diğeri meleğini izliyordu.

Sonunda yediği lezzetli yemekler sayesinde karnı doyan Jungkook uzun zaman sonra dinlenmiş hissediyordu. Hatta çok tercih etmese de içtiği şarap bedenini iyice gevşetmişti.

Burada tattığı şarap tıpkı yemekler gibi inanılmaz lezzetliydi. Ve düşündüğünün aksine yeryüzündeki şarapla bir alakası yoktu.

Yeraltına indiğinden beri ilk kez bu kadar huzurluydu hatta ancak yine de içinde bir yerlerde zihnine buradan kaçmanın bir yolunu bulması gerektiğini fısıldayan düşünceler yüzünden düşünceliydi.

Şeytan kendisine acımasız davranmıyordu, aksine ihtiyaçlarının hepsinin karşılanacağını söylemiş yemekten sonra dilerse duş alabileceğini belirtmişti.

Jungkook şeytan efendisinin kendisine zarar verecek bir şey yapmayacağını az çok görmüştü ancak bu yeraltında kalmayı kabul edeceği anlamına da gelmezdi ki.

Jungkook'un ait olduğu yer yeryüzüydü. Ailesinin ve sevdiklerinin yanına dönmenin bir yolunu bulmalıydı.

"Ne düşünüyorsun?"

Şeytan efendinin sarayına geldiğinden beri zihninden sürekli aynı düşünceleri geçiren Jungkook işittiği ses ile bakışlarını masadan sarı gözlü şeytana çevirdi.

Her zamanki gibi çok derin bakıyordu.

Ve şeytan da her zamanki gibi karşısındaki çocuğun düşüncelerinden haberdardı.

"Ailemi, kız kardeşimi, arkadaşlarımı... Ardımda kalan herkesi ve her şeyi."

Önündeki kadehe uzandı ve sıcak şarabın boğazından hoş bir tat bırakarak geçmesiyle gözlerini ağırca kapatıp açtı Jungkook.

"Ve?"

Dahası olduğunu bilen şeytan karşısındaki meleğin dürüstlüğünü sınıyordu bir yandan. Kendisine ne kadar dürüst olacağını ya da türüne karşı ne kadar aykırı davranacağını merak ediyordu. Yalan söylemek melek olan için büyük bir günahtı ne de olsa.

"Ve onlara ne zaman kavuşabileceğimi."

Heybetli bedenini oturduğu sandalyeye yasladı Efendi Taehyung. Gerçekten de hala karşısındaki çocuğun buradan, onun izni olmadan gidebileceğini düşünmesi.. komikti.

"Öyle mi? İstersen aileni de buraya getirtebilirim biliyorsun. Seni buraya çekmem çok da zor olmadı."

Anında kaşları çatılan Jungkook o an belki de içtiği şarabın bedenine yüklediği rahatlıkta şeytana karşı çekinmeden konuşmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Devil's WellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin