Asi akşama kadar Alaz’la çok fazla konuşma fırsatı bulamamıştı – hem Alaz zaten yanına geleceği için onu oyalamak istemiyordu hem de tavsiye ettiği gibi gününü kafasını dağıtacak şeyler yapmakla geçirmişti. Akşam olduğunda Alaz yarım saate kadar evinin önünde olacağına dair bir mesaj atınca hazırlanıp aşağı indi.
Kısa bir bekleyişten sonra Alaz’ın arabasını sokağın başında görünce içini bir huzur kapladı. Alaz onu görünce arabayı park etmeden önünde durdu ve hızla arabadan inerek sevgilisini kollarına aldı. Birbirlerine sessizce uzun uzun sarıldıktan sonra ikisi de aynı anda birbirinden ayrıldı. Alaz ellerini Asi’nin yanaklarına koyup kızın yüzünü inceledi. ‘’Asi bu gözlerinin hali ne?’’
‘’Sınavlara çalışmaktan pek uyuyamadım ondan olmuştur.’’
Alaz kafasını eğip Asi’ye bakarken ikisi de Asi’nin doğruyu söylemediğinin farkındaydı. ‘’Alaz ne yapayım çok zoruma gidiyor başıma böyle bir şeyin gelmesi.’’ Asi anında tekrar ağlamaya başlarken kafasını Alaz’ın boynuna gömdü.
‘’Bebeğim ağlamanı gerektirecek bir şey yok şu an – ben çözeceğim bu meseleyi.’’
‘’Nasıl çözeceksin ki?’’ Asi kafasını kaldırıp Alaz’a baktı. ‘’Alaz ben suçluymuşum da örtbas edilmesi gerekiyormuş gibi bir şey yapmanı istemiyorum. Ben hiçbir şey yapmadım-‘’
‘’Biliyorum. Ben de onu kanıtlamak niyetindeyim zaten.’’
‘’Ama nasıl kanıtlayacaksın ki? Sınıftaki kameralar bile çalışmıyormuş.’’
‘’Halledeceğim ben bir şekilde. Yeter ki sen ağlama…’’ Alaz Asi’nin yanaklarındaki gözyaşlarını sildi. ‘’… Sen böyle ağladıkça okulun camını çerçevesini indiresim geliyor-‘’
‘’Tamam tamam.’’ Asi Alaz’ın kollarından çıktı. ‘’İndirme camı çerçeveyi falan… Hadi evimize gidelim.’’
Alaz evimiz kelimesini duyunca anında gülümsedi. Bu konuyu şimdilik kapatmak istediği için üstelemeden arabasının kapısını açıp Asi’yi bindirdi. Kendi tarafına geçip arabaya yerleştikten sonra sessizce evlerine gittiler. Yolda Alaz ikisi de aç olduğu için Asi’nin sevdiği pizzacıdan pizza aldı. Evlerine geçtikten sonra çok fazla konuşmadan yemeklerini yediler çünkü ikisi de son günlerde yaşadıkları sıkıntıları konuşmayı şimdilik halı altına süpürmeyi tercih etmişlerdi.
*
Asi sabah uyandığında yatakta yalnızdı ama telaşlanmadı çünkü Alaz’ın kahvaltı hazırlamak için yanından kalktığını biliyordu. Yataktan kalkıp yatağı düzelttikten sonra yüzünü yıkadı ve mutfağa geçti. Tam da tahmin ettiği gibi Alaz kahvaltı hazırlıyordu. Asi arkadan ona sarılmayı düşündü ama bir şey onu durdurdu ve sarılmak yerine geldiğine dair ses vermeyi tercih etti.
‘’Sana dünyanın en güzel krepini yapıyorum.’’ Asi tezgaha yaslanırken Alaz’a gülümsedi.
‘’Ben de menemen yapayım.’’ Asi buzdolabına geçip gerekli malzemeleri çıkardı ve aklına Alaz ilk geldiğinde çok fazla alışveriş yaptığı için bunlar bozulacak deyişi geldi. Ancak o kadar sık gelmek zorunda kalıyorlardı ki alışveriş boşa gitmemiş oldu.
Asi ve Alaz kahvaltılarını hazırladıktan sonra Asi telefondan bir dizi açtı ve onu izlerken yemeklerini yediler. Aslında Alaz sohbet etmeyi tercih ederdi ama Asi’yi germemek için sesini çıkarmadı.
Kahvaltı bittikten sonra Asi bin bir ısrarla bulaşıkları yıkama görevini üstlendi. Evdeki işleri tamamen bitince evden çıkıp yola koyuldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
miss americana & the heartbreak prince | aslaz texting
Roman pour AdolescentsAsi ve Alaz Twitter üzerinden tanışırlar.