"Şu anda evren senin için çalışıyor resmen. Sana bir sürü fırsat yaratıyor." Dedi Jisung heyecanla. Minjee'ye bakarak iç çektim.
"Evet, sanırım öyle yapıyor."
Minho omzuma sert bir yumruk geçirdi. "O halde ne duruyorsun? Kıza avel avel bakacağına fırsatı değerlendirsene!"
Yüzümü buruşturarak elimi acıyan omzuma götürdüm. "Dangoz."
Ona nasıl adım atabilirdim ki? Birden yanına gitsem çok tuhaf olurdu. Yani... anlardı belki de her şeyi. Ve anonimin kim olduğunu da. O zaman her şey berbat olurdu. Onu sonsuza dek kaybederdim! O yüzden asla anlamamalıydı.
Jisung bir anda mırıldandı. "Seung... Sanırım bir problemimiz var."
"Ne problemi?" Dedim Jisung ve Minho'un baktığı yöne bakarak.
O Minjee, tamam. Güzel, tatlı ve aşık olduğum kız. Ve yanında da... Jaekyung? Neden onunla bu kadar yakın gibi görünüyorlar? Bu da ne!? Minjee neden ona gülüyor? Hadi ama!
"Vazgeçtim, belki de anlamalı." Dedim dişlerimin arasından ve öfkeyle sıramdan kalkıp onların yanına ilerledim.
"Nedir bu kadar komik olan?" Dedim kendimi samimi olmaya zorlayarak. İkisinin de bakışları anında bana döndü. Minjee bana döndü.
"Selam Seungmin. Jaekyung kimya hocasıyla olan komik bir anısını anlatıyordu. Sen de dinlemelisin çünkü harika."
Demek bir anı! Hem de harika! Ne kadar komik olabilirdi ki? Minjee'yi sana kaptırmayacağım Jaekyung.
"Öyle mi? Ben de dinleyebilir miyim bu komik anıyı?"
"Tabii ki dostum. Her neyse baştan alıyorum o zaman..."
Minjee
"Hocanın birden içeri daldığı kısmk baştan anlat!" Seungmin kahkaha atmaktan konuşamıyordu. Onun gülüşünü izlemek hikayeden çok daha komikti.
Gülümsüyordum ona bakarak. İçimden de teşekkür ediyordum. Uzun zaman sonra ilk arkadaşım olduğu için.
Aslında bilmiyorum... Seungmin çok tatlıydı. Ben ve Jaekyung'u görünce direkt yanımıza damlayıp tavırlı tavırlı konuşması, derslerde sürekli göz göze gelmemiz... Bilemiyorum... Çok tatlı işte!
"Minjee? Neyin var, ateşin mi çıktı? Yanakların kıpkırmızı olmuş." Seungmin endişeyle bana baktı.
Kızarmış mıydım? Ne alaka ya! Hiç de bile! Ellerim istemsizce yanaklarıma gitti. Gerçekten de sıcaktı. Cidden kızarmıştım sanırım...
"Yo, hayır. Herhalde çok sıcak oldu içerisi." Dedim utanarak.
Ne sıcağı Minjee ya? Hava buz gibi buz! Keşke başka bir yalan bulsaydım.
Şey, bu arada o tatlı olaylar diye saydığım şeylere az önce benim için endişelenmesini de ekleyebilir miyiz?
İçeri hocamız girince Seungmin ve Jaekyung ayaklandı.
"Ders başladı, herkes sussun!"
⚘️
Okul bitiminde çantamı topladım. Tam çantamı sırtıma takmışken Seungmin'e baktım. Sıra arkadaşı olan kızla konuşuyordu. Seungmin her zamanki gibi gülümsüyordu. Ben de gülümsedim. Bu sırada sıra arkadaşı olan kız parmak uçlarında yükselerek Seungmin'in saçına uzandı.
Arkadaşlar arasında böyle şeyler normaldir ya.
Yani herhalde.
Arkadaşlar arasında böyle şeyler norma...
Hiç de normal değil! Ne o ya? Acaba sevgililer mi? Ama hiç öyle gibi değiller. Yani merakımdan sadece. Yoksa olsalar bile bana ne? O benim sadece arkadaşım. Ha, başka ne düşünebilirim ki! Tamamen saçmalık.
Şuan kendi kendimle kavga ediyordum.
Neyse ne. Umurumda bile değil. Seungmin'in bakışları hiç de sevgililermiş gibi bir hava vermiyor ayrıca. Direkt geri adım attı zaten. Of, ama kız onu rahat bırakmıyor.
Dursana Minjee. Az önce bana ne demedin mi? Sal ikisini. Hadi eve... Dayanamıyorum. Özür dilerim içimdeki Minjee.
"Hangi yoldan gidiyorsun Seungmin?"
Birden yanlarına gidip sorduğum bu soru karşılığında 4 şaşkın bakışla karşılaşmıştım. Kız, Seungmin ve arkadaşları.
Çantamın tuttuğum kolunu sıkıyordum. Neden gelip bunu sordum ki? Salaksın Minjee, salak!
"Hastane tarafından."
"Öyle mi? Ben de oradan gidiyorum. Beraber gidelim mi?"
"Olur tabii." dedi ama çok garipsemişti, belliydi. Keşke sormasaydım.
"Siz.." Seungmin arkadaşlarına dönünce arkadaşlarından biri diğerini omuzundan tutup gülümsedi. "Siz gidin. Ben ve Minho'nun Bayan Min ile görüşmesi gerekiyor zaten." Konuşan çocuk ardından bana döndü.
"Bu arada ben Jisung. Bu da arkadaşımız Minho."
"Minjee." Sıcak gülümsemesine karşılık olarak ben de gülümsedikten sonra "hadi gidelim biz," diyerek ortadan kayboldular.
"Pazartesi görüşürüz Eunha." Dedi Seungmin kıza bakarak. Kız da ona "görüşürüz," dedi mırıldanarak. Ama bakışları benim üzerimdeydi. Biraz gerilerek Seungmin ile okuldan çıktık.
Ee aldın çocuğu gidiyorsun. Ya şimdi ne olacak akıllı kızım?
Şuan çok garip bir ortam vardı. İkimiz de konuşmuyorduk. Hayır yani, ne diye gidip öyle dediysem?
Biraz yürüdükten sonra, "Sınıfa alışmış gibisin," dedi birden.
"Evet, herkes arkadaş canlısı. Doğrusunu söylemek gerekirse başta korkmuştum. Önceden olan şeyler hakkında... Onların da benden nefret etmesinden korktum aslında. Etmeleri saçma olmazdı ama onlar bana iyi..." sustum. Ne konuştun be kızım ya!
Bunu neden anlattım ki? Aptal konumuna düşecektim şimdi.
"Öyle işte, ee peki sen..." Seungmin aniden sözümü kesti.
"Bizim sınıfımızda, yakınımda olduğun için çok mutluyum Minjee."
Sonunda bir atraksiyon
Bir romantiklik
Benim eserim 🥳
Bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayınnn sizleri seviyorum hoşçakalınnn!!! ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clouds | Texting | Kim Seungmin
RomanceForyouminn: İyileşemeyen kalbinden öpüyorum. ⚘️ Sonunda gözlerimi ondan alıp bulutlara çevirdim ve fısıldadım; "Seni seviyorum." (Kısa bölümler)