Ying and Yang- Fernando X Barış

12

Hayat garipti, oldukça garipti.

Daha iki hafta öncesine kadar kavgayla anlaşıyorlardı. Şimdi ise resmen kıvırcığın bu isteğine şahit olmuştu Fernando.

Gözleri şüpheyle Barış'ın yüzünü süzüyordu.

Bu dediklerinde ciddi miydi?

"Barış..."

"Bak dinle beni, söz daha iyi bir sevgili olmak için çabalayacağım. Nando, bu isteğimi düşünsen."

"Sürekli tartışıyoruz."

"Belki, biraz değişiklik yapmamız gerekiyordur..."

Barış'ın iri elleri yavaş yavaş Nando'nun baldırlarına doğru ilerlerken yutkunmuştu badem gözlü olan. Titrek nefesi kıvırcığın yüzüne çarptığında ise dudaklarını ıslatmıştı.

Hızlı atan kalbiyle birlikte hızla Barış'ın dudağına yapışmıştı. İnlemesini duymak için dişleri arasına aldığı dolgun dudakla birlikte acımasızca eziyordu.

İkisinin bedenleri sanki uzun süredir ayrılarmış gibi tekrardan birbirlerine kavuşmuştu. Barış, sevgilisinin üzerindeki tişörtü hızla yırtıp attığında Nando'yu tezgaha yaslamış, yavaşça boynuna doğru yol çizmişti.

Diliyle hem aşık olduğu teni ıslatıyor, ardından Nando'nun inlemesiyle yaladığı yeri öpüyordu. Islaklığın üzerine üflediği nefesiyle ellerini tezgahın üzerindeki bedenin belini kavramıştı.

"Şimdi kavgamızı böyle çözelim, ne dersin kaptanım?"

Barış, dediklerinin ardından Nando'nun boynunu ısırdığında ondan gelen inlemeyi kabul olarak saymıştı. Hızlı hareketlerle Nando'yu kucağına almış, dudaklarını hiç ayırmadan odalarına çıkarmıştı.

İkiside nefeslenmek için birbirlerinden ayrıldığı anda Fernando'nun sırtı saten kumaşla birleşmişti. Barış'ın elleri tekrardan sevgilisinin bedenine çıkmış, öperek morarttığı yerlerin üzerinde dolaşmıştı.

"Barış..."

Nando'nun zorla dudaklarından ismi dökülen Barış, sevgilisiyle yüzyüze gelmişti. Onun yanağına minik öpücükler bırakırken aşık olduğu kokusunu içine çekiyordu.

Kesinlikle, Fernando'ya olan aşkı bambaşka bir seviyedeydi.

"Bebeğim, çok özledim seni..."

Daha yeni birlikte olduklarını biliyordu Barış. Fakat altındaki bedeni öylesine hissetmek istiyordu ki...

Yavaşça Nando'nun eşofmanını çıkardığında iç çamaşırının üstünden sevgilisinin aletine bir öpücük bırakmıştı. Dudaklarıyla yavaş yavaş pembe göğüs uçlarına çıktığında dişleri kamaşıyordu.

Göğüs ucunu dişleri arasına aldığı anda Nando'nun aletine bacağıyla baskı yapmaya başlamıştı. Fernando iki taraflı acıyla zevkle inlerken Barış'ın önceki birleşmelerinden dolayı çizik dolu sırtına yeni çizikler bırakmaya başladı.

Tırnakları teker teker etin üzerinden geçiyordu. Dudakları arasından dökülen inleme yine bütün odayı kaplıyor, Barış'ın kulağına yine güzel bir müzik bırakıyodu.

Nando'nun boşalacağını anlayan Barış bacağıyla baskı yapmayı bırakmıştı. Çekmeceyi açtığında prezervatif paketini eline almış, dişleriyle açmıştı.

Bunları yaparken sevgilisinin gözlerinin içine bakmayı ihmal etmiyordu. Kısık nefesleriyle kayganlaştırıcıyla işini görmüş, ardından Nando'nun bacakları arasına girmişti.

Hiç beklemediği bir anda, içinde hissettiği sertlikle inlemişti Fernando. Parmaklarıyla çarşafı kavramış, gözlerinin kaymasına engel olamamıştı.

Barış, öncekinin aksine bu sefer onun alışmasını bile beklememişti. Hızlı hızlı gel-git yapıyor, Nando'nun canını yakmak için uğraşıyordu.

Mutfakta ettikleri kavganın hırsını burada almak istiyor gibiydi. Zaten Nando'nunda bundan bir şikayeti yoktu.

"Daha geçen gün seviştik, saatlerce içindeydim... Hâlâ nasıl bu kadar dar olabilirsin?"

Barış, sorduğu sorunun cevabını alamadığında sırıttı. Elleriyle yatak başlığını tutup temposunu arttırırken gecenin uzun olacağı daha şimdiden belliydi.

"Seni, öylesine seveceğim ki bana hızlanmam için yalvaracaksın..."

___

Valla benden bu kadar utandım ben🥹

Sonraki bölümde başlangıcını azıcık yazarım ödeşiriz

godofmischieff utandım😭