Bölüm 7

15 4 0
                                    

Sera ve Pamir ile birlikte sınıfa girdiğimizde Arel'i sırasında telefonuyla uğraşırken gördüm.Benim ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını kaldırdığında gözleri hemen beni buldu ve birkaç saniye bakışmamızın ardından gülümsedi.O bana gülümseyince bende ona gülümsemek mecburiyetinde kaldım.

Tabi canım kesin mecburidir

Sen gene geldin mi?!

Aman iyi be ne halin varsa gör doğruyu söylemekte suç!!

İç sesimin kendi iç sesim olduğundan şüphe duymaya başladım...

Birbirimize gülümsedikten sonra sırama geçip oturdum.Sera'da yanıma oturduktan sonra hoca geldi ve derse başladık.Dersin ortalarında Sera'nın kolumu dürtmesiyle ona döndüm "Efendim Sera" dedim,o da bana "Ben çok sıkıldım bu dersten" dedi.

Yani sıkılması normaldi çünkü hoca emekli olacak yaşta olduğundan dersi o kadar yavaş anlatıyordu ki ben bile delirecek raddeye gelmiştim.Sera'ya "Bende sıkıldım ama yapacak birşey yokki dersin bitmesine 20 dakika var daha" dedim,Sera sinsi sinsi sırıtıp sıranın altında olan telefonunu çıkartıp mesaj kutusuna girdi ve Arel'e mesaj yazmaya başladı,bende hocayı kontrol ediyordum fakat ne yazdığını da çok merak ediyordum.

Sera dirseğiyle tekrar kolumu dürttüğünde ona döndüm ve ne oldu der gibi baktım,o da gözleriyle telefonu işaret etti.Gözlerimi telefona çevirdim ve yazdıklarını okumaya başladım fakat okumaz olaydım,Arel'e benim dersten sıkıldığımı ve çıkmak istediğimi yazmıştı,kendisi de sıkılmıştı ve beni bahane etmişti.

Asel ufacık rezil oldun:))

Offfffff...

Gözlerimi telefondan çektim önce Sera'ya bakıp seninle görüşücez bakışlarımı attım ve kafamı Arel'e doğru döndüm.Arel ona baktığımda bana gülümseyip göz kırptı,bende gülümseyip önüme döndüm. 3 dakika sonra hoca'nın telefonu çalmaya başladı ve hoca bizi uyarıp sınıftan dışarı çıktı.Daha sonra sınıfta Arel'in sesini duydum herkesi sessiz olması için uyardı ve telefonu kulağına getirip sesini değiştirerek konuşmaya başladı "Merhaba iyi günler,ben yan komşunuzum sizin evden birşeylerin kırılma sesi duyuldu ve bende arayıp haber vermek istedim" dedi.Telefonun diğer ucundaki kişinin hocamız olduğunu anlamak zor değildi.Birkaç saniye sonra Arel tekrar konuşmaya başladı "Tabii ne demek,iyi günler..." dedi ve telefonu kapattı.

Sınıf kapısı acele bir şekilde açıldığında hoca sınıfa girdi ve masasına doğru ilerleyip çantasını alıp "Sınıftan çıkmamamızı" söyleyip dersten çıktı.Hoca dersten çıktıktan sonra herkesten bir "Sonunda" seslerini duydum.Sınıftaki çoğu kişi sıralarından kalkıp hoca'nın uyarmasına rağmen sınıftan çıktılar bu kişilere önümüzdeki iki kız da dahil.

Sınıfta ön sıralarda birkaç öğrenci,Sera,ben,Pamir ve Arel kalmıştı.Sera'ya dönüp "Niye beni bahane ettin" dedim,o da bana gülümseyip "Kendim için isteseydim bu sefer kabul etmezdi,derslerim pek iyi olmadığı için geçen sene böyle birşey istemeyeceğime söz verdim" dedi.Bende "Neyse bu seferlik birşey demiyorum birdahakine kafanı kırarım heee" dedim şakavari bir şekilde,o da "Tamam" diyip güldü ve biraz öne eğilip "Abi gelsenize buraya" dedi önümüzdeki boş sıraları göstererek.

Asel teşekkür etmek zorundasın biliyorsun dimi?:))

Evet iç ses maalesef biliyorum...

Arel ve Pamir önümüzdeki sıraların sandalyelerini bize doğru çevirip oturdular.İlk konuşan Pamir oldu "Ya Asel ben hayatmın sonuna kadar sizde kalabilirmiyim?" dedi,bende gülüp "Benim için sıkıntı yokta bu dediğini abim duyduğunda akıl sağlığını kaybedebilir" dedim.Sera da "Niye ki?" dedi.Bende "Bunların ikisi bir arada asla yaşayamazlar abim dağınık insan sevmez,Pamir de abimin tam tersi dağınık bir insan olduğu için ikisinden biri -ki bu bence abim- katil olur" dedim ve hepimiz güldük.

GEÇMİŞİN ACISIWhere stories live. Discover now