Bölüm 2

51 4 1
                                    

Evden çıktıktan sonra bizi bekleyen Batuhan abinin yanına gittik. Bizim mahalle'nin girişinde arabasıyla bizi bekliyordu. Yeni BMW 4 Serisi Coupé kullanıyordu. Oldukça varlıklı bir aileye sahipti ama bu onun acısını dindirmiyordu, dindiremezdi de. Batuhan abi kadar iyi birini görmemiştim. 

Arabasına yaslanmış telefonuyla ilgileniyordu. Üstüne giydiği beyaz polo yaka tişört ve siyah kot pantolonuyla abimle anlaşarak giyindiklerini anlamam zor olmadı. Abimle Batuhan abi ilkokuldan beri hiç ayrılmamışlardı. 

Abimin Batuhan abiye seslenmesiyle Batuhan abi telefonundan kafasını kaldırıp bize doğru baktı ve telefonunu cebine attı.

Yanına vardığımızda mavi gözleri ve koyu kahverengi saçlarıyla gülerek abimle tokalaştılar. Sonra gülümseyerek bana döndü ve sarıldıktan sonra "Naber güzelim?, Nasılsın?" dedi, Bende gülümseyerek "İyiyim Batuş abi, ne olsun abimle uğraşıyorum sen nasılsın?" diye sordum. Batuhan abi de "İyiyim güzelim durumlar bildiğin gibi bu sene derslere asılmam lazım" dedi. 

Bende Batuhan abimin dediğine ufak bir kahkaha attım ve "Bence de Batuş abi, hatta sen derslerine asılırken abime de yardım et oda biraz derslere asılsın" dedim ve sonra abime döndüm bana ters ters bakıyordu "Bende buradayım farkındaysan prenses, ayıp oluyor yani" dedi. Abime bakıp omuz silktim ve sırıtıp yanağından öptüm.

Batuhan abi "Hadi binin de gidelim geç kalmayalım" dedi. Batuhan abinin yanından geçip arka koltuğa oturdum. Batuhan abi sürücü koltuğuna, abim de yan tarafına oturduktan sonra okula doğru yol aldık.

Yol boyu süren sohbetin ardından okula varmıştık. Batuhan abi arabasıyla okulun bahçesine girdi ve arabasını park etti. Arabadan indik ve okulun girişine doğru gittik. İstiklal Marşı olacağı için beklemeye başladık. On, on beş dakika sonra öğrenciler gelmeye başlamıştı. 

Etrafa göz gezdirirken kehribar gözleriyle bana dik dik bakan çocuğu gördüm. Yeni olduğum için bakıyordur diye düşünerek abimlere döndüm. 

Abimin koluna girerek "Abi benim yeni sınıfım hangisi?" diye sordum. Abim de kafasını bana çevirip "Yeni sınıfın 11-E güzelliğim" dedi bende anladığımı belirtmek amaçlı gülerek kafamı salladım.

Abimle konuşmamızın üzerinden bir on beş dakika daha geçtikten sonra öğretmenler ve müdür geldi. Müdürün kısa konuşmasından sonra İstiklal Marşını söyledik ve herkes sınıflarına dağıldı.

 Ben gitmemiştim çünkü sınıfın nerde olduğunu bilmiyordum. Benle beraber abim de kalmıştı ve beni sınıfımın olduğu yere doğru götürmeye başladı.

Okul üç katlı olduğundan burada kaybolacağıma emindim bu yüzden hemen bir arkadaş bulmalıydım. 

Abim durduğunda geldiğimizi anladım. Abim bana dönerek "Sınıfın burası güzelim, maalesef son kattasın ben bir alt kattayım, sen sınıftan çıkma ben yanına gelirim kantine ineriz beraber olur mu?" diye sordu. Bende abimin dediğine gülümseyerek kafa salladım. "Görüşürüz fıstığım" dedi, bende "Görüşürüz abicimm" dedim.

Abim gittikten sonra kapıyı çaldım ve "Gel" komutuyla içeri girdim. Sınıfta ki herkesin gözleri beni buldu. Öğretmenler masasının oraya baktığımda siyah düz saçlı, mavi gözlü orta yaşlarda olan kadına baktım, ilk dersin hocası olmalıydı. 

Hoca kafasını bana çevirdi ve gülümseyerek "Sen yeni gelen öğrenci olmalısın" dedi, bende hoca'ya hafif bir gülümsemeyle kafa sallayarak "Evet Hocam" dedim. Hoca "Adın ne tatlım?" diye sordu, bende "Asel, adım Asel hocam" dedim. Hoca kafasını salladıktan sonra sınıfa göz attı ve "Sera'nın yanı boş oraya oturabilirsin" dedi. 

Kafamı sallayıp sınıfa doğru döndüm 2 tane boş yer vardı birinde bana dik dik bakan çocuk oturuyordu diğerinde ise açık kahverengi uçlarına doğru sarı renginde saçları olan, kahverengi gözlü bir kız oturuyordu.

 Kız kafasını bana doğru döndürdüğünde gülümseyerek bana elleriyle gel işareti yaptı, bende yanına gidip çantamı sıraya bırakıp oturdum. 

Cam kenarında en arka sırada oturuyordu. 

Adının Sera olduğunu öğrendiğim kız bana döndü ve samimi bir gülüşle "Merhaba, hoş geldin" dedi. Bende kıza samimi bir şekilde gülümseyerek "Merhaba, hoş buldum adımı zaten biliyorsun" dedim, o da elini uzatarak "Evet Asel, tanıştığıma memnun oldum. Sende benim adımı biliyorsun" dedi. Uzattığı elini sıkarak "Evet Sera, bende memnun oldum" dedim. 

Biz tanıştıktan hemen sonra hoca yoklama almaya başladı. Hoca tam birinin adını söyleyecekken kapı çaldı. Hoca "Gel" komutunu verdikten sonra sınıf kapısı açıldı ve içeri bir çocuk girdi...


~~~~

Selaaaamm:)))))

Dün bölüm atamadım kusura bakmayınnn:))

Acaba sınıfa gelen o çocuk kim?

Asel'i yeni okulunda neler bekliyor?

Asel'e dik dik bakan o çocuk kim?

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere:))))))

Oylama ve Yorum size kalmış:)


 


GEÇMİŞİN ACISIWhere stories live. Discover now