İstasyon | 3.Bölüm |

37 2 0
                                    

Bu ıssız , sonsuz çölde kalacak yer nasıl bulabilirlerdi ? Sait baba , Fatih ve Yavuz çölde ilerlemeye başladılar . Hava aydınlanmıştı ,  etrafta bir kuş sesi bile yok , ve buranın neresi olduğu hakkında en ufak bir fikirleri bile yok . Yaklaşık 1 saattir yürüyorlar ama sığınacak bir yer yok . Yavuz suratından akan terler ile durakladı ve ;  

- " Baba , bir su falan yokmu ölüyorum susuzluktan " 

Sait baba çaresiz bakışlarla ; 

- " Oğlum biraz daha sabret bulacağız su emin ol . Sadece biraz daha dayan . " 

Hızları gittikçe azalıyordu , yaklaşık 2 saat oldu hala bir yer yok .  Ne yemek ne bir su  , daha devam edecek halleri kalmamıştı . Ama Osman'ı bulmak zorundalar.  Fatih gayet kararlı bir şekilde ; 

-"Bu böyle olmaz baba. Bu çölde avare gibi nereye gittiğimizi bilmeyerek olmaz . Harita var elimizde ama  bu yetmez. Burası bir boşluk , farklı bir şey olması lazım , haritayla çözülecek bir şey değil bu . "

Sait baba hak vermişti ;

-"Doğru söylüyorsun Fatih. Ama ne olabilir ki hikayede gözümüzden kaçan ? "

Fatih ;

+"Bilmiyorum baba . Ama düşünelim , böyle yürürsek hiç bir sonuca varamayız . "

Fatih cebinden ses kaydını çıkardı ve tekrar tekrar dinlediler.

Ne olabilirdi ki ? bu hikayeden başka ne çıkarılabilirdi ?

130 yolcuyla İstanbul'a gelen bir tren .  Çoğu öğrenci . İri cüsseli bir adam . 

Bu bilgiler hiç bir şey getirmiyordu akıllarına . Sait baba ;

-" Çıldırıcağım artık yeter ! bir şey bulmamız lazım. " 

Derken bir den durakladı ve ;

-"O makineyi bulmamız lazım . Her şey o makineye bağlı olabilir . Belkide o makine ile Osman'ı bulabiliriz. Şimdi iyi dinleyin beni haritada geldiğimiz kulubeye geri döneceğiz ve tren oradamı , değilmi bakacağız . Hem bagajda eskide olsa yiyecek içecek bulabilme ihtimalimiz var . Hadi gece olmadan koyulalım yola. "

Dedi ve geldikleri yolu geri yürüdüler . Artık terleri gömleklerini kaplamıştı ve pes etmediler . 

Kulubeye geldiler ve Fatih ; 

-" Baba tren yok . "

Sait baba biraz düşündü ve ;

-"Ama benim bir planım var . Hatırlayın , buraya nasıl geldik , ilginç bir şey fark ettik öyle değil mi ? şimdide öyle yapacağız . "

Dedi Sait baba .. 

Ve kulubenin kapısını hafifçe araladı . İçeride hiç bir şey yoktu , çocukların yanına geldi ve ;

-" İlginç bir şey bulamadım . Napcağımız hakkında en ufak bir fikrim yok , ümidimi kaybedicem artık . "

Baba'nın bu konuşması çocukları üzmüştü . Onlar da en az babaları kadar kardeşini merak ediyorlar . Fatih kaşlarını çatarak  ;

-"Herşey başımıza o İstasyon mahallesi yüzünden geldi . Oraya taşınmak tam bir aptallık ! " 

Sait baba ayağa kalktı ve ;

-" Laflarına dikkat et ! eski mahallede mi kalsaydık he ? annenin bizi terkedip gittiği mahallede mi ? eğer çok istiyorsan onunla birlikte gidersin ! şimdi sadece sus ."

Fatih kafasını öne eğdi ve sustu.

Ortam gerilmişti . Saat 22:00 hala akıllarına bir fikir gelmedi . Etraf zifiri karanlık ve o da ne ? karanlığın oradan bir adam belirdi sanki . Yok yok yanlış görüyor olmalılar . Evet o bir adamdı , yaşlı bir adam derken ... Gerisini hatırlamıyorlar , yaşlı adam onları etkisiz hale getirmişti ama neden ? o kimdi ki ? 

İstasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin