karakterleri belirledim multimedyada zeyna var...
Bu arada kapak için kardeşim sudemm243 e çok teşekkür ediyorum ve bu bölümü ona ithaf ediyorum eğer siz de kapak yaptırmak isterseniz benim aracılığımla iletişim kurabilirsiniz kapak ve bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar!!!
James hariç bütün ekip yanımıza doluşmuştu melike en büyüğümüzdü ve olayı çözmüştü sanırım''ne oldu kavga mı ettiniz siz?''diye sordu melike ''Ne o yumruk atmalar falan''
''O ve James in birbirini sevdiğinden haberiniz var mıydı?'' diye sordu beni göstererek
''ne olmuş haberleri varsa''diye atıldım''sevmek suç mu! Adam gibi kırmadan incitmeden gerekirse ölmek hatta suç mu!''bunca cesareti nereden buluyorsun sen!
İç sesim haklıydı bu cesur kız rolü oğuz da biraz riskliydi şuan çünkü en hassas yerinden vurulmuştu oğuz onun mantığında böyle bir şeyin affı yoktu çünkü böyle çıkışmamı beklememiş olmalıydı ki birkaç saniye durup bekledi cevap vermek için ardından''evet''dedi''sevmek suç!''ve kapıyı çarpıp çıktı ben yanaklarımdan inen yaşları uğurlarken.
--
''onun yanında ben kalırım''dedim ''zaten benim yüzümden bu halde bari bunu yapmama izin verin''
Beklemediğim bir şekilde ''tamam kalabilirsin''demişti melike biliyorum içi rahat değildi istemeyerek verdiği bir karardı bu ama o da ben de biliyorduk ki bu yaşananlardan sonra beni en mutlu edecek şey buydu onun sözlerinden sonra deniz ona öldürücü bakışlar atmış ama aralarındaki yaş farkından ötürü yetkili kişinin o olduğunu hatırlayıp sesini çıkarmamıştı onları kapıdan uğurlarken ilk çıkan melek olmuştu büyük bir samimiyetle sarıldıktan sonra ''merak etme herşey yoluna girecek James iyi olacak oğuzhanla sizi de bizzat ben barıştıracağım''dediğinde söylediklerine ne kadar inanmasam da gülümseyip''eminim''dedim melike tünelden inmeye hazırlanırken melike de aynı kardeşi gibi sarıldı ve hiç beklemediğim bir dürüstlükle''içimin rahat olmadığını,sen oğuz ve çocuklar için endişelendiğimi bil.ama şunu da bil daha önce önündeki zorluklardan nasıl kurtulduysan bundan da kurtulacağına eminim sana güveniyorum''dedikten sonra tünelden o da indi bu tünel onların evinin önüne çıkıyordu onları uğurladıktan az önceki nutuktan sonra şişen başımı kapının yanına geldim kardeşim kardeşim kapıyı açmış damlayı beklerken damla bana sarılıp ''bu seni onunla yalnız bıraktığımız ilk ve son gece olacak'' deyince göz devirmeden edemedim kötü bir şey yapmıyordum ki ben sadece olabilecek şeylere karşı yanında kalacaktım ikisi de gitmek için hazır olduğunda deniz tehditkar bir sesle''hareketlerine dikkat etmezsen seni elimden kimse alamaz'' dediğinde damla gülmemek için dudaklarını bastırıyordu canıma tak ettiğini fark edince''hey kızlar sadece refakatçi olarak kalacağım bunda büyütecek ne var anlamıyorum''diye tısladım onlar sözlerimden tatmin olmadıklarını belirten sesler çıkarıyorlardı tam gideceklerken deniz durdu ve tekrar bana dönüp''bu arada annemle babamı merak etme onlara senalarda kaldığını söyleyeceğiz''dedikten sonra arkasını dönüp merdivenlere ilerledi bende kapıyı kapattım aslında annemle babama yalan söylemekten nefret ediyordum ama belli bir süre için bunu yapmak zorundaydım zaman kaybetmeden James in kaldığı odaya ilerledim bu arada kendall logan ve Carlos u bir geceliğine de başka savaşçılar da misafir etmek ne kadar doğru bilmiyordum ama yakın arkadaşlarımdan inci bu konuda çok ısrar etmişti daha fazla aklımın orada kalmasına izin vermeden yatağının yanındaki sandalyeye oturdum ve sağ elini avuçlarımın arasına aldığımda sanki birkaç saat öncesine gitmiş gibi oldum ve gözlerimden akan pişmanlık gözyaşlarıyla konuştum ''neden önüme atladın sen?'' şimdi senin yerinde ben yatsaydım orada ne olurdu önüme atlamasaydın keşke atlamasaydın da ben yüreğimi parçalayan bu acıdan kurtulsaydım aslında başına gelenlerin hepsi benim suçum eğer o gün seni kurtarmasaydım belki de şu an evinde güven içinde uyuyor olacaktın seni uzaktan sevmeye devam edecektim ve sana hiç söyleyemedim bunu ama ben seni çok seviyorum James...ve şunu söylemeliyim sen benim bu zorluklarla dolu hayatımda karşılaştığım en iyi şeysin... seninleyken bu hayatın zorluklarını unutuyorum biliyor musun ilk savaşçı özel görevime çıktığım zamanlarda arkadaşlarımla batman filmine gitmiştik ben filmin sonunda ağlamıştım çünkü hepsi ona normal bir kahraman gibi bakarken ben onu anlayabiliyordum dedikten arkamda kahkalarla gülen oğuzhanı farkettim bir yandan kahkahalarıyla evi inletiyor bir yandan da konuşmaya çalışıyordu anlaşılan bir Ninja sessizliğiyle üsse girip konuşmalarıma kulak misafiri olurken ben bunu fark etmemiştim bile...bu sırada James de gözlerini açmış bana mükemmel gülümsemesini gösteriyordu böylece hayatımdaki iki önemli erkek te kahkahalar içinde kalırken şu an ben dünyanın en mutlu insanıydım
#GÜNÜMÜZ
Başımdan geçenlerin hepsini anlatmıştım onlara tamam belki o batman bölümünü anlatmak hataydı ama anlatmasaydım duygularımı tam anlamıyla yansıtamazdım kızların kahkahaları da sonunda kesildiğinde sitemkar bir sesle''size bir daha bişey anlatırsam''deyip dudaklarımı büzdüm ''tamam kızma ya gülmeyeceğiz dedi didem diğer kızlar hala kıkırdamalarına devam ederken o sırada odanın kapış açıldı ve arkasından erkekler çıktı bu kez de onlar gülmeye başladı onlar da bitirdiğinde James bana dönüp''sana bir şey söylemezsem içim rahat etmeyecek o gün o konuşmanın hepsini kulaklıklarım sayesinde anladım ve o günden sonra seni daha da çok sevmeye başladım'' dediğinde muhtemelen kızarmış yüzümü umursamadan sarıldım ona...ardından yarın buluşmak sözleştik ve evlerine gittiler
---
Bugün cumartesiydi yani kızlarla buluşacaktık yani acele etmeliydim onlara güzel bir Amerika turu yaptırmanın vakti gelmişti bence öte yandan melek ve melike amasyaya gitmişlerdi Oğuzhan arkadaşlarıyla buluşacaktı damla ve denizde birkaç arkadaş daha çağırıp sinemaya gideceklerini söylemişlerdi yani bunun için bundan daha uygun bir gün yoktu
---
Garsonun uzattığı menüye bakıp bir çikolatalı pasta bir de portakal suyu sipariş ettim kızların da siparişlerini alan garson giderken kızlara dönüp''offf çocuklar nerede kaldı ki yaa?''diye söylendim çocuklarla burada buluşmak için sözleşmiştik ama hala gelmemişlerdi kızları kendall logan ve Carlos un sevgilileriyle tanıştıracaktım ne de olsa artık onlardan sakladığım hiçbir şey yoktu sıkıntıyla acaba onları arasam mı aramasam mı? diye düşünürken cafenin kapısından içeri girmeleriyle rahat bir nefes alacaktım ki bir şey farkettim James onlarla değildi üstelik alexa sarah ve elsa nın yüzlerindeki endişeli ifade beni korkutmaya yetmişti üçü de hemen gelip yanımızdaki boş sandalyelere oturduklarında ve tanışma faslı bittiğinde merakla ''james nerede?''diye sordum hala yüzlerindeki ifadeyi silmemiş olan kızlara bakarak ''biz de bir şey söyleyeceğiz ama sakin olacaksın''dedi alexa bunu kızlar da anlayabilsin diye kendall ın getirdiği kulaklıkları onlara uzattım onlar taktıklarında ''aşkım bence bunu James söylese daha iyi olur''diye susturmaya çalıştı Carlos alexa yı ''kusura bakma Carlos ama bunu biz söylemeliyiz''diye ekledi sarah ''biraz abartmıyor musunuz?''dedi kendall daha ben olayın ne olduğunu bile soramadan
''orada kardeşimize asılıyorlar tabii ki abartmıyoruz!''diye eklediğinde parmak uçlarıma kadar öfkeyle dolduğumu hissettim o sırada sinem gülümseyerek''ooo kardeşim falan baya bizim gibi konuşuyorlar yalnız'' dediğinde sena gururlu bir sesle ''herhalde kızım kim öğretti''diyerek cevapladı kendini göstermeyi de ihmal etmedi tabii mütevazi kankam benim(!) bir anda kulaklarımı kızlardan ayırıp yüksek sesle laf yarışına girerek cafedeki herkesin dönüp bize bakmasına neden olan çifte kumrular sürüsüne odaklanmam gerektiğini hissettim sesleri iyice yükseldiğinde ''hey hey!birileri bana da anlatabilir mi şu olayı? Diye susturdum onları ''tamam anlatıyorum''diyerek nihayet konuya girdi elsa; çocuklar bizi almaya gelmişlerdi o sırada biz de benim evimde alexa ve sarah ile birlikte ünlü bir programa verdiğim röportajı okuyorduk sonra çocukları da yukarı çağırdık röportaj bitti aşağı indik buraya geleceğiz baktık karşı da bir çift kavga ediyor hem de baya şiddetli hem birlikte yanlarına gittik baktık adam kızı resmen dövüyor savaşçı olmasının da bir etkisi olacak ki James gitti adama birkaç yumruk attı tabii o da ona sonra adam arkasına bakarak dörde karşı bir zaten ama kızın tavırlarını görmen lazımdı yalandan ağlamalar kendini üzgün göstermeler falan''deyip bitirdiğinde sunay hariç diğer kızlar elsa nın tam bir türk kızı gibi eniştesini korumasına şaşırmış sunay ise bir profesör edasıyla'' sözün özü kız tam bir ya*şak çıktı yani ha''özet geçti damarlarımdaki saf öfkeyi hissediyordum ve o kıza neler yapacağımı düşünüyordum şu an kimdi bu kız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞÇILAR
Fanfictioniyilik ile kötülük ezelden beri bir savaş halindedir hiç bitmeyen bir savaş aslında iyi olmak da kötü olmak da insana kalmıştır... bir kız iyilerle kötülerin savaşından insanları korumak zorunda olan fedakar cesur bir o kadar da duygusal her ne kad...