Sizce hikayenin adını değiştirmeli mi yim bu konu hakkında ve kapak hakkında yorumlarınızı bekliyorum bu arda yeni bölümleri Pazar günü yayımlamaya karar verdim yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın bu arada multimedyada james ve helen var iyi okumalar!
''dahası da var''diye ekledi sarah. bu kez de alexa konuşmaya başladı''çocuk arkasına baka baka giderken kız James e döndü teşekkür etmek için o döndüğü anda çocuklar dondu kaldı meğer James in eski sevgilisiymiş alexa eski sevgilisiymiş kısmını söylerken bizim kızlarında Türkçe olarak aynı anda bunu söylemesi şaşırmama neden olmuştu meraklı bakışlarımı onlara yönelttiğimde meriç''hep böyle olur ya*şak eski sevgili hep bir yerden fırtar çıkar gelir''dedi ''ve çifte kumruların aşkının içine eder''diye ekledi sunay o sırada didem bir tane geçirdi sunayın kafasına''onun bu bölümü duymaması gerekiyordu diye fsıldayarak onların bu şirin hareketlerine gülümsemekle yetindim ve tabii ki bu sahte bir gülümsemeydi sevgilim eski sevgilisiyle yalnızken ve eski sevgilisi bir pislikken oturup kahkaha atmam beklenemezdi zaten çocuklara dönüp''onlar nerde şimdi?'' dediğim anda James in sarışın bir hatunla cefenin kapısından içeri girmesi kaşlarımın çatılmasına ve adeta jamesin ben bu kızı ne kadar çok sinirlendirebilirim diye düşünüp geldiğine inanmama neden olmuştu kız ellerini boynuna doladığında sabır çekmeye başladım bu işin sonu kesin hastanede bitecekti...
James içeri girip bizi farkettiğinde nazikçe kızın kolunu boynundan çekti gözlerindeki korkuyu görebiliyordum kendisi için mi korkuyordu? yoksa kız için mi? yoksa benim için mi bilmiyordum ama en azından korkması gerektiğinin farkındaydı buda bir şeydi değil mi!
Ölümcül bakışlarımı kızın üzerinde gezdirirken kendall önüme geçip görüş açımı engelleyerek '' yeter artık! bakışlarınla öldüreceksin kızı''dediğinde ''merak etme bakışlarıma gerek kalmayacak kılıcım ne için var''dedim tabii bu sırada James ve o sarı şıllık yanımıza gelip oturmuşlardı bile maalesef tanışmak zorunda kaldık adı helen sage miş.helen sage sarah beni dürtüp cep telefonumu gösterince benden ne yapmamı istediğini anladım bizim kızlar onun ağzını ararken hemen Google a girip helen sage and James masow diye arattım bu arada garsonun getirdiği portakal suyumdan ufak bir yudum almayı da ihmal etmedim görsellerde geziniyordum ki lanet olası bir fotoğraf görmemle ağzımdaki portakal suyunu püskürtmem bir oldu kızın üstüne... o ve James öpüşmüşlerdi ve bu hareketli fotoda da çok eğlenmiş görünüyorlardı hayal kırıklığına uğramış kalbim parçalara ayrılmıştı
bizim kızlar gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken ben ilk defa birinin üstüne portakal suyu püskürttüğüm için kendimi tebrik edip sevinç dansı yapmak istiyordum jamesi öpmesinin intikamını çok iyi almıştım ayrıca James e aşık olmam demek ondan da intikam almayacağım anlamına gelmiyordu kız bir bana bir de mahvolmuş bluzune bakıyordu ve ayağa kalkıp üstünü temizlemek için lavobaya koştu o gittiği anda kızlar patlattı kahkahayı bense James i ölümcül bakışlarımla tehdit ediyordum ortam sessizliğe kavuştuğunda James cesaretini toplayıp''bana az da olsa kızmış olabilir misin?''dedi az da olsa mı! ''yok canım ne kızması bende eski sevgilini kurtarıp getirip gözümüzün içine soktuğun için madalya verecektim sana!''dedim iğneleyici bir tonda bunun üzerine kızlardan bir ''oooo''geldi sanırım soktuğum laf yüzündendi ''yok yok sen bayağı kızmışsın bana''dedi James bu kez. ''ha şunu bileydin''diye ekledi meriç tabii sonra ben bunu İngilizceye çevirdim meraklı bir biçimde sordu alexa peki sen neden aniden kızın üstüne portakal suyu fışkırttın dediğinde kucağımdaki telefonu alıp kucağımdaki telefonu alıp ona gösterdim o da diğerlerine...o sahneyi gördükten sonra kızlarda James e benim gibi bakmaya başladılar sıra ona geldiğinde ''ha sen buna kızdıın''dedi tam ona cevap verecekken Carlos bana döndü ve ''bence gidip özür dilemelisin''dedi''sonuçta bir nevi kızın üstüne kustun'' şimdi bir de özür mü dileyecektim ''carlos senin başına güneş falan mı geçti kardeşim''dedim ''ben asla gidip o şırfıntıdan özür dilemem''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞÇILAR
أدب الهواةiyilik ile kötülük ezelden beri bir savaş halindedir hiç bitmeyen bir savaş aslında iyi olmak da kötü olmak da insana kalmıştır... bir kız iyilerle kötülerin savaşından insanları korumak zorunda olan fedakar cesur bir o kadar da duygusal her ne kad...