Bölüm 16

7.8K 657 18
                                    

Sıcak bir his, cama vuran yağmur ve yanan odunun çatırtısı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sıcak bir his, cama vuran yağmur ve yanan odunun çatırtısı. Kendime geldiğimde tek hissettiğim ve duyduğum şey bunlardı. Hafifçe gözlerim aralanırken, yaşadıklarım birer birer beynimde canlanıyordu. En son sadece filmlerinde görebileceğim bir yaratık beni öldürmeye çalışmıştı. Peki bunu başarmış mıydı? Hayır. Şu an bir koltukta boylu boyunca uzanıyordum. Üzerimde bizim dünyadan olduğunu düşündüğüm bir battaniye vardı ve şömine hararetli bir şekilde yanıyordu. Yattığım yerden doğruldum ve neresi olduğunu çözebilmek için odayı inceledim. Tavandaki kristal şamdan, şömineden çıkan ışıkla parlıyordu ve onun altında da büyük, yuvarlak bir masa vardı. Şöminenin üzerinde arkasına göl manzarasını almış gülümseyerek poz veren dört gencin fotoğrafı duruyordu. Ortadaki sanki zorla gülümsüyormuş gibi duran bendim. Artık nerede olduğumu biliyordum. Burası Lucas'ın eviydi. Şansım bir şekilde dönmüş olmalıydı. Sonuçta tek parça halindeydim ve ne kuvvetli bir acı, ne de bir yara görünüyordu. Gerçi şömineden yansıyan ateşin ışığında bunu seçmek zordu; ama kendimi ağaçtan düşmüş gibi değil de, bir sandalyeden düşmüş gibi hissediyordum. Aklıma o korkunç yaratık geldi. Nasıl oldu da hayatta kalabilmiştim ve en önemlisi o yaratık neredeydi? Bir an önce Lucas'ı bulmalı ve ona olan biteni sormalıydım. Yoksa ciddi anlamda kafayı yiyebilirdim.

    Battaniyeden kurtulup kapıya doğru yürüdüm. Dışarıdan hararetli konuşma sesleri geliyordu. Aralık kapıdan yansıyan ışık gözlerimi kamaştırmıştı. Gözlerim ışığa alıştığında Kiera ve Lucas'ın telaş içinde, geniş holde gezindiklerini gördüm.

Kiera 'Tekrar silmem gerekecek. Tanrım, bundan nefret ediyorum!' diye homurdandı.

Omuzları sanki büyük bir yükün altında çökmüş gibiydi.

'İnan bana bende bundan hiç mutlu değilim.' diye cevap verdi Lucas. 'Bu zihin silme olayı Vera'ya artık fazla geliyor Kiera. Anılarının çoğu, unutturmak istediklerimizle beraber yitip gitti zaten. Artık daha çok şey unutsun istemiyorum. Biliyorum tek çıkış yolumuz bu fakat...'

Zihin silmek mi? Hayır, yanlış duymamıştım gerçekten zihnimi silmekten bahsetmişlerdi. Bir şakanın kurbanı olmalıydım. Muhtemelen evin her yerinde kameralar vardı ve izleyenler bana çatlayana kadar gülüyorlardı.

Kiera derin bir iç çekti.

'Her seferinde daha fazlasını...'dedi. 'Gerçekten artık zamanı gelmedi mi? Daha ne kadar beklemesi gerekiyor?'

Kapı arkasından casusluk yapmak hiçbir şeyi çözmeyecekti.Aksine daha çok soruya mahal veriyordu. Hemen şimdi bu lanet yerden çıkıp, onlara ne saçmaladıklarını sormam gerekiyordu. Adımımı attığım sırada, konuşmaya dahil olan üçüncü bir ses beni tekrar olduğum yere çiviledi.

'Burası artık güvenli değil.'

Ronan'ın sesi buz gibi soğuktu. Köşeden çıkmış, görüş alanıma girmişti. Duvar yaslanıp, ellerini kucağında birleştirdi ve aynı derece soğuk bakışlarla Lucas ve Kiera'yı süzdü.

Kralın KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin