Her şey göründüğü kadar basit değildi. Yiğit ile ilgili kalp kırıklıklarım bu kadar ile sınırlı kalmıyordu, fazlaydı, çok daha fazla. Her yazdığımda, her hatırladığımda ondan nefret edeceğim kadar fazla. Anlatmak istemediğim için hep sustum, sayfalarca sustum.
Ben üç sene boyunca sustum, yaşadım bunları ve daha fazlasını. Bu anlattıklarım sadece bir filmin fragmanı gibiydi. Her gün buna benzer şeyleri yaşamaktan, bunları duymaktan fazlasıyla yorulmuştum, fazlasıyla sıkılmıştım. Ağırdı, benim küçük, güçsüz bedenim ve kalbim için fazla ağırdı. Onsuz yapabilirdim, yapıyordum da. "Büyütmeye gerek yok, o kadar da kötü değil." diye bir şey yoktu, tam olarak o kadar kötüydü. Üzgündüm, paramparçaydım, yıkılmıştım... Birinin beni tamir etmesini bekleyemezdim ama yine de bekledim bunu. Daha da paramparça olmaya gerek yoktu, oldum.
Bunu anlatmam gerekirse; söyle düşünebiliriz, bir şeyleri toparlamaya çalışıyorsunuz. Taşları üst üste diziyorsunuz tam bitti, bu sefer oldu derken acımasız, en az Yiğit kadar duygu yoksunu biri geliyor ve en alttaki taşa tekmeyi öyle bir basıyor ki siz yeniden dağılmış, paramparça oluyorsunuz. Fazla bir sey yapmasına da gerek yok, en alttaki taş, başlangıç, tüm dengenin kurulduğü.. Yeniden, yeniden, yeniden...
Ve ben bunu yaşamaktan sıkılmıştım, yeniden parçalara ayrılmaktan, yeniden toparlanmaya çalışmaktan. Baktım olacak gibi değil bakmamaya başladım. Aşka, sevgiye, güvene tamamen kapattım kendimi. Belki yanlıştı belki doğruydu, bilemiyorum. Her şeye sırtımı döndüm, yorulmuştum, çok fazla. Bir şeyleri toparlamaya çalıştıkça sanki her şey daha da dağılmıştı. Aşka inancını kaybetmiş bir kız, birinin sevebileceği, güvenebileceği ihtimalini bile düşünemez olmuştum, unutmuştum. Her şeyi atlatmıştım atlatmasına ama tamamen kendimi soyutlamıştım, kapatmıştım.
Ta ki...
Aşk, yeniden beni hazırlıksız yakalayana kadar. Yine büyük konuşmuştum, her şey benim sandığım, bildiğim kadar basit değildi. Bu defa farklıydı...
İlk görüşte aşk mı? Yok, daha neler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eylül Akşamı
ChickLitHayatında garip şekilde umutsuzlukları ve mutsuzlukları olan güzeller güzeli bir kız ve çocukluğundan onun omuzlarına binen gereksiz ve saçma sorumluluklar... Hayata kızgın, dünyaya kızgın ama bunu hiçbir zaman belli etmeyen, gülüşüyle insanların iç...