O sırada kulak çınlatan 'gong ' sesi maçın başladığının göstergesiydi.
Gözlerim hemen Nilay'a kaydı ve savunma pozisyonu aldım. İlk hamleyi yapmasını bekledim. O sırada bana yapılan tezahüratlar beni iyice havaya sokuyordu. Nilay etrafımda dönerek yavaş yavaş bana yaklaşmaya başladı . Hamle yapmadan sadece yapacağı şeyleri kestirmeye çalışıyordum.
Bana iyice yaklaştıktan sonra kollarımı yüzüme doğru kaldırarak savunma pozisyonuna geçtim.
Hızlıca yanıma gelip yumruklarını rastgele suratıma salladı. Onu engelledikten sonra hiç beklemediğim bir anda suratımın sol tarafına sağ kroşe attı. Yumruğu terli suratımda kaydığı için çok sert gelmemişti. Ama bu bile kaşımı patlatmaya yetmişti. Güçlüydü. Kaşımdan akan sıcak kanı hissedebiliyordum. Elimin tersiyle umursamazca kanayan kaşımı sildim. Benim bu hareketimden yararlanarak boşluğuma tekme geçirdi. Hızlı davranıp bana tekme attığı ayağını tutup havaya kaldırdım ve kafamın üzerinden arkaya doğru fırlattım ; yüz üstü yere düştüğünde bel boşluğuna oturdum.
Avantajlı taraf olduğum için kısa bir süre Bahar'a döndürdüm bakışlarımı. Tuba Bahar'ın üstüne çıkmış , suratını yumrukluyordu. Ona yardım etmezsem birkaç dakika içinde bayılacağı belliydi çünkü Tuba yumruklarını Bahar'ın suratına geçirirken bir an bile tereddüt etmiyordu.
Nilay'ı yüz üstü çevirdikten sonra kollarının üstüne oturdum. Suratına sert yumruklar atmaya başladım. Oda bu sırada arkadan dizleriyle sırtıma vuruyordu. Daha çok debeleneceği anladığım için saçlarından tutup kafasını hızla yere vurdum. Üzerinden kalkarken karnına birkaç tekme attım . Bunun onu fazla oyalayacağını sanmıyordum ama Bahar'a yardım etmek için ihtiyacım olan sadece birkaç dakikaydı.
Hızlı bir şekilde Bahar'ın yanına ilerledim. Tuba'yı üstünden fırlattık sonra Bahar'ı ayağa kaldırdım.
O sırada Tuba da , Nilay da ayağa kalkmıştı. Bahar kafasını sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalışıyordu. Elimi omzuna koyup "İyi misin ?" diye sordum. Kafasını salladı. Bakışlarım Nilay'ı bulduğundan Tuba'nın kulağına bir şeyler söylediğini gördüm. Daha sonra ağzındaki kanı yere tükürdü ve bana yönelmek yerine Bahar'a doğru ilerledi.
Biran yaptığı şey karşısında afalladım. Bir Nilay'a birde Tuba'ya bakıp yaptıkları anlamaya çalıştım. Ama yüz ifadelerinden bir şey anlaşılmıyordu. Tuba'nın bana karşı şansı yoktu , Bahar'ın da Nilay'a karşı şansı yoktu. O anda her şey çözülmüştü. İkisi çok büyük bir kumar oynuyordu. Bahar'ı nakavt edip beni ikiye karşı tek bırakmak istiyorlardı. Ama unuttukları bir şey vardı . Eğer Nilay Bahar'ı nakavt etmeden ben Tuba'yı nakavt edersem o ikiye karşı tek kalırdı.
Zaman kaybetmemek adına hızla Tuba'ya doğru ilerledim. Kick bokstaki en sevdiğim hareketi üzerinde uyguladım , tek ayağımın üzerinde bir kere zıpladıktan sonra kendi etrafımda dönüp Tuba'nın suratına tekme attım. Yere düştüğünde hemen üzerine gittim . Tam üstüne oturacağım sırada kendini kendini biraz yukarı kaldırıp sağ dirseğini suratıma geçirdi. Yüzüm yere hızlı çarptığından bir an başım döndü. Tuba da bundan yararlanıp hemen ayağa kalkıp bana tekme atmaya başlamıştı.
Kendimi cenin pozisyonuna sokup gövdemi ve başımı korudum. Başımın dönmesi yavaş yavaş azalıyordu. Ama tamamen geçmesini bekleyemezdim çünkü zamanım kısıtlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
V.I.P
ActionKendinizi hiç boşlukta hissettiğiniz oldu mu ? İçinizdeki o boşluğun dolmayacağını bile bile her gün umutla o duygunun kaybolmasını beklediniz mi ? Veya içinde bulunduğunuz karanlığın yavaş yavaş sizi içine çektiğini fakat aydınlığa ulaşmaya çalışır...