Nuwa'nın Şampiyonu

Savaşçı, Prens, Şövalye ve Haberci

Gökyüzü treninde ekip, buzlarla kaplı Fener Sehrinden uzaklaşıyorlardı. Tang, olanlara üzülerek bakıyor, sonra öksürüyor ve gölge maymuna döndü.

Tang: "Um, şey Sayın Lord, sizi aceleye getirmek istemiyorum ama-"

Red Son sinirle cama yapıştı.

Red Son: "Ben acele ettirebilirim. Planın nedir, Monkey Warrior? Samadhinin 3 Halkasına da sahibiz. Peki bunları Lady Bone Demon'u yenmek için nasıl kullanacağız? Bir düğmesi mi var yoksa-"

Tren sallanır ve Red Son yere düşer. Macaque bir anlığına yanında halklarla oturan öğrencisine bakarken kaşları titredi, skrna bakışlarını kaçırıp anlatmaya başladı.

Macaque: "Bundan biraz daha karmaşık aslında. Samadhi Ateşini yeniden yakmak için o dağın zirvesine ulaşmamız gerekecek."

Pigsy: "Ha. Ve, uh, orası dördüncü halkayı bulacağımız yer mi? Öyle değil mi, Monkey Warrior?"

Macaque ona düşmancıl bir şekilde kaşlarını catarken Mei ikisinin arasına girdi.

Mei: "4. Halka mı? Hangi 4. Halka?"

Tang: "Oh, Pigsy, sanırım senin kafan karıştı. Monkey Warrior, Samadhi Ateşini üç halkaya ayırdıklarını söyledi. Üç büyük savaşçı tarafından gizlenen üç halka, Monkey Warrior, DBK ve Ne-"

Bir anda tren sallandı, Mei pencereye baktığında beyaz ve mavi renklerinde bir aracın yanlarına geldiğini görür.

Mei: "Uh... O kim?"

Araç trenin önüne geliyor, ardından araç parçalanıyor ve içinden pembe bir aurayla kaplanmış birisi ortaya cikiyor.

Ardından Ne Zha büyük bir ateşli halka yaratıp ekibe firlatirken Macaque bunu fark etti ve ekibe döndü.

Macaque: "Geri çekilin!"

Ancak çember treni ikiye böldü. Ardından Macaque portalı ile yolcuları aynı anda alıp ön bölüme getiriyor. Daha sonra da Ne Zha önlerine indi.

Ne Zha: "Altı Kulaklı Macaque. Nihayet."

Macaque siniri bozulmuş bir şekilde prense bakarken iç çekti.

Macaque: "Cidden orada senden kurtuldugumu sanıyordum. Burada ne işin var?"

Ne Zha: "Neden geldiğimi çok biliyorsun."

Ardından Ne Zha mizragini sertçe trene saplarken gölge maymuna ölümcül bakışlar atıyordu.

Ne Zha: "Samadhi Ateşini yeniden yakmana ve dünyayı mahvetmene izin vermeyeceğim."

İkisi arasında gergin bir bakışma anı yasarlarken Tang bir anda araya girip prense hayranlıkla bakmaya başladı.

Tang: "Gerçekten sen olduğuna inanamıyorum! Efsanevi Üçüncü Lotus Prensi Ne Zha! Dünyanın en şanslı Tang'ı ben olmalıyım!"

Ne Zha: "Sessiz ol tek canlı!"

Ne Zha sinirle Tang'i arkaya uçururken Macaque sırıttı.

Macaque: "Bizi nasıl buldun? Bekle, sakın söyleme. Haritayı koruman gerekirken sen sinsice gidip ona baktın değil mi? Kimmiş şimdi güvenilmez?"

Ne Zha: "Buna gerek kalmadı. Saklamakla görevlendirildiğim halkanın Chang'e'de güvende olduğunu biliyorum! Sen onu alana kadar!"

Macaque: "Evet aldım."

Ne Zha: "Demon Bull King'in talimat verdiği gibi saklamak yerine elinde tutacağına dair içimde bir his vardı . Ondan hiç şaşırmadım."

Macaque arkasına dönerken sanki bunu biliyormuş gibi öğrencisine fısıldadı.