Nuwa'nın Şampiyonu

Chang'e İle Yemek Pişirme

Ekip geceyi ateşin etrafında geçiriyordu. Tang, ilk Samadhi Halkasını inceliyor, Sandy ÇAY'da uyuyor, Pigsy televizyon izliyor, Macaque marshmellow'unu yiyor, Mei ve Red Son ise Samadhi Ateş haritasını inceliyorlardı.

Mei: "Tamam, bu haritayı her kim yaptıysa, iyi çizimin nasıl yapılacağı konusunda bir derse ihtiyacı var."

Tang: "Bir: Çok çabuk mu yargılıyorsun? Ve iki: Ne demek istiyorsun?"

Mei: "Bu yer işaretlerinin hiçbiri hiçbir şeye benzemiyor!"

Mei şikayet ederken Red Son yan bakışlarla ejderha arkadaşına baktı.

Red Son: "Ya da sen dikkatli bakmıyorsun."

Mei gergin bir şekilde güldü ve konuyu değiştirmeye çalıştı.

Mei: "Hımm... Belki. Tamam mesela, tartışmalı olarak, ilk halkayı aldığımız yer DBK'nın kalesine benziyor. Ve bu güzelce işlenmiş dağ silsilesi bir çeşit Fener Şehri'ne benziyor. Ama söyleyin bana..."

Mei sinirle tavşan şeklindeki bir simgeyi gösterdi.

Mei: "Bu uyuz şeyin ne olması gerekiyor?!"

Red Son hayal kırıklığı ile alnına vurdu ve tam cevap verecekken Pigsy agresif bir şekilde arkadaki ikiliye doğru döndü ve sözünü kesti.

Pigsy: "Susabilir misiniz?"

Ardında tekrar televizyona döner ve programını izlemeye başlar.

Televizyonda Chang'e'nin Yemek Programı vardı.

Chang'e: "Herkese merhaba! Sizleri orada görmek harika! Hepinizi çok özledim! Her zaman söylediğim Chang'e ile Yemek Pişirme gecesi için evime hoş geldiniz: Yemek yapmak hayattır ve..."

Pigsy ve Chang'e: "Hayat yemek yapmaktır!"

Pigsy televizyonun önünde dans etmeye başlarken Red Son bu anı görmek istemiyormuş gibi eliyle gözünü kapattı.

Chang'e: "Bu gece mükemmel ay pastasını yapmanın sırlarını açıklayacağım."

Chang'e'nin programı televizyonda devam ederken ikili dikkatlerini televizyona çevirir.

Red Son: "Hah, yalan söylemeyeceğim. O... düşündüğümden daha genç."

Mei ise arkadaşının dediğini umursamiyordu. Gözüne bir şey takılmıştı.

Mei: "Ah, bu şey bir yerden tanıdık geliyor mu?"

Mei, Chang'e'nin üzerinde bir halka gördü. Pigsy izlemeye geri dönmeden önce agresif bir şekilde kızı susturdu. Ardında Mei neye baktığını fark ettiğinde daha yakından bakmak için Pigsy'ye çarpar.

Chang'e (Ses): "Bu kadar sıkıcı şey yeter, hadi konuya geçelim! İlk olarak malzemeler."

Tang hala ilk halkayla ilgilenirken Mei bileğini tutup onu çekti.

Tang: "Vay, vay! H-H-Hey!"

Mek haritadaki, ekrandaki ve sahip oldukları halkaları karşılaştırır.

Mei: "Çocuklar, bakın! Orada! Bu halklaradan biri!"

Red Son hızlıca Tang'i itip Mei ile birlikte yeni buldukları halkaya bakarken Tang ve Pigsy, aldıkları darbeden dolayı başlaeını ovuştururlar.

Pigsy: "Samadhi'nin İkinci Halkası Chang'e'nin mutfağında mı?"

Tang gözlüğünü ayarladı ve takıma döndü.

Tang: "Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Biz gidiyoruz..."

Mei: "Göksel Alem!"

Diğerleri hayal kırıklığı ile inledi. İnlemelerin arasından Pigsy'nin "Oh, Mei" ve Red Son'un "O erişte beyinli aptaldan hiçbir farkı yok." dediği duyuluyordu.