3.6 ■ final

1.4K 44 41
                                    

Mutluluktan havalara uçabilirdi Ariana. Miley'nin de ondan pek bir farkı yoktu. Miley karşısında gelinlikle duran hayatının kadınına baktı. Güzelim, içinden sonsuzluk akan gözleri Ariana'yla buluştu. Birbirlerini seviyorlardı. Aksi iddia edilemezdi bile. Onlara bakan herkes hayranlıkla izlemişti birbirine olan bağlılıklarını.

Şimdi de bu bağlılığı herkese göstermek için iyi ve kötü günde birbirlerinin yanında olmak için yemin edeceklerdi. Ne kadar da gereksizdi. İkisi de karşısındaki kadın olmadan ne yapacağını bilmiyordu.

Kilisenin koltuklarında, sessizce oturanlar gelinlerden çıkacak "evet" sözcüğünü hafif bir patırtı çıkartabilmek için heyecanla bekliyorlardı. Orada aileleri yoktu. Onları çoktan evlatlıktan silmişlerdi zaten. Bir tek Ariana'nin abisi Frankie ve Miley'nin kardeşi Noah onların bu sevincine ortak olmaya gelebilmişti.

Ama en çok göze çarpan en ön sırada oturan gözlüklü Lucas ve yanında onunla önceden dalga geçmekten başka hiçbir şey yapmaya tenezzül bile etmeyen Justin'in onunla arkadaş edasıyla dertleşmesiydi. "Ah şu kızlar" denen o "asla kızları anlayamayacağız" tarzındaki konuşmadan yapıyordu. Ne iğrenç bir konuşmaydı o. Lucas'ı bile baymıştı. Ama yanındaki onu taklit etmesine rağmen onu affeden okulun basketbol oyun kurucusu, son zamanlarda arkadaşı olmaya başlayan Justin olduğu için, ses çıkartmıyordu.

Fakat Lucas'ın ikizi Raven oralarda yoktu. Kardeşi için çok önemli bir değere sahip o günde niye her zaman olduğu gibi yanında olmamıştı. Bunu kimse bir türlü anlayamıyordu.

Lucas'a bunu sorduklarında ise "satranç turnuvasına gitti" diye bir cevaptan daha fazlası yoktu. Ama Lucas satranç turnuvasının çoktan bittiğini biliyordu. Buradaki diğer hiç kimsenin bundan zerre kadar haberi yoktu. Sonuçta bunlar Ariana ve Miley gibi popüler ve zengin iki kızın popüler ve zengin arkadaşlarıydı. Satranç onlara neydi ki?

En sonunda, Miley ve Ariana'nın bile artık dinlemediği, pederin yaptığı o baygın konuşmanın sonu gelmiş, zaten çoktan kalpten etmiş oldukları yeminleri, bir de sözde etmek için sorulan soruya geldi sıra.

" Bayan Cyrus," diye söze başladı peder. " Bayan Grande'i karınız olarak kabul ediyor musunuz?"

" Evet " diyecekken Ariana'nın "karı" sözcüğünden nefret ettiğini hatırlayarak kahkahayı basıverdi Miley. Ona karşı bu sözü söyleyen herkese karşı patlamış biri olarak, bu adamın ağızından çıkanla mutlu olabiliyordu. Karı sözcüğünden nefret edip, hayatını şu adamın ağzından karı sözcüğünü duymaya adayana kadın deniyordu işte. Ne kadar saçmaysa da o kadar doğruydu.

Birkaç saniye sonra yaptığı yanlışın farkına varan Miley hemen düzelerek herkesin beklediği şeyi yaptı. "Evet" dedi.

Kalabalıktan hafif alkış seslerinin yükselmesi, pederin aynı soruyu Ariana'ya yöneltmesini bastırdı.

Ariana'nın "Evet" diye bağarışı çıkan patırtının çıkarabileceği bütün ses sınırlarını zorladı. En büyük çığlıklar adının Lara olduğunu öğrendikleri kimsenin tanımadığı bir kızdan geldi. Miley onu Ariana'nın arkadaşı Ariana da Miley'nin arkadaşı olduğunu sanıyordu.

Çığlıkların dinemesini ve önceden anlaştıkları gibi pederin "gelini öpebilirsiniz" demesini beklemeye tenezzül etmeden Miley Ariana'yı kendine çekip, dudaklarına yapıştı. Birkaç saniye sonra zaten tam olarak giyilmemiş olan ayakkabılarından kurtularak, koşa koşa kırmızı halıdan geçerek düğün arabasının olduğu yere gittiler. Arkalarından başında elbisesinin eteklerini savura savura ilerleyen Lara ve arkasından öncelikli olarak kızlar ve arkalarından erkekler vardı.
Kızların arasında kendinden beklendiği gibi Lucas vardı.

Miley ve Ariana gelin çiçeğini atmak için arkasını döndüğünde en heyecanla bekleyen Lara'ydı. Bu kızın derdi neydi ki?

İkisi beraber çiçekleri fırlattığında hemen Ariana'nın çiçeğine koşan Lara neredeyse Miley'nin fırlattığını da kapmak için uğraşmamazlık etmedi.

İki çiçeği de elinde bulunduran Lara yeni mutlu çiftin üstünde "yeni evliler" yazan arabaya binmelerini, iki çiçeği birden koklayarak seyretti. Diğer kızların da ikisi çiçeği de aldığı için ona karşı olan homurdanmalarını duymadı. O iki çiçeği almanın mutluluğuyla sarhoş olmuştu.

Lucas arkadan gözlüğünü çıkararak geldiğinde elini Lara'nın boynuna attı. İlk olarak Lara ve Lucas'ın saç renklerinin tıpatıp aynı olması dikkat çekti. Sonra Lara'nın her tarafını kapatan kıyafeti. En son da herkesinin aslında ne olduğunu anlatan o olay oldu.

Öncelikle Lara'nın eli saçlarında gezdi. Ve onları çekerek çıkardı bir peruk olduğunu herkes yeni anladı. Sonra da çantasında getirdiği temizleme suyu ve pamuk. O da yüzünü açtı. Lucas elindeki gözlüğü de Lara'ya verdiğinde Raven'ın orada olduğunu herkes anladı. Bundan sonra herkesin şaşmasına neden olan ikinci şey Raven'ın o " asla kestirmem" diye tutturduğu saçlarının şimdi bir peruk olmasıydı.

İşte Lucas yine yapmıştı yapacağını, istediği şeye ulaşmak için elinden geleni yapmış hatta kız kılığına bile girmişti. Belki ilk planı başarısız olmuştu ama en azından denemişti. Asla asla dememiş kendi eliyle önünü kesebileceği hiçbir şey bırakmamıştı.

Belki bizim de Lucas'dan alabileceğimiz dersler vardır. Biz de asla asla demeyip her zaman çabalamalıyızdır belki.


______________________________

Burda da bittiiğ

The end

Şu boş sadece konuşmalardan ibaret olan hikayelerden birisi olmasını istemediğim için böyle bir son yazdım.

Bana sorarsanız oldukça güzel oldu

Hikayeyle ilgili yorum yaparsanız çok sevinirim *-*

Neyse hadi görüşürüz bu da böyle oldu

Bays canımlar

snapchat // justin bieberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin