Sevdim ben seni.
En büyük pişmanlıklarım ve olmazlarınla sevdim.
Hani her şeyin bir başlangıcı birde sonu olur ya, sen benim hem başlangıcım hem de sonumdun.
Sonumdun diyorum. Çünkü artık ''Seni Seviyorum'' diyemiyorum sana.
Artık susuyorum hep ben.
Yanlış ve imkansız kişiyi seçtiğimden,
Seni kelimelerime dökemediğimden susuyorum.
Yazıyorum sadece..
Susuyorum,çünkü ağzımdan her çıkan kelime de sana olan sevgim azalacak diye korkuyorum.
Evet, onca şeye rağmen korkuyorum seni kaybetmekten.
Adını koyamıyorum bir türlü.
Hala sevmek, vazgeçememek mi denir buna?
Adlandıramıyorum bir türlü.
Seninle olan hiç bir şeyi adlandıramıyorum.
Neydi bu hissettiğim şey sana karşı?
Nefret mi yoksa hasretimden miydi onca şey?
Kimseler de tadamadığım duyguyu sen de tattım ben.
Seni içime alarak yaşadım.
Biliyor musun, belki de bu yüzden sen..
Bir türlü çözemediğimden seni, sen.
Sesin ve gülüşün karanlık dünyamı aydınlattığından sen.
Dilimdeki sözcükleri düğüm yapıp, bakışlarınla susturup seni sende yaşatabilmeyi becerdiğinden sen.
Hayal kurmayı bana tekrar başarabilen tek kişi sen olduğundan sen.
Mesela sahte gülüşler değil de , hep masum gülüşler istemiştim.
O gülüşlerimi bana sadece sen verebildiğinden, sen..
Evet, imkansızdı bizimkisi, olmaz denen sevgilerdendi.
Kırık dökük paramparça kalplerle bir araya gelmiş, olmazlarla olan bir sevgiydi bu.
Fakat diğerlerinden bir farkın vardı, belki en çokta bu yüzden sen..
Neydi biliyor musun farkın?
Sen de herkes gibi sevgimin nefrete dönüşmemesiydi.
Olmazların ile birlikte duygularımı olur yaptığın için sen.
Evet seni sevmek çok güzeldi ama diğer her şey çok zordu .
Belki de bu zorluklara dayanmak istediğim sen olduğundan sen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüznün Bekçisi
PoesíaSenin adını aşk koydum. Gökyüzü misali sevdim seni. Bir o kadar derin, bir o kadar mavimsi. Bir o kadar sonsuz.. Bir o kadar karanlık, bir o kadar aydınlık. Yıldızlar yerine gözlerini, bulutlar yerine kalbini koydum. Her şeyde biraz send...