Özge ile sahadan biraz uzaklaştığımızda arkama baktım. Batu ve Berker'in yanına diğer arkadaşları da gelmişti. Ve birkaç kız... Hım. Hep beraber gülerek konuşuyorlardı.
"Kanka söyledim." diyen Özge'nin sesi ile düşüncelerimden kurtuldum.
"Neyi kanka?" diye merakla sordum.
"Kanka iyi misin? Neyi olabilir? Hani günlerdir söylemek istediğim şey, hatta haftalar, aylar da olabilir. Yani birkaç ay. Ay of Aymira, malsın!" dedi hızlı hızlı.
"OHA! Doğru yaa! Hoşlandığını söyleyecektin! O yüzden gittiniiz!"
"Jeton köşeli anlaşılan. Geç düştü de."
"Ya onu bunu bırak kızım söylemişsin! Ne oldu, hemen anlat?!"
"Gel bir yere oturalım da ballandıra ballandıra anlatayım."
"Ona ne şüphe!" diyip güldüm. Parktaki salıncaklara oturup hafiften sallanmaya başladık.
"Sizin yanınızdan ayrıldık, birkaç dakika sessizce yürüdük. Bir türlü konuşamıyordum, heyecandan. Herhalde meraklandı ne olduğunu, ne diyeceğimi sordu. Aniden durdum. Yüzüne baktım. Ben öyle aniden durunca daha çok meraklandı ve biraz da korktu." dedikten sonra durdu. Merak edeyim diye yapıyordu belli.
"Ee?" dedim sabırsızca.
"Bu söylediklerimden sonra benimle arkadaş olarak kalmayabilir hatta konuşmayabilirsin bile, dedim. Yüzü değişti. Bana ne yapmış olabilirsin ki konuşmayayım, diye sordu. Derin bir nefes alıp 'senden hoşlanıyorum' dedim."
"OOOO!" diye efekt yaptım.
"Batu ne dedi peki?" diye merakla sordum.
"Bana bakıp 'bu muydu yani?' dedi."
"Ne?! Odun mu bu? Kız sana hoşlandığını söylüyor. Boru mu bu?!"
"Sakin ol kızım, devamı da var." diyip güldü.
"Böyle diyince şaşırdım normal olarak, 'sen ne bekliyordun ki?' dedim. Ne bileyim öyle bir konuştun ki kötü bir şey var sandım, dedi. Yani bu iyi bir şey mi o zaman, dedim sesimdeki heyecanı bastırmaya çalışarak. Bence öyle, diyince havalara uçtum resmen. Zıplayıp dans edecektim ki kendimi durdurdum." dedi mutlulukla.
"Oha kanka, çok iyi bu! Yani o da senden mi hoşlanıyormuş? Yani platonik değilsin! Ne kadar güzel lan. Ne şanslısın. Ben ise anca 1 senedir platonik takılıyorum..."
"Dur Ay, devamı da var! Ben de sana karşı bir şeyler hissediyorum bir süredir ama bir türlü söyleyemiyordum hatta Berker 'bence o da senden hoşlanıyor, git konuş' diyip duruyordu ama ben bir türlü seninle konuşamıyordum bu konuyu, dedi ve bana baktı. Bense şok olmuştum. Hiçbir şey diyemiyordum gerçi o ayrı. Devam etti. Bu konuda konuşamayınca başka şeyler konuşurken bir şey söyleyip pot kırmaktan korktuğum için seninle pek iletişime girmemeye çalışıyordum, dediğinde daha da şok olmuştum." dedikten sonra gülmeye başladım.
"Benim bildiğim erkekler daha cesaretli, daha az utangaç olur ama burada işler daha ters gibi gözüküyor." diyip gülmeye devam ettim.
"Aynısını ben de dedim kanka. O da 'söyleyip arkadaşlığımızı da kaybetmek istemiyordum, çünkü sen benden hoşlanmıyor da olabilirdin, ben de riske girmemek için böyle davranıyordum' dedi. Ben de anladığımı söyledim. Sonra sizi daha fazla yalnız bırakmamak için geri dönelim dedik. Akşam ararım dedi. Öyle yani." diyip gülümsedi.
Yerimden kalkıp ona sarıldım. Sonunda söylemişti ve iyi bitmişti sonu. Eminim birkaç güne sevgili de olurlardı. Çok tatlı olurlardı zaten. Özge kumral kıvırcık kısa saçlı, mavi gözlü, 1.65 boyundaydı. Batu da kumral ve kıvırcık saçlıydı. Kahverengi gözlüydü. Boyu 1.75-1.80 arasındaydı. Okulun basketbol takımında da oynuyordu zaten. Ve kaslıydı da. Yakışırlardı ya.
