"Şapşalsın."

81 12 12
                                    

  Sabah uyandığımda, kendimi garip hissediyordum. Neye canımın sıkıldığını hatırlayınca daha da garip hissettim. Şimdi biz Berker ile sevgili miyiz? Bir günde her şey nasıl bu kadar hızlı gelişebildi ki? Anlamıyordum. Belki de rüyaydı. Aynen, rüyaydı kesinlikle. Taşınma şeyi de rüyaydı, sevgili şeyi de. 

  Telefonuma gelen mesajla bunun gerçek olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Berker🐰: Günaydın aşkım 😘

  Ben nasıl kabul etmiştim ki? Sorusuna düşünmeliyim cevabı vermem gerekirken -ki öyle düşünüyordum- kabul etmiştim. Tamam, bir senedir bu anı bekliyordum ama böyle değil. Böyle olmamalıydı. 

  Ondan hoşlanıyor olabilirdim, o da benden hoşlanıyordu belki de ama bu çok aniydi. Ama evet demiştim bir kere, şimdi ne yapacaktım ki? Of!

  Kapım tıklandı ve içeri annem girdi.

"Tatlım, kahvaltı hazır. Seni bekliyoruz."

"Tamam anne. Üstümü değiştirip gelicem." diyerek gelen mesaja girdim. Şimdi ne diyecektim ki? En iyisi hiçbir şey yokmuş gibi cevap verip kahvaltıdan sonra düşünmek. Ha bir de Özge'ye anlatmak. Çok geç olmadan ona da anlatmalıydım.

Me: günaydın canıım :)

  Mutfağa gittiğimde sadece annemle babamın olduğunu gördüm.

"Abimler nerede?"

"Erkenden yiyip gittiler, işleri vardı." dedi babam çayını yudumlarken. Kafamı sallayıp oturdum. Kahvaltımız sessizlik içinde ilerliyordu. Ben hiçbir şey yiyemiyorken kafamı kurcalayan bin tane soru beynimi yiyordu adeta. Bu böyle olmaz, diyerek çatalımı tabağa bırakıp annemlere baktım.

"Size sormak istediğim birkaç soru var." dedim büyük ciddiyetle. İkisi de bana döndü.

"Sor." dedi ikisi de aynı anda. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladım.

"Dün gece düşündüm ki buradan gitme konusundan kaçamayacağım. İstanbul'a kesin gidiyoruz. Ben de İstanbul'daki yaşamı düşündüm biraz. Birincisi ev buldunuz mu? İkincisi İstanbul kocaman şehir, okul buldunuz mu ki bu okul bizim evimize yakın olmalı? Üçüncüsü ben buradan nasıl ayrılacağım? Yapayalnız kalac-" kendimi kaptırmış konuşurken lafım bölündü.

"Endişelerini anlıyorum Aymira ama bundan kaçışın yok dediğin gibi. Ve sorularına gelecek olursak, biz bunları aylardır düşünüyoruz kızım. Seni orada koleje göndermeyi düşünüyoruz. Okuluna yakın bir ev bulduk. Buradaki gibi villa değil ama güzel bir site, apartman. Ev geniş de zaten. Ayrıca yapayalnız kalmayacaksın. Biz varız. Arkadaş bulursun yeni okulunda, gireceğin yeni ortamlarda, yeni sitede, yeni şehirde..." 

"Toz pembe bir tablo çizdin baba, her şeyin iyi yanını gösterdin ama oraya gidince her şey bu kadar kolay olmayacak biliyorsun di mi?" diye sert bir çıkış yaptım.

"Biliyorum kızım lakin senin için bunu kolaylaştırmak istiyoruz." dedi annem. Ardından babam devam etti.

"Eylül başında gidiyoruz. Şu an temmuz ortalarında olduğumuza göre yaklaşık 1.5 ay kaldı. Ona göre hazırlanırsın." diyip masadan kalktı. 

                                                                                                   *

"İşte böyle Özge. Kısacası şu an sevgiliyiz, nasıl oldu ne oldu bilmiyorum ama bir anda kabul ettim. Her şey anlattığım gibi. Başka bir şey olmadı. Olmasın diye sabahtan beri telefonuma da bakmıyorum. Sabah da annemlerle konuştum. Eylül başında gidecekmişiz. Söylesene bana,  1.5 ay sonra giderken buradan bir çocukla sevgili oluyorum. Bu biraz bencillik değil mi?" dedim gözlerim dolarken.

YENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin