Tatlı Küçük Ajanlar

9.Bölüm "Kargaşa"

Sorunlar,sorunlar,sorunlar...Buraya geleli iki-üç gün olmasına rağmen biz şimdiden kavga etmeye başlamıştık.Aslında sorun biz değildik Başak ve Ekindi.Kavga ettikleri konu ise o kadar saçma ve gereksiz bir konu ki...En iyisi ben başa alayım

O çocuklar gittikten sonra hep birlikte uyumaya karar verdik.En geniş yatak Başak ve Ekin'in odasında olduğunu bildiğimiz için sesimizi çıkarmadık.Ekin "Hadi benim odama gidelim" dediğinde onun odasına yöneldik.Arkadan Başak "Benim odama gidelim bence" dediğinde oraya yöneldik.Bu sefer Ekin "Benim odama" dediğinde tekrar oraya yöneldik.Başak kelimeleri bastırarak "Benim odama geliyorsunuz" dediğinde Hale "Eeh yeter ama" diye bağırdı.Ölümcül bakışları üzerine toplayan Hale isyan bayrağını çoktan çekmişti "Kimin odasında kaldığımızın bir önemi yok,önemli olan bir arada kalmamız"

"Hayır var" dedi Ekin "Hep onun odasında kalacağız diye bir şey yok"

"Ben hep benim odamda kalalım demiyorum,benim odam daha geniş olduğu için diyorum!" dedi Başak "Şimdi yürüyün kızlar bu tarafa"

"Hayır kızlar bu tarafa" dedi Ekin

Tenis maçı izler gibi onları izliyorduk.Bu konuda tartışmaları beni şaşırtmıştı.Daha iki gün önce asla kavga etmek yok diye söz verdirttiren Başaktı

"Kararınızı verin" dedi Başak "Ben mi ? O mu ?"

Gözlerim faltaşı gibi açılırken-sahi fal taşı ne demek acaba.O kadar kullanıyoruz anlamını bilmiyoruz.Bunu bir araştırayım ben

"Alkım yanıma gel" dedi Ekin

"Hale gel buraya" dedi Başak

Hah şey gibi ortada kaldım.Kimse beni seçmedi

"Sende kararını ver" dedi Başak

"Ne yani benden ikinizden birini seçmemi mi istiyorsunuz" dediğimde ikiside kafasını salladı.

"İkiniz de beni seçmemişken ?" dedim.Çoktan gözlerim dolmuştu.Ama hayır ağlamayacaktım.Zaten bu hayatta ben sürekli ikinci plandaydım.Ne bir en yakın arkadaşım ne bir sevgilim...Koca bir hiç.Kendini kaptıran benim ne bekliyorsam,her şey bu kadar güzel gidemezdi zaten illa bir yerden bir şey çıkacaktı

"İkinizi de seçmeyeceğim.Siz zaten seçeceğinizi seçtiniz.Bana ihtiyacınız yok".Hızla odama gidip kapıyı çarptım.Fazla ergence oldu biliyorum ama ne yapayım.Kendimi yatağa attım.Tam zamanında atmışım çünkü çeşme açılmıştı.

Hayatınız mükemmel giderken çok kötü bir şey oluyor ve siz hayattan soğuyorsunuz.Tam mükemmel arkadaşları buldum diyorsunuz ve onlar sizi satıyor.Ne kadar kolay insanlar için değil mi başkalarının kalbini kırmak.Ben neye ümitleniyorsam.Bu hayatta hep bir hiçtim ve hep hiç olarak kalacağım.

Toparlanıp duşa girdim.Benim için su her şeyin kurtarıcısıdır.Daha doğrusu duş.O su akarken bütün dertlerimde de akar gider.Kısa bir anlığına da olsa rahatlarım.Yarım saatte suyu ayarlayıp duşa kabine girdim.Bu o kadar iyi gelmişti ki...

Üstüme kalın bir şeyler giyip yorganın altına girdim.Havalar iyice soğumuştu ve evde ısınacak hiç birşey yoktu.Duvarların diplerinde kalorifer vardı ama yanmıyordu.Yetkiliye söylenmesi gerekiyordu.Belkide Başak bunu yapardı ama şuan bunun mümkün olmayacağı apaçık ortadaydı.

On beş dakika kadar uzandıktan sonra kalktım.Telefonumu elime alıp uğraşmaya başladım.Bundan da sıkılıp yan taraftaki çekmeceden dergileri çıkardım.İçinde cidden hoş şeyler vardı.Posterleri alıp bir kenara koydum.Dergileri tekrar yerine kaldırdıktan sonra posterleri elime alıp bant aramaya başladım.Çalışma masasının çekmecesinde bulduktan sonra yatağa çıkıp posterleri duvara yapıştırmaya başladım.Ulan daha iki gün oldu nereye değiştiriyon odayı diyorsunuz belkide ama can sıkınıtısı işte.İnsan herşeyi yaptırıyor.Zaten iki-üç tane bir şeydi.Bir kaç tane yapıştırma alıp boy aynasının köşesine yapıştırdım.İşte oldu uğraşacak şeyler buldum.