Benden Nefret Etme (Shizaya)

Seni İstiyorum

Dikkat dikkat. Smut bölümdür. Uyarıyorum. Ne demişler; If you don't like it, then you don't read it.

Izaya, Shizuo'nun sorduğu soruya aldırış etmeden ayağa kalktı ve lavaboya giderek yüzüne bulaşan kremşantileri temizledi. Suyu kapatarak ellerini lavabonun iki yanına koydu. Kirpiklerinden ve çenesinden su damlaları süzülürken sadece aynaya bakıyordu. Neden bir anda sadece susmuştu? Oynama sırası Shizuo'ya mı geçmişti? Izaya gülerek havluyla yüzünü kuruladı.

''Sadece dalga geçiyor. Karşılık verirsem afallar, değil mi?'' diye söylendi aynadaki yansımasına.

Shizuo ise rahatça koltuğa yayılmış gözleri kapalı düşünüyordu. Izaya'yı şaşırtmıştı değil mi? Evet ve bu Shizuo'nun hoşuna gitmişti. Onu öptüğünde Izaya'nın titremesini tutmaya çalıştığını görmüştü. Bunu söylemek biraz garipti, ama Izaya bazen hiç olmadığı kadar sevimli görünebiliyordu. Sanki bütün o kötülüklerin sorumlusu Izaya değilmiş gibi. İşte bu Shizuo'yu sinir etmeye yetiyordu. Ellerini boynunun altında birleştirerek başını koltuğa yasladı. Biraz kendinden geçiyor gibi olmuştu ki, üzerinde hissettiği ağırlığı farkettiğinde irkilerek gözlerini açtı. Izaya'nın ifadesiz bir şekilde üstünde oturduğunu gördüğünde şaşırarak göz bebekleri büyüdü.

''Iza...ya?'' dedi kısık bir sesle.

Izaya istifini bozmadan kıvrak bir hareketle tişörtünün uçlarından tutup yukarı doğru sıyırarak odanın uzak bir köşesine fırlattı. Bembeyaz ve narin vücudu güneş ışığında parlarken elini Shizuo'nun yanağına doğru götürüp iyice yaklaştı. Shizuo'nun şaşırmış ifadesini sürdürmek istiyordu. Elini Shizuo'nun yanağından saçlarına doğru ilerletirken dudaklarını Shizuo'nunkilerle birleştirdi. Diliyle adeta Shizuo'nun ağzını keşfedercesine turluyordu. Bir eliyle Shizuo'nun saçlarını karıştırırken diğer eli Shizuo'nun karnında geziyordu. Nefessiz kaldığını anladığında Shizuo'yu öpmeyi bırakarak geri çekildi. İkisi de nefes nefese birbirine bakarken Izaya başını hafifçe eğerek sırıttı.

''Benimle oynayamazsın Shizu-chan.'' dedi alaycı bir ifadeyle.

Shizuo koltuğa yaslanmayı bırakarak Izaya'ya doğru yaklaştı ve kollarıyla sıkıca Izaya'nın belini kavradı. Izaya anlamsız bir şekilde Shizuo'ya bakarken, Shizuo yavaşça Izaya'nın boynuna yaklaşıp sertçe ısırdığında Izaya acıyla inledi. Shizuo dudağına bulaşan kanı yalayarak Izaya'ya baktı.

''Sana kaç kere dalga geçmediğimi söylemem gerekiyor, Izaya?'' dedi sırıtarak.

Izaya Shizuo'nun ciddiyetini kavradığında bütün vücudu alev almışçasına yanmaya başladı. Altında hissettiği sertlikle yanlış bir davranışta bulunduğunu anlayarak yutkundu. Shizuo'nun üstünden kalktı ve boynunu ovarak Shizuo'dan uzaklaşmaya başladı. Odanın duvarına doğru dönmüş, kalp ritminin yavaşlamasını bekliyordu ki Shizuo arkasından gelerek Izaya'yı kendisine doğru çevirip sertçe duvara yasladı. Sağ kolunu Izaya'nın başının yanına dayadı ve başını Izaya'nın kulağının hizasına eğdi.

''Beni seviyorsun ama hala inkar ediyorsun.'' diye fısıldadı Izaya'nın kulağına.

Izaya başını öne doğru eğerek yüzünü saklamaya çalıştı.

''Bu doğru değil.'' diye mırıldandı.

Shizuo Izaya'nın çenesinden kavrayıp gözlerinin içine baktı. Yüzü kızarmıştı ve gözlerini Shizuo'dan başka yerlere bakmaya zorluyordu.

''Bu yüz ifadenle gerçekçi olduğunu mu sanıyorsun?'' dedi Shizuo gülerek.

''Kapa çeneni.'' dedi Izaya dişlerinin arasından.

Shizuo gözlerini kapatarak derin bir iç çekti. Izaya'yı belinden tutup kaldırdı ve omzuna yaslayarak yatak odasına doğru ilerlemeye başladı. Izaya gene söylenip tepiniyordu ama Shizuo aldırış etmeden odaya gelerek Izaya'yı yatağa attı. Izaya kaşlarını çatmış Shizuo'ya bakarken, Shizuo sırıtarak kapıyı kapattı.