Orihara Ailesi

1.7K 119 148
                                    

''NAMIE!! SANA NE DEDİM BEN?!'' diye bağırdı Izaya.

Asistan kadın umursamazca iç çekerek koridorun duvarına yaslandı. Izaya sinirden bir ileri bir geri gidip duruyordu. Çaresizce başını yukarı kaldırıp eliyle yüzünü kapadı.

''Sana demiştim ki... Eğer buraya benimle ufacık bir kan bağı olan birisi gelirse... ASLA İÇERİ ALMA! Bu o kadar zor bir şey miydi?''

Namie tırnaklarını törpüleyerek göz devirdi.

''O içeridekleri görüyorsun değil mi Izaya? Sence ben o manyakları içeri alacak kadar kafayı yemiş bir insan mıyım? Kendileri zorla içeri girmişler. Ben farketmedim bile. Ve sen iki gündür yoktun... Onlarla idare etmek zorunda kalan bendim ve bana teşekkür bile etmeden bağırıyor musun? Gerçekten çok kabasın...''dedi Namie hoşnutsuz bir ifadeyle.

Izaya sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldı.

''Pekala... Bir tatili hakettin. Ben seni çağırana kadar izinlisin. Şimdi arkana bile bakmadan buradan uzaklaş.'' diyerek omuz silkti Izaya.

Bunu duyan Namie şaşırarak gülümsedi. Kardeşini stalklamak için zaman bulmuş olması onu mutlu etmeye yetiyordu. Izaya'ya iyi şanslar diledi ve montunu da alarak daireden çıktı. Genç muhbir ise, 'Keşke buraya gelmeseydim...' pişmanlığıyla düşünmeye başladı. Mairu onu bu konuda uyarmıştı ancak Izaya ciddiye almamıştı. Muhtemelen şaka falan sanıyordu. Ancak şimdi... Onca yıldan sonra onları görmek için hiç de hevesli değildi.

''Lanet olsun...'' diye mırıldandı.

Artık bunun geri dönüşü olmadığını bildiğinden kaçıp gidemeyeceğini biliyordu. Yavaş adımlarla ofisine giderek ciddi bir tavırla odada ilerledi. Ancak ne kadar ciddi bir tavırda olursa olsun bu bir anlam ifade etmiyordu. Annesi daha fazla kendisini tutamayarak Izaya'ya kocaman sarılıp onu göğüslerinin arasına sıkıştırdı. Izaya nefes almak için tepinirken kardeşleri kıkır kıkır gülüyordu.

''NNMMEEFSS AOOMIĞOOUUMM!!!'' *Nefes alamıyorum!!!* dedi Izaya annesinden kurtulmaya çalışırken.

Genç muhbirin kendisine tıpatıp benzeyen orta yaşlı babası öne atılarak eşini Izaya'dan zar zor ayırabildi. Izaya'nın göğsü derin derin nefes alarak hızla inip kalkıyordu. Şaşkınlığını bastırmaya çalışarak saçlarını düzeltti ve boğazını temizledi. Sert bir tavırla işaret parmağını annesine yöneltti ve seslendi.

''Bana bak Kyouko-san!''

Annesi, eşinin zaptetmesinden kurtulmaya çalışırken bir anda durarak Izaya'ya doğru sevimli bir yüz ifadesiyle baktı.

''Ne oldu, Iza-chan?'' dedi meraklı bir sesle.

Izaya sinirle sırıtırken dişlerini sıkıyordu.

''Ben artık çocuk değilim. Bunu kavramış olman gerekir değil mi? Artık bana çocuk muamelesi yapma! 21 yaşındayım ben!'' dedi Izaya kendinden emin bir sesle.

Mairu oturduğu yerden ayağa kalkarak kıkırdadı ve elini ağzına doğru götürerek annesine doğru fısıldadı.

''Iza-nii aslında 23 yaşında ama hala 21 yaşında olduğunu iddia ediyor. Sanırım 21 yaşından sonra yaşlanacağını düşünüyor.''

Izaya sinirle gözbebeklerini büyüttü ve cebinden çıkardığı çakısını sertçe Mairu'ya fırlattığında Mairu kıvrak bir hareketle hamleyi savurdu.

''Sen kapa çeneni küçük pislik!!'' diye bağırdı sinirle.

Bayan Orihara, hoş bir gülümsemeyle arkasında duran kocasına doğru döndü ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. Genç muhbir huysuzlanarak başını başka yöne çevirdi.

Benden Nefret Etme (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin