50. BÖLÜM FİNAL - Yeni Bir Hayat

2K 116 135
                                    

Şarkıyı dinleyerek okumaya başlamanızı tavsiye ederim. İyi okumalar!

Hava kararmaya yakın, gökyüzü turuncumsu bir renkle kaplıydı. Hafifçene esen rüzgar, ve ağaçlarda yeni yeni olgunlaşmış Sakura çiçeklerinin dallarından kopup havada savrulması eşliğinde siyahlar içindeki genç adam hiç olmadığı kadar ciddi bir tavırla yolda ilerliyordu. Babasıyla konuşmuş, ve ne anlattığını öğrenmişti. Gerçi bunun olduğunu tahmin etmişti. Durum buysa... Shizuo tekrar karşısına çıkabilirdi. Ancak gelmemesini içtenlikle istiyordu. Çünkü Izaya kararını vermiş, ve bunu yıllar öncesinden düşünmüştü. Bir taksiyi durdurarak öne oturdu. Yolu tarif ederek dışarıyı izledi. Shizuo ise yaklaşık bir saat önce uyanmış ve hala ne olup bittiğini çözmeye çalışıyordu. Izaya yok. Günlük yok. Hatta...

"Bir saniye... Biz hangi aydayız? Mayıs, değil mi?"

Shizuo şaşkınlıkla telefonunu çıkarıp tarihe baktı: 02.05.2015

"Dalga geçiyor olmalısın..." dedi dişlerinin arasından ve hızla daireden çıktı.

Caddeye çıktığında cebindeki kartviziti çıkarıp numarayı tuşladı. Shirou ile bir müddet konuştuktan sonra telefonu kapattı. Onun nereye gittiğini tahmin etmeliydi. Düşün, düşün Shizuo... Diye tekrarları içinden. Daha sonra aklına bir yer geldi ve hızla koşmaya başladı. Kalp atışları git gide hızlanıyordu. Adeta bir rüzgar gibi havayı yararak koşuyordu. İlk defa bu kadar endişelendiğini hissetmişti. Aklındaki onca kötü düşüncelerle küçük bir tepenin yamacına geldi. Bir müddet duraksadı ve derin derin nefes alıp vererek alnındaki terleri koluyla sildi. Ardından büyük adımlarla bayırı çıkıp tepeye ulaştığında olduğu yerde durarak biraz rahatladı. Izaya sırtı dönük bir şekilde karşısındaki Okyanus manzarasını izliyordu. Tepenin tam kenarında duruyordu ve Shizuo'nun geldiği bayırın aksine onun durduğu yerde dik bir uçurum vardı. Izaya Shizuo'nun geldiğini anlayarak sırıttı.

"Demek günlüğümü okudun Shizu-chan..." dedi kendinden emin bir sesle.

Shizuo bir iki adım daha ilerleyerek durdu.

"Geri dönelim Izaya." dedi ciddi bir tavırla.

Genç adam Shizuo'ya doğru dönerek gülümsedi.

"Yoksa intihar edeceğim gibi saçma sapan bir düşünceye mi kapıldın? Bu çok aptalca."

"Senin ne yapacağını tahmin etmek kolay değil. Eğer günlüğünü okumasaydım burayı bile bulamazdım."

Izaya Shizuo'nun bu cevabıyla onun günlüğü sonuna kadar okumadığını anladı. Yapması gereken tek şey Shizuo'yu buradan göndermekti.

"Shizu-chan... Buraya gelmek yerine uyumaya devam etmeliydin." diye yakındı.

"Bu da ne demek?" dedi Shizuo anlayamayarak.

Izaya ellerini montunun ceplerine sokarak birkaç adım Shizuo'ya yaklaştı.

"Yani... Gitmen gerek. Yalnız kalmak istiyorum."

"Umrumda değil."

Izaya somurtarak başını yana eğdi.

"Tch. Gerçekten inatçının tekisin değil mi?"

"Sonuçta ikizinin ölüm yıldönümünü yalnız geçirmek iyi bir fikir değil. Benim yanında olduğumu unutuyorsun."

"Ah... Demek bunu da fark ettin? O halde Shizu-chan... Daha fazla yalan dolan yok. Sana sadece gitmeni söylüyorum. Çünkü birazdan burada başkaları da olacak."

"Ne? Kimler?" dedi Shizuo şaşırarak.

Genç adam bir iç çekerek alnını ovuşturdu. Ne kadar zorlasa da o inatçının gitmeyeceğini kabullenmişti. Bu yüzden, anlatmaktan başka çaresi yoktu.

Benden Nefret Etme (Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin