Benden Nefret Etme (Shizaya)

Oyun Başlasın!

Üzgünüm arkadaşlar hemen yayınlayamadım. Çindeki olaylar yüzünden moraller sıfırdı. Siz de twitterdan #StopTerorisminChina tagına destek verebilirsiniz. Umarım daha fazla katliam olmaz diyerekten size iyi okumalar diliyorum.

''Izaya!'' diye bağırdı Shizuo.

Izaya duyduğu sesle yavaşça gözlerini araladı. Ses kulağına boğuk boğuk geliyordu ve başı çatlayacak derecede ağrıyordu.

''İyi misin Izaya?!'' diye bağırdı tekrardan Shizuo.

Izaya sesin geldiği yöne doğru baktığında tahminen 10 metre ötesinde Shizuo'nun beton bir sütunun önünde oturmuş ve kollarının sütuna dolanıp bağlanmış olduğunu gördü. Şaşırarak yerinden kalkmak istediğinde el ve ayak bileklerinin sandalyeye demir halkalarla sabitlendiğini fark etti. Kalkmak için ne kadar zorlarsa demirler de o kadar canını yakıyordu.

''Bu da ne oluyor?'' dedi Izaya bileklerine bakarak.

Shizuo başını sütuna yaslayarak iç çekti.

''Boşuna zorlama. Onu senin gibi cılız birisi kıramaz.'' dedi sıkıntılı bir şekilde.

Izaya Shizuo'ya bir bakış fırlattı.

''Bu durumda bile laf sokuyorsun Shizu-chan. O halde sen neden kendininkileri kırmıyorsun?'' dedi Izaya.

Shizuo aniden bir kahkaha attı.

''Denemediğimi mi sanıyorsun?'' dedi alaycı bir şekilde.

Izaya başını biraz geriye iterek Shizuo'nun bileklerine baktığında kanadığını fark etti. Sinirlenerek Shizuo'ya doğru döndü.

''Düşüncesizce davranmasana aptal! Bir çıkış yolu bulmalıyız.'' dedi Izaya etrafını inceleyerek.

''Bu penceresiz ve yıkık dökük geniş bir oda olduğundan yeraltında olmalıyız. Bu odadan çıksak bile çıkışı bulmak zor. Her taraf karanlıktır ve ışığımız yok. Sadece buradaki loş ampul ışığı dışında.'' dedi Shizuo umutsuzca.

Izaya odaya baktığında kalın sütunlardan oluşan eski bir yapı olduğunu görüyordu. Ancak bu yapıda tanıdık olan bir şeyler vardı. Sanki daha önce buralarda bulunduğuna dair bir his vardı içinde.

''Bu odadan çıktığımızda gerisi kolay. Şimdi sadece-''

Izaya'nın sözünü kesen Toshiro'nun sesi oldu.

''Demek ikiniz de uyandınız!'' dedi sırıtarak içeri giren Toshiro.

Gelen sesle ikisi de bakışlarını adama doğru çevirdi. Adam ikiliye yaklaşarak  1-2 metre önlerinde durdu. Shizuo ve Izaya aynı anda konuşmaya başladı.

''SENİ GEBERTECEĞİM GEL BURAYA!''

Adam donuk bir ifadeyle bakarken aniden kahkaha attı.

''Çok sevimlisiniz çocuklar ama başka işlerimiz var.'' dedi adam ve ellerini iki kere birbirine vurarak ses yaptı.

Kapıdan içeri servis masasıyla bir adam girdi ve Toshiro'nun yanına masayı getirip kapının yanına geri döndü. İkisi de dikkatle Toshiro'ya bakıyordu.

''Ne yapıyorsun?'' dedi Izaya durumu kavramaya çalışarak.

Adam gülerek Izaya'ya baktı.

''Oyun oynayacağız Izaya. Böyle şeyler hoşuna gidiyor değil mi? Oyun oynamayı seviyorsun.''

Izaya sinirle bileklerindeki demir halkalardan kurtulmaya çalışırken aynısını Shizuo da yapıyordu. Adam gülerek Shizuo'ya doğru yaklaştı. Shizuo başını eğmiş, saçları yüzünü kapatırken bileklerini zorlayıp duruyordu.