Gizemli Tatil

Kanlı Gece

Belki biraz acemi belki de yazım yanlışı olan bir yazarımdır. Hikaye serüveninde benim yanımda olursanınız ve benimle yorumlarınızı paylaşırsanız çok sevinirim... Bu arada medya da kızların gece kıyafetleri var iyi okumalar...

Uçaktan indiğimizde güneş gökyüzünde ki en belirgin halini almış ve tüm sıcaklığıyla ortalığı kavuruyordu.Nihayet artık ayaklarımın yere bastığını hissedebiliyordum.Ben kendimi bildim bileli uçaktan pek haz etmemişimdir.Neyse ki İpekle yaptığımız tatil planları aklıma gelince neşelenmiştim.Babası bu sene ki tatilde onu bana emanet etmişti.Ama ben İpeğe laf geçirebileceğimi pek sanmıyordum.İpek 5 valizinin yanında olup olmadığını kontrol ettikten sonra bana döndü ve neşneyle gülümseyerek;

-Mısra İzmir in havası muhteşem değil mi?

-İzmir güzel de bütün gardolabını buraya taşınana ne gerek vardı İpek?

İpek kendinden emin bir ifadeyle benim valizime bakarak;

-Kızım asıl sen şu valiz ve çantaya ne sığdırabildin

-Sadece ihtiyacım olanları

İkimiz de birbirimizi artık çok iyi tanıdığımız için ufak sözlerimizle arada atışarak yüzümüzde tebessümü sağlayabiliyorduk.Uçaktan indikten 5 dakika sonra bize doğru bir limuzin yaklaştı.İçinden siyah takım elbisesinin içinde sanki sıcaktan boğulmuşcasına yüzündeki ter damlalarıyla bize bakan bir adam inmişti.Bir an düşündüm de ben bu imkanlara asla sahip olamazdım.İşte o zaman son derece şanslı bir insan olduğumu anlamıştım.
Otele geldiğimizde bir an kendimi sosyetik bir genç kız olarak hayal etmiştim.Otel o kadar büyük ve gösterişliydi ki o an gördüğüm an içinde kaybolacağımı tahmin edebilmiştim.Hemen odalarımızda geçip kıyafetleri yerleştirmeye başlamıştık.Oda yalnızca ikimize değil, akrabalarıma da yetecek büyüklükteydi.

-Olamaz ya!

-Ne oldu yine İpek?

-Cüzdanımı lobi de kalmış!Tam da duşa giriyordum!

-Tamam tamam sakin.Ben alıp geliyorum hemen

-Sağol ya Mısracığım

Yanağına bir öpücük kondurark odadan çıktım.Otelin içinde kaybolmaması ümit ederek asansöre bindim.Lobiye geldiğimde vücudunu kaplayan sıcakla birlikte telaşla aramaya başaladım.Koltuları resmen altını üstüne getirmiştim ama yoktu.Tam o sırada arkadan kıkırdama sesleriyle bana yaklaşan biri olduğunu fark etmiştim.Arkama döndüğümde,sarışın mavi gözlü biri bana elinde ki cüzdanı sallayarak sırıtarak bakıyordu;

-Cüzdanını burada unutacak kadar saf olamazsın herhalde (!)

-Sen? Nasıl...Nereden...Onu bana ver!

-Merak etme senin ayıcıklı pembe cüzdanına çok meraklı değilim

Tam ağzımı açacakken bize doğru telaşla yaklaşan kırmızı üniformalı baleyi fark ettim.

-Efendim arabanızı hemen alalım mı? Trafik...

Diyerek eliyle dışarıyı işaret etmişti.Dışarıya baktığımızda dar yolda upuzun sıralanmış arabalar ve korna sesleriyle karışmış adamların bağırma seslerini duymuştuk.O anda beni de bir kıkırdama almıştı dönüp bana baktığında onu taklit edermişcesine;