*4*

22 0 0
                                    

Ateş bana ağır bi cevap vermişti. Neyse önemli değil. Her haline katlanırım onun. Ya bi dakika .oooo yavaş gel prenses hemen gönlünü vermiyecektin demi o egoiste yok canım. Aman allahım aşık oldum ya. Bu arada ateş  camdan tip tip bakıyodu. Kendime geldim. "Kapatsana camı ukala" dedi . "allah allah ego tavanlı sümsük sanane istediğim yere bakarım" dedim. O da haklı olarak" o baktığın yer benim gözlerimse hayır bakamazsın ukala gir içeri" dedi. Sonra camı kapattı ve perdeyi örttü. Yeniden yerime oturdum. Aynur elini omzuma koydu. "Üzülme kuzu o kaybetti sonuçta". " aynur ama olmaz ki yani ne biliyim bana böyle davranması  ağırıma gidiyo. Tamam daha dünkü çocuk ama bilmiyorum henüz tanımlayamağım o bakış ,hiç bir şekilde tanımlanamayan o ses tonu , kızıyomu bağırıyomu mutlumu bilmiyorum, gözleri ilginç gözlerinin her tarafı simsiyah ortası hariç sanki her taraf karanlıkta olsa bi aydınlık tarafı varmış gibi..." aynur beni susturdu. " ya tamam şapşim tamam aşıksın anladık ama ayhanımı ezdirmem yavaş gel benim yakışıklıma söylüycek kelime bırakmadın" dedi. Aynur bi anda duraksadı. "Kız sana ne diyicem şimdi ego beyimizin ismi ateş ya . biz sana okulda öğretmenler dahil su demiyozmu. Kız bi acayip oldu ya ". Dedi. Bende utandım . nedenini sormayın bilmiyorum çünkü. Aynur karşımdaki sandalyeye geçti ve oturdu. Bu gece bizde kalıcaktı. Tabi elçinde bizde olcaktı ama kavga ettiler. Saat 5 kadar sallanan sandalyede uyumuşuz. Tamı tamına 4 saat. Annem başlarımıza şapka üzerimizede büyük şu cafelerdeki şemsiyelerden koymuş. Gölgede uyuyuvermişiz. :P . neyse uyandım ve aynuru kaldırdım. Bi insan pardon orangutan bu kadar uykucu olamaz. Neyse aynur sonunda uyandı. Karşı cama baktım. Perde aralıktı ve 2 siyah göz . allahım ATEŞ bizi izliyodu. Aynurun kulağına söyledim  enayi hemen bakınca  baby stilerim içeriye kaçtı. Artık egoist değildi. Benim egoistimdi. Ne yapıp  edip onun olmalıydım.aşşağıdan zil sesi geldi. Saat 5i 10 geçiyodu. Büyük ihtimalle babam gelmişti. Aynurla kapıya koştuk. Evet ufak bi şok vardı üzerimde. Yani ateşin bıraktığı şok kadar değildi ama idare eder . babam elçinide getirmişti. Boynuna sarıldım. O da bana sarıldı. Sonra aynurun önüne gitti. "Böyle kalmayalım süslü küs olmak yakışmaz" dedi. Neyse barıştılar çok şükür. Sarıldılar birbirlerine. Babam gülerek girdi. Sonra durdu. Öksürdü. Aylin tam karşısında bebek masasında oturuyordu ve ağlamaya başladı. Babam yere çömeldi. Elçin babama dönük olduğu için bilgin amca diye bağırdı. Ve sarılmayı bırakıp ona koşmaya başladı. Ben bi ara donup kaldım. Ama kendime geldim. Neyse işte babama koştum.  Ve bileklerini ovuşturdum . Aynur çömelip ağlamaya başladı. Elçin ambulansı aradı. Annem aylini kucağına  aldı ve susturmaya başladı. Bi yandanda ağlıyodu.  Ben nasıl oldu  bilmiyorum ama soğuk kanlıydım. Ağlamıyodum. İlk defa ağlamıyodum. Aynur ağlamayı bırakıp beni dürttü. O sarsıntıyla yere düştüm. Sonraa... Ne oldu bi fikrim yok. Uyandığımda sabah olmuştu. Başımds elçin aynur ve aynurun kucağındaki aylin vardı. Uyanınca aynur başıma geldi. "Ne uyudun be prenses " dedi. Aylin eğilip bana dokunmaya çalışıyodu. "Babam nasıl " dedim. "Astım krizi ya nur teyze bilgin  amcanın çıkış işlemlerini yaptırıyo." başımı salladım. Açıkcası gözlerim hala kapanıyodu.  Ayağa kalktım. "Şiişşt alooo mızmız hemen ayağa kalkmıycan beyaz önlüklü steteskop öyle dedi". Dedi elçin. Evet artık resmi değildi. "Allah allah onu teleskopa çeviririm babama gitçem ben" dedim.  Güldüler. Neyse babamıda alıp eve gittik.  Elçinle aynur yolda indiler. Bende odama çıktım. Ayhanla umut telefonla arayıp geçmiş olsun dedi. Sonra balkondan sesler gelemye başladı. Bu ses evet tanımlayamadığım o sesti. "Suuuu!!!" diye bağırıyodu. Balkona ilerledim. Kapıya dayandım. O siyah gözler ve o ses o ilginç bakış. Evet ateşti. "Meraba" dedim. Ve yorulduğumu hissettim. Sallanan sandalyeleri balkonda bırakmıştık. Sonra gidip onlara oturdum. "Çıkmayı başardın sonunda ukala" dedi. "Ha evet şimdi bi moral verdinki halden anlasan olmazmıydı yani" dedim. Kafasını eğip bana baktı." neden bana su dedin " dedim. "Bilemem belkii..." dedi ve sustu sonra devam etti" bişey yok geçmiş olsun ayla" dedi. "Adımı nasıl öğrendin?" dedim. "Sanane ukala!!!" dedi ve içeri girdi.  Offffff "ATEEŞ!!" diye bağırdım. Cama çıktı. "Ne var " dedi. Güldüm. " ben teşekür ederim. Yani seni tanımıyorum. Seni anlamıyorum. Bi ilginçsin ama bence ilginçlik sana yakışıyo ya ne diyorum ben sağ ol " kafasını eğdi güldü. Sanki gülümsemesini saklıyo gibiydi. "Önemli değil  su önemli değil". Dedi. Hazır yumuşamışken sormadan edemdim." bana neden su diyosun". Dedim. "Ateşin yanına su yakışmıyo mu?" dedi. Azım açık kaldı. O da içeri girdi ve pencereyi örtüp perdeyi kapattı. Ama anlayamadım. Yüzümde ilginç bi gülümseme belirdi. Ne olduki şimdi.

UZAKTAKİ SEVGİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin