Arkadaşlar bölüm müziğimiz Britney Spears criminal oluyo. İi okumalar...
Yanlız kalmanın bi yolunu bulmam lazımdı. Bi kaç kısa bi kaç da uzun kollu t-shirt ve patronlarını aldım. Parmaklarımın ucundan ucundan yürüyerek kapıdan çıktım. Arkamdan bi el beni tutup kendine çekti. "öylece beni bırakıp gidicekmiydin ukala. Açıklama bekliyorum" . Doğru tahmin. Ateş. " ateş üzgünüm ben isteyerek yapmadım. Ama şimdi gitmem gerek yani annem gelebilir. " . Kolumu kurtarıp koşmaya başladım. Ateş 'nur hanım kızınız kaçıyor' diyince durdum. Arkamı döndüğümde... A lanet olsun beni kaldırmıştı. Annem yoktu. Bana yetişti ve" bak ukala gidemezsin çünkü... " durdu. Sonra düşündü ve 'bunu söylediğime inanamıyorum' bakışı atarak" yandığım zaman kim beni sönüdürücek" dedi. Şok olmuştum. Arkamda bi el hissettim. Arkamı döndüğümde babamı gördüm. "evet maceran sona erdi kızım!". Dedi. Sonra ateş konuştu. "benim işim burda bitti ukala senle eğlenmek güzeldi" dedi. Ben hala şoktaydım. Bana işkence edilmişti. Eve girdiğimizde babam kendini koltuğa attı. Açıkcası yorgun gözüküyordu. İç çekti ve konuşmaya başladı. "Ayla daha bu gün eve çıktık. Hastahanenin ve hastalığın yorgunluğu üzerimdeyken, daha doğrusu üzerimizdeki bunu nasıl yaparsın.". Babam ban ilk defa bağırıyordu. "baba yalnızlığa ihtiyacım vardı. İzin vermeyeceğizi biliyordum. Nurgül babaannemin yanına gidecektim." . Dedim. Evet aslında Nurgül babaanne aklıma iyi gelmişti. Beni çevirmezdi. Gerçek babaannem değil ama beni severdi. Ama artık babam öğrenmişti. Gidemedim. Babam bana uzun uzun baktı. Bana ifadesiz davranmakta zorluk çekiyordu. Ama ben tavrımı koyacaktım. " baba senle bi sıkıntım yok". Dedim. Sadece bunu söyleyebilmiştim. Ne harika ama. Babam o egoiste aşık olup olmadığımı sürekli sordu. İnatla hayır diyordum. Hadi ama salak deli gibi seviyorsun söylemeyemi korkuyosun aptal. İçimdeki gıcık ayaklanmıştı. Babam uzun süre konuştukdan sonra nefes nefese kaldı. Vücudu fazla yorgundu ve ben daha fazla yormuştum. Offff. Lanet olsun hiçbir şeyi beceremiyorum. Ayağa kalktı. Yavaşça biraz yürüdükten sonra bana döndü. " ayla değişiyorsun ama ben eski seni istiyorum". Dedi. Of baba. Yine gözlerim dolmuştu. Babamı odasına çıkardıktan sonra odama gittim. Kıyafetlerimi koyduğum çantayı bozdum. Şortumu ve sporcu aletimi giyip kendimi yatağa attım. A harika. Tavanı izlemekten başka hiçbir şey yapmıyorum. Ama düşüncelerim. Offff. Hala onu düşünüyordum. O söyledikleri rolmüydü. Daha önce demi rol yapmıştı. Erkekler!!!!. Nefret ediyorum karşı cinsten.
****
Akşam olmuştu. Yemek bitmişti. Ve Aynur la konuşmak istiyordum. " alo. Hiç napayım balkonda oturuyorum. Sen Napıyon. Selam söyle ayhana. Yok ya siz gidin babam biraz iyileşsin bende toplanıyım gelirim. Israr etme Aynur zaten tiyatro sevmem. Hadi ii eğlenceler." . Aynur ayhan tiyatroya gitmişti. Davet edilmiştim. Ama gitmeye halim yoktu. "SU!" bu ses. Evet lanetin kokusu etrafı sarmıştı bile. "ne var! Ne istiyosun! Daha nasıl yalan söyleyebileceğini mi göstereceksin! Nefret ediyorum senden!" dedikten sonra kaşlarını çattı." lanet olası çenen bi durmadı ukala. Ve yine haklı çıktım. Gir içeri ve yat salak". Dedi. Ben karşılık vermemiştim bile. Neyse içeri girdim. Yorganı kaldırdım. Dudaklarımda hala onun tadını hissediyordum. Mmmm nargile ilk defa bu kadar güzel geliyordu. Sevmediklerim arasında olmasına rağmen.
***
Sabah ayağa kalktığımda dışardan tekerlek sesi geliyordu. Bavul tekerleği!! Hemen kalktım. Düzgün eşofmanımı hemen giydim. Aşşağı koştum. Annem kahvaltıya çağırsada geliyorum demeye bile zamanım yoktu. Kapıya çıktığımda ateşi gördüm bavullarını arabasına taşıyordu. " günaydın ateş" dedim. Bana bakmamıştı. " ateş bi sorun mu var" . Dedim. Ateş hala ısrarcıydı. Ona doğru ilerledim ve önüne geçtim. " ateş cevap vermeyeceksin?" ateş dik dik gözüme bakıyordu. "biliyormusun" dedi. Ne demeye çalışıyordu. Soran gözlerle ona baktım. "her kadında olduğu gibi seninde içinde faişe ruhu olduğunu biliyormusun. Sizden nefret ediyorum iğrenç kadınlar" . Dedi. Ben şok olmuştum. Ağlayacak gibiydim. Ama kendimi toparlamak lazımdı. " ama ben sana ne yaptım ki ateş. Ama...." dediğimde ağlıyordum. Hıçkırdığım için sustum. " sil o timsah göz yaşlarını! Ağlama! Bil bakalım nere gidiyorum. Siz kızlardan uzağa. Bir erkek kampına! Sizin yüzünüzden evimden oluyorum. Boşuna bekleme beni çünkü okul başlayana kadar asla dönmeyeceğim. Hak etmiyorsunuz!!!" dedi. Ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Ya rüyaydı. Ya da bir şaka olmalı. Ateş önümden çekilip bavulunu bagaja koydu. Sonra arabasına bindi. Bi Mercedes-Benz di. Harika bir Mercedes-Benz... Neyse sonuçta gözleri gibi siyahtı. Ve ellerimden kaymıştı. Bütün tozu kaldırıp gitti. Ben ağlayarak yere oturdum. Sonra ağlamayı bıraktım . Sadece dalgın dalgın oturuyordum. Arkamdan bi araba aniden fren yapıp durmuş olmalı ki arabanın gornasını çalmak yerine arabayı ağlatıyordu. Annem ve babam koşarak yanıma geldiler. Koluma girip eve götürdüler. Ben hala kendime gelmemiştim. Ama kimin umrunda... Ben uykularımı, oksijenimi, nargilemi, duygularımı ve de kalbimi kaybetmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKTAKİ SEVGİLİ
RomanceUlaşılmaza ulaşmak meziyettir. onu ulaşamıyacağını bile bile arzulamak. istemek. herşeye rağmen sevmek. aşk uzaktakini istemektir...