Galiba ateşgilin okulunda 3,sınavlar bitmişti. Ben aramızda özel bir şey olduğunu düşünürken. Offff. Neyse üç gün sonra inkılap yazılım var ve çalışmalıyım. A ne kadar çalışabilirim. Lanet olası!! Gelince onu öldürcem.akşam yemeğinden sonra Kitabı açtım ve 145.sayfayı açtım. Konu nutuk'du. Erdal hoca bu konunun çıkacağını aylar öncesinden söylemişti. İnkılap tan sonra matematik , fen , ingilizce, türkçe, din, bilişim sınavlarım vardı. Hepsi kulağa iğrenç geliyordu. Yaklaşık 1 saat sonra kendimi hazır hissediyordum. Sınava hazırdım. Önümdeki 2 gün kısa süreli tekrarlar yaparsam fazlasıyla hazır olabilirdim. Şimdi matematik çalışma zamanıydı. Açıkcası trigonometri beni sıkıyordu. Ama çalışmaya mecburum. Sınav zaten trigonometri ve perspektif üzerine olucaktı. Kısa süre matematik çalıştıktan sonra fene başladım. Çalışmaya ihtiyacım yoktu çünkü her zaman fenden 100 aldım. Ve yine alacaktım. Fende her zaman iddialıyım. Kimse beni geçemez! Neyse bu iddiaya ortak olmanız gerekmez. Türkçe bizim dilimiz olduğu için hiç çalışmadım. Çünkü Türkçem bir harikaydı. Sıra İngilizce'de. İrregular vörbs konusunu çalıştıktan sonra gerçekten yorulmuşum. Annem kapıyı çalıp içeri girene kadar çalışma masasında uyuma mesayimi başlatmıştım. Annem bi süre beni uyandırmak için çaba harcadı. Uyandığımda gidip yatağıma oturduk. "fridevs bu gün olanları baban anlattı. Açıkcası bunu senden beklemezdim. Evine sadık ve uslu bir kızdın. Değişiyorsun. Ve bunu kabul edemeyecek kadar yaşlıyım değilmi kızım" dedi annem. Hadi ama daha 36 yaşındasın yavru kurt. Annem bana soran gözlerle bakınca Cevap vermem gerektiğini anladım. " anne yalnızlığa ihtiyacım vardı ve sana kızgındım". Dedim. "sınavların bitince kamerle tatile gidersiniz". Gözlerim büyümüşte. O şerefsizler bi tatil. AMAN TARIM DİDİM! "anne gerçekten hiç gerek yok". Dedim. Bu gün kamerle karşılaşmışlar ve kamer annemden özür dilemiş. Beni sevdiğini söylemiş. A bende yedim pezevenk. Neyse demekki birce hevesini almış. Annem ateşin kötü yanları olduğunu söyledi. Ne olduğunu sorduğumda cevap vermedi. Beni yatırdı ve üstümü örttü. Sonra iyi geceler dileyip çıktı. Ne kadar uykum olsada uyuyamadım. Faişe! Karşı cins! Her kadında olduğu gibi seninde içinde faişe ruhu var biliyormusun! Aaaa delircem. Gelmesi lazımdı ve ona vurmam lazımdı. Uykularım haram oluyordu. Sabah kalktığımda gözlerimin altı hariç her tarafımın kireç gibi olduğunu fark ettim. Yüzümü yıkadıktan sonra merdivenleri ağır ağır indim. Son basamağı indiğimde biraz sendeledim ve bu yüzden basamağa oturdum. Annem ve babam yanıma geldi. "ayla iyimisin kireç gibi olmuşsun" dedi babam. "iyiyim baba sadece gece uyuyamadım" dedim. İkisi birden bana sarıldı. Aylin emekliye emekliye bana gelmişti. Onu kucağıma alıp otutturdum. "hadi ablaya öpücük ver" dedim. Ama o bana yanağını çevirmişti. Bu yüzden onu ben öptüm. Ağlamak istiyorum. Sadece ağlamak. Aşkımı haykırarak ağlamak. Kadınlara yönelik bir öfkesi, kini vardı. Üzerinden kaldırılması gereken bi enkaz. Yardım edin demekten çekinen, gururuna yediremeyen aynı zamanda yardıma muhtaç olan bir erkek. Onu bu kelimeler tanımlıyordu. Basamaktan kalktım ve masaya ilerledim. Annem çaylarımızı döktü. Yerine oturdu. Babam zaten oturuyordu. Aylin i kucağıma alıp yemek masasına otutturdum. Güzel kardeşim. Neyse yemekte konuşmadık. Bende istemiyorum açıkcası. İstediğim tek şey ona faişe olmadığımı kanıtlamak ve onu sevdiğimi söylemek. Galiba bunu yapmak için gelmesini beklemeye gerek yok. İnternet benim ona ulaşmama yardım edebilir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKTAKİ SEVGİLİ
RomanceUlaşılmaza ulaşmak meziyettir. onu ulaşamıyacağını bile bile arzulamak. istemek. herşeye rağmen sevmek. aşk uzaktakini istemektir...