Türkiyedeki bütün erkek kamplarında ki kişilerin listelerini buldum. EŞKAN kampındaydı. Egede Muğlada konaklıyolardı. Gitmem lazımdı. Aslında halamlara süpriz yapabilirdim. Babamla bu konuyu konuşabilirdim. Tabi kahvaltıdan sonra. Kahvaltı bittikten sonra babam gazetesini alıp oturma odasında cam kenarındaki tekli koltuğa kuruldu. Karşısındaki tekli koltuğa da ben kuruldum. "babacım konuşalım mı?" dedim. Çok geçmeden gazetesini katlayıp bana döndü. Evet anlamında başını salladı. Sanki hala bana kırgınmış gibiydi. Neyse annemde bize katıldı. "baba ben halama gitmek istiyorum." dedim. Aslında bu kadar hızlı olabileceğim aklıma gelmemişti. Babam ilk başta sustu. " sınavlar ne olucak. Ayrıca dünden sonra sana nasıl güvenebilirim ayla. Unutmadım kızım unutmadım" dedi babam. Haklıydı. "baba sınavlardan sonra giderim bak dün çok çalıştım. " babam 'yani ne demek istiyorsun' der gibi baktı. "hem biraz kafa dinlerim bak koskoca teog u atlattım. Hak etmiyor muyum baba lütfen". Dedim. Annem sadece dinliyordu. Babam uzun uzun düşündü. Aylin ağlamaya başlayınca babam anneme döndü. "hayatım aslinda alıp gelir misin?" dedi. Annem bişey demeden yukarı çıktı. Babam bana döndü. "ayla hala bi tarafım gitmene razı değil ama gidebilirsin kısa aralıklarla bana telefon açmalı ve ya mesaj atmalısın yoksa engin abini yollayıp aldırırım seni." dedi. Yaşasın izin vermişti. Sırf burdan mutlu ayrılmak için çok daha fazla çalışacaktım. Ona ihtiyacım vardı. Onunda bana. Annem geldiğinde babam beni yukarı gönderdi. Kulaklığımı takıp din kitabının başına oturdum. Sınav genellikle insanların ortaya çıkardığı ve ilahi dinlerden çıkacaktı. Süpriz soruyla karşılaşmamak için bütün kitabı çalıştım . Sıkı hazırlanmalıydım.
***
Bu sabah sınavlarım bitmişti. Saat 14 :30 da yola çıkacağım için izin aldım. Eve erkenden gittiğimde annem bavulumu hazırlamıştı. Babam aylin le oynuyordu. Zaten 1 hafta daha iş göremez raporu vardı. Bu kriz bi nevi onunda işine gelmişti. Bizle daha çok ilgilenmişti. Saat 14:00 dı. Yola çıktık. Otogara gidiyorduk. Ön koltukta ben vardım. Annem aylin i bebek koltuğuna yerleştirmişti. Aylin orda oturmayı sevmiyordu ama trafik kuralları sonuçta. Neyse aylinin ağlama sesiyle yola devam ettik. Otogara geldiğimizde babam benim bineceğim otobüse bagajımı yerleştirdi. Annemle sarılmıştık. Aylin aramızda kalmıştı. Annemin elini öptüm. Babama gittiğimde önünde durdum. Babam bana baktı. "beni affet baba küs gitmek istemiyorum". Dedim. Gerçekten oraya böyle gidersem vicdan azabından ölebilirim. Babam ilk önce ifadesiz bir yüzle bana baktı. Sonra gülmeye başladı. "sana küs değilim meleğim buraya gel" .dedi. Gerçekten içim huzur dolmuştu. Ona sarıldım. Sonra elini öptüm. Gidip aylin i ve annemi tekrar öpüp otobüse bindim. En öndeyim. Ve yolu rahat rahat görebiliyorum. Kulaklığımı taktım. Sonra otogara düşündüm. Sanki o otogar duvarları benle konuşmuştu. Ben ne ana ağlamaları gördüm. Senin anan ağlamış çok mu. Bana vız gelir tırıs gider güzelim diyordu. Duvarlar bile bana kaba davranıyor. Ben kimseyi kırmamaya çalışırken üstelik. Neyse hava kararmaya başladığında yorulmuşum. Uyumak istiyordum. Kafamı koydum ve ateşin vereceği tepkiyi sabırsızlıkla bekledim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAKTAKİ SEVGİLİ
RomanceUlaşılmaza ulaşmak meziyettir. onu ulaşamıyacağını bile bile arzulamak. istemek. herşeye rağmen sevmek. aşk uzaktakini istemektir...