**9**

7 0 0
                                    

Türkiyedeki bütün erkek kamplarında ki kişilerin listelerini buldum.  EŞKAN kampındaydı. Egede Muğlada konaklıyolardı.  Gitmem lazımdı.  Aslında halamlara süpriz  yapabilirdim. Babamla bu konuyu konuşabilirdim. Tabi kahvaltıdan sonra.  Kahvaltı bittikten  sonra babam gazetesini alıp oturma odasında  cam kenarındaki  tekli koltuğa  kuruldu.  Karşısındaki tekli koltuğa da ben kuruldum. "babacım  konuşalım mı?"  dedim.  Çok geçmeden gazetesini katlayıp  bana döndü.  Evet anlamında başını salladı. Sanki hala bana  kırgınmış gibiydi. Neyse  annemde bize katıldı.  "baba ben halama gitmek  istiyorum."  dedim. Aslında bu kadar hızlı olabileceğim aklıma gelmemişti.   Babam ilk başta sustu. " sınavlar ne olucak. Ayrıca dünden sonra sana nasıl güvenebilirim ayla.  Unutmadım kızım unutmadım" dedi babam.  Haklıydı. "baba sınavlardan sonra giderim bak dün çok çalıştım. "  babam 'yani ne demek istiyorsun' der gibi baktı.  "hem biraz kafa dinlerim bak koskoca teog u atlattım. Hak etmiyor muyum baba lütfen".  Dedim.  Annem sadece dinliyordu.  Babam uzun uzun düşündü.  Aylin ağlamaya başlayınca babam anneme  döndü. "hayatım aslinda alıp gelir misin?"  dedi.  Annem  bişey demeden yukarı  çıktı. Babam bana döndü. "ayla hala bi tarafım gitmene razı değil ama gidebilirsin kısa  aralıklarla bana telefon açmalı ve ya mesaj atmalısın yoksa  engin abini yollayıp aldırırım seni."  dedi.  Yaşasın izin vermişti. Sırf burdan  mutlu ayrılmak için çok daha fazla çalışacaktım.  Ona ihtiyacım vardı.  Onunda bana. Annem geldiğinde babam beni yukarı gönderdi. Kulaklığımı  takıp  din kitabının başına oturdum.  Sınav genellikle insanların ortaya  çıkardığı  ve ilahi dinlerden çıkacaktı.  Süpriz soruyla  karşılaşmamak  için  bütün kitabı çalıştım .  Sıkı  hazırlanmalıydım.
                    ***
Bu sabah sınavlarım bitmişti.  Saat 14 :30 da yola çıkacağım için izin aldım. Eve erkenden gittiğimde annem bavulumu  hazırlamıştı. Babam aylin le oynuyordu.  Zaten 1 hafta daha iş göremez  raporu  vardı.  Bu kriz bi nevi onunda işine gelmişti.  Bizle daha çok ilgilenmişti. Saat  14:00 dı.  Yola çıktık.  Otogara gidiyorduk. Ön koltukta ben vardım.  Annem aylin i bebek koltuğuna yerleştirmişti. Aylin orda oturmayı sevmiyordu ama trafik kuralları sonuçta.  Neyse aylinin  ağlama sesiyle yola devam ettik.  Otogara  geldiğimizde babam benim bineceğim  otobüse bagajımı yerleştirdi. Annemle sarılmıştık. Aylin aramızda kalmıştı. Annemin  elini öptüm. Babama gittiğimde  önünde durdum. Babam bana baktı.  "beni affet baba  küs gitmek istemiyorum".  Dedim. Gerçekten oraya böyle  gidersem  vicdan azabından ölebilirim. Babam ilk önce ifadesiz bir yüzle bana baktı.  Sonra gülmeye başladı. "sana küs değilim meleğim buraya gel" .dedi. Gerçekten içim huzur dolmuştu. Ona sarıldım.  Sonra elini öptüm. Gidip aylin i ve annemi tekrar öpüp otobüse bindim. En öndeyim. Ve yolu rahat rahat görebiliyorum.  Kulaklığımı taktım. Sonra otogara düşündüm.  Sanki  o otogar duvarları  benle konuşmuştu. Ben ne ana ağlamaları gördüm.  Senin anan ağlamış çok mu.  Bana vız gelir tırıs gider güzelim diyordu.  Duvarlar  bile bana kaba davranıyor. Ben kimseyi kırmamaya çalışırken üstelik.  Neyse hava kararmaya başladığında  yorulmuşum. Uyumak istiyordum.  Kafamı koydum  ve ateşin  vereceği tepkiyi sabırsızlıkla  bekledim

UZAKTAKİ SEVGİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin