'Tik tak,tik tak' akrep ve yel kovan eğilmiş sahte ve bir o kadar da alçak olan tok sesiyle kulağıma doğru küfrediyor ve zamanın aldatan bir kadın olduğunu yükselen çığlıklarıyla bana hatırlatıyordu.Evet sürekli bu tabiri kullanmak kendime söylediğim ucuz bir numara olsada bu kadar az paralandığına göre bende bu tabiri elbetteki kullanabilirim.Akıp giden dakikalarda yatak odamı 'the bedroom' gibi mayhoş bir şekilde görmeye başlayınca içimdeki vahşi van googh'u susturmaya gayret ederek sol tarafıma yöneldim.Jennifer duyarsız bir şekilde çoktan uykuya gözlerini kapatmıştı.Banada o vurdum duymaz ve bir okadar da arsız uykudan bir dilim verebilirmisiniz?Evet bazen cidden Jenniferı kıskanıyorum.Tamam... uyuyuyabildigi her an onu kıskanıyorum ama bir yandan da böyle olduğu için rahatım.Bütün yükün benim omuzlarımda olması iyi birşey çünkü bir zaman sonra karınızın sizin için sırtlandığı acılar size kambur olur.Böyle uyuyabildiği için şanslıyım doğrusu yaşadıklarımız yüzünden 1 buçuk 2 seneye yakın- daha fazlada olabilir tabii abartmak istemem-gözünü bile kırpmamıştı.İster benim için olsun yada sadece korktuğu için.Bu saatten sonra farketmez bile.Ama sadece benden kaçmayıp benim tabirimle-kamburumu- sırtlandığı için bile kendi meryemime şükretmeliyim.Bu benzetme suratımdaki dikişleri yukarı kaldırarak gülümsememi üçe katladı.Düşüncelerime daha fazla katlanamayarak usulca gözlerimi kapattım.Eğer ki uyuyuyamazsam söyleşide bu benim için sabah kalkınca göz altında beni bekleyen süpriz mor halkalar demekti.Bu yüzden bir ölü gibi mezarıma gömüldüm ve sonsuzluk gibi gelen uykuçağlıyanına yavaşça kendimi bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanı Uyandırma
Misterio / SuspensoUzun uzun suratına baktı."Güzel bir yüz profesör ama..."uzun bir iç çekti ve"profesör..."yanına yaklaşıp bir kez daha baktı.Yüzündeki her bir çizgiyi dikkatlice inceledi.Yavaşça diyordu kendisine.Yavaş yavaş.Bitap durumda olduğunu biliyordu konuşmas...